• çok doğru yapılan bir iştir.
    ilkokulda ingilizce öğretmeniyim. ünite başlamadan önce kelimeleri ve hedef yapıları içeren cümleleri bilgisayarda yazıyorum, türkçe kısımları boş bırakıyorum, çıktı alıp sınıfta yazdırıp sonrasında telaffuz çalışması yapıyorum. evde de iki kez yazmalarını istiyorum, kontrol işini kendim yapıyorum, 12 tane sınıf ve 440 civarı öğrencim var. iki kere yerine daha fazla yazanlara , not ortalamalarına bakarak daha yüksek sözlü notu(ders etkinliklerine katılım) vereceğimi söylüyorum, bir kısmı hevese gelip 5-6 kez yazıyorlar ve her defasında " öğretmenim son bir-iki yazışımda hiç bakmadan yazdım" diyorlar. haftada iki saat ders var, dinleme, konuşma, yazma, aktivite, tekrar, kontrol, soru-cevap vs. yetiştirmeye çalışıyoruz.
    sonra birileri bilmeden eleştiriyor. olsun. yine de herkese saygılar.
  • yazıldığı gibi okunmayan dilleri öğrenirken çok da faydalı olan bir yöntem.
  • yazarak öğrenmek iki kere öğrenmektir. hem göze hem akla hitap eder.

    ben de böyle öğrendim, böyle çalışmadığım hiçbir dili öğrenemedim. herkese de tavsiye ederim.

    vakti olan yazarak çalışsın.
  • tamamen haksız değildir. bir şey ne kadar çok tekrar edilirse o kadar kalıcı olur.
  • japonlar da ana dilleri olan japonca'nın en temel taşı olan kanjileri, birebir bu yöntemle öğrenirler -isteyen herhangi bir japon'a sorabilir.

    hani bizim ülkemizi beğenmeyenler belki teknoloji devi olan bu ülkeye de göz atmak isterler. ya da ulan anadilinizi bile yanlış öğreniyorsunuz derler, bilemiyorum.

    dil eğer okunduğu gibi yazılmıyorsa, el beyin dil koordinasyonu için daha iyi hangi yöntem kalıyor geriye?
  • üniversitede kelime öğretimi ile ilgili bir sürü yöntem ve teknik gördüm fakat beşer kez yazdırmak bunlardan biri değildi. hangi aykırı üşengeç buldu bunu bilmiyorum ama hala bunu uygulamak gerçekten akıl işi değil. işin kötüsü okulda bunu yapan bir meslektaşım kesin olacak ve bunun dünya saçması bir öğretim şekli olduğunu nasıl açıklayacağım bilmiyorum.
    bu tarz kelime öğretimi yüzünden çocuklar sadece kelime biliyor ve kelimeyi cümle içinde kullanamıyor. bıktım artık eski usul öğretmenlerden bıktım. sırf sadece bu yöntemleri kullanarak ingilizce öğretilmeyeceğini göstermek için devlete atanmak için uğraşıyorum. saçma yöntemleri kullanmadan nasıl ingilizce öğrenilirmiş öğretilirmiş görsünler istiyorum. öğrencilerimin aptal yöntemler olmadan kazandığı başarılarıyla tokatlayacağım bunları.
  • eski olan her yöntem kötü değildir. derste kurşun kalemle not alan öğrencilere fazladan puan veren amerikalı bir hoca tanımıştım.

    eğitim, bütünlüklü bir süreç. ingilizceyi ( ya da yabancı diliniz her neyse onu) iyi öğrenememeniz gerçekten metotla ilgili olabilir ama bu kısmıyla olmadığı muhakkak.

    yazmak , defalarca üst üste yazmak sadece ezberiniz yani beyniniz değil, bedeninizle öğrenmek için önemlidir. yazılışını zihninizde canlandıramadığınız bir kelimeyi, elinize kalem aldığınızda elinizin yazabildiğini hatırlayın.

    biraz şunu hissediyorum bu tarz eleştirilerde... daha az emek verme arzusu. korkarım bir işe yaramaz zira, çoğu "zekice" dil öğrenme yöntemi, uzun dönem hafızanızı uyarmaz. bunu yapabilenler ise ( kelimeleri çağrışımlarla hatırlama vs.) üç kelime öğretmek için beyninizi çöplüğe döndürür.

    bırakın çocuk 5- 10 defa yazsın. 300- 400 kelimeyle konuştuğu bir dili "biliyorum" sanmaz en azından.
  • eğer öğrenci kelimeleri yazıp altına 4 kere denden işareti koyacak kadar über zeki değilse mantıklı öğretme biçimidir.
  • lise hazırlık sınıfında bir erdal hocamız vardı. her konu ile ilgili bir cümleyi 1000 defa yazdırırdı bize. evet 1000 defa. selam olsun
  • sadece yazarak öğrenilmez ama yazmak da bu işin bir parçasıdır.yazarsin, okursun, dinlersin, konuşursun.
    aslında bu ödevi veren ingilizce öğretmeni de bilmektedir sadece yazmakla dilin öğrenilemeyeceğini.ne yapsın babanla bu akşam ingilizce konuş mu desin ya da akşam annen diziye bakmasın bbcyi mi izleyin desin.
    not: ingilizce öğretmeni değilim.
hesabın var mı? giriş yap