22559 entry daha
  • cumhurbaşkanı adayı olup rte'nin önünü açmasını beklediğim iktidar yanlısı.
  • t24'te murat sabuncu'nun sorularını yanıtlamıştır. link

    açıklamalarından bazı kısımlar:

    1- akp'nin yalan üretim merkezi videosu
    - “ak parti artık türkiye’yi yönetemiyor. yani, bu noktaya gelmiş durumda. bir şeyler yapmak istiyor ama beceremiyor. bizi eleştirmek istiyor ama eleştiremiyor. çünkü aslında ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar… samimi olarak düşüncemi ifade etmek gerekirse, ülkeyi yönetemiyorlar. yönetemediklerinin de farkındalar. sözde, bizim ‘128 miyar dolar nerede?’ sorumuzu en azından tiye alacaklardı, bunun doğru olmadığını sözde ifade edeceklerdi ama onlar da gayet iyi biliyorlar ki bu sorunun cevabını veremediler. ‘128 milyar dolar nerede?’ sorusu hâlâ yanıt bekliyor”

    2- merkez bankası ve 128 milyar dolar meselesi
    - “bugün türkiye cumhuriyeti devleti herhangi bir savaşa girse kendisine ait bir senti bile yok. merkez bankası’nda şu anda eksi 46 milyar dolarlık bir rezerv var. merkez bankası’nın yetkilerini siz, bir protokolle elinden alıp hazine ve maliye bakanlığı’na veriyorsunuz, hazine ve maliye bakanlığı bu parayı niçin, hangi gerekçelerle, hangi kur üzerinden sattığını açıklamıyor. ‘128 miyar dolar nerede?’ sorusunun peşini bırakmayacağız.”

    3- ekrem imamoğlu soruşturması ve içişleri bakanının açıklamaları:
    - “akıl dışı. akılla bağdaşmayan, hukukla bağdaşmayan, normal yaşamla bağdaşmayan bir tanımlama. ‘bana göre suç’, iyi de siz kimsiniz? siz, ceza kanunu musunuz? sizin her söylediğinizin bir yasa metni olduğunu söyleyen bir tbmm kararı mı var? nerden alıyorsunuz siz böyle bir yetkiyi? ‘bana göre suç’; bunu söyleyen de işin garip tarafı devletin bütün güvenlik güçlerini yöneten kişi aynı zamanda. size göre suç olduğu andan itibaren, yani suç şahsileştiği andan itibaren o zaman herkes beğenmediği kişiyi suçlayabilir. şu soruyu sormak lazım; içişleri bakanı, bu gücü nerden alıyor? bu anlayışı nerden alıyor? erdoğan’dan alıyor…baş öyleyse etrafı da böyle olacaktır. kendisine göre suç yaratacaktır. ‘efendim, suçmuş da yine de soruşturma için izin vermeyecekmiş. ver kardeşim. eğer, şuç konusunda soruşturma izni vermiyorsan o zaman sen suçlusun…”

    4- sedat peker'in mehmet ağar ve akp'ye dair iddiaları:
    - ''değişik mafya örgütleri var türkiye’de, bunlar zaman zaman bir araya geliyorlar, zaman zaman da çatışma içindeler. sedat peker, yurt dışına giderken bunlar ne kadar suçlu olup olmadığını bilmiyorlar mıydı? biliyorlardı. pasaport verildi mi? verildi. gönderildi mi? gönderildi. bir başka mafya lideri, bir ülkenin siyasal partisinin lideri olan bir kişi tarafından hapishanede ziyaret edildi mi? edildi. serbest bırakıldı mı? bırakıldı? onunla ilgili özel düzenleme yapıldı mı? yapıldı. eski bir içişleri bakanı bunlarla beraber bir fotoğraf verdi mi? verdi. şimdi kendi aralarında kavga var ve devlet seyirci. garip olanı bu. içişleri bakanı, bu tartışmalara sadece seyirci.”

    5- fettah tamince'ye dair:
    rıza zarrap ve sezgin baran korkmaz yurt dışına ‘elini kolunu sallayarak çıktı. “peki siz devlet olarak hangi önlemi aldınız? yazık günah değil mi, türkiye cumhuriyeti’nin itibarını bu şekliyle yerle bir ediyorsunuz. yine aynı şekilde, 17-25 aralık’tan sonra bile fethullah gülen terör örgütüyle ilişkisini sürdüren kişiyi, devletin protokolüne almadınız mı? fettah tamince’yi ben unuttum mu sanıyorlar? hala büyük ihaleler veriyorlar. bank asya’nın önünden geçenleri hapse attılar, beyefendiler krallar gibi yaşıyorlar. kimin, ne yaptığını devlet çok iyi bilir. ama bütün mesele devletin arşivine aldığı, gördüğü olayları devleti yönetenlerin görmemesidir. onların sırtını sıvazlamasıdır. asıl acı olan da budur”

    6- görevden alınan ticaret bakanı ruhsar pekcan'a dair:
    - “bıraktım türkiye cumhuriyet’i tarihini, dünyada bütün ülkelerin tarihlerine bakın, rüşvet alan kişi, bir başka ülkeye büyükelçi atanır mı? atadılar. hatta birisinin rüşvet belgesini ben açıklamıştım, 1 milyon dolar. üstelik dava dosyasından çıkarmıştım bunu? iki büyükelçimiz rüşvet alan kişiler ve bunlar türkiye cumhuriyeti bayrağını taşıyor. orası öyle olursa, ticaret bakanı da böyle yapar. yolsuzluğu meşrulaştırdığınız andan itibaren yolsuzlukla mücadele edemezsiniz...’ruhsar pekcan’ı bakanlıktan aldık…’ yarın onu da bir yere büyükelçi tayin ederler ne olacak yani. rüşvet alanlar büyükelçi atandığına göre potansiyel büyükelçi adayımız da ruhsar pekcan.”

    7- kanal istanbul'a dair: 'kanal istanbul projesine talip olacak bir ülke olursa, iktidara geldiklerinde o ülkeye karşı mesafe koyacaklarını, paralarını kesinlikle ödemeyeceklerini’ açıkladı ve “türkiye, soyulacak bir ülke değildir. bizden bir banka buraya kredi verirse günü geldiğinde o da görür. bakın bu kadar açık, net söylüyorum. bu ülke talan ülkesi değildir” dedi.

    8- millet ittifakı'nın genişlemesi ve hdp:
    - ''var olan sistemden ya da rejimden rahatsız olan bütün partilerin ortak geliştirdikleri bir söylem var. ‘güçlendirilmiş parlamenter siteme yeniden dönelim. güçlendirilmiş parlamenter siteme dönelim derken eskiye dönelim değil. eskinin hatalarını tümüyle telafi ederek, darbe hukukunun bozduğu bütün o anlayışları tümüyle değiştirerek, çağdaş, uygar yeni bir anayasayı oluşturalım ve güçlendirilmiş parlamenter sistem olsun.
    -sayın davutoğlu bir çalışma yaptı ve çalışmayı bize ve diğer partilere sundu. sayın babacan bir çalışma yapıyor. biz bir çalışma yapıyoruz. çalışmamızı bitirdik, merkez yönetim kurulu’na sunduk. daha sonra bunu ilkeler haline getirmemiz lazım. o ilkeleri belirledikten sonra da herhalde oturulup, millet ittifakı’nı oluşturan partiler bir araya gelip bir karar vereceklerdir.”
    - “şimdi bizim millet ittifakı’nın içinde hdp yok. ama hdp’nin yöneticileri de zaman zaman güçlendirilmiş parlamenter sistemden söz ediyorlar. onların da hakkını yememek lazım. dolayısıyla, bu düzenleme bir anayasal değişikliği gerektiriyor. dolayısıyla, anayasal bir değişiklik olduğu zaman, parlamentoda bütün partilerin destek vereceği bir düzenlemeyi istersiniz.

    9- mhp'nin anayasa önerisi: “tümüyle gündem değiştirmeye yönelik bir uygulama olarak görüyorum. çünkü bugün samimi söylemem gerekirse ak parti milletvekillerinin pek çoğu var olan sistemden memnun değiller. kamuoyu yoklamaları da zaten bunu gösteriyor. devletin bütün yetkileri bir kişiye bağlanamaz. bir kişi devlet adına her şeyi yapamaz. genelge dahi. yani yazdığı kararı üç gün sonra değiştiriyor.

    10- muhafazakar kesimin chp endişesi:
    “devlet, kinle, intikam duygusuyla, öfkeyle yönetilmez. dolayısıyla hani böyle, ‘devri sabık yaratacağız, çıkaracağız mahkemeye’, bunlar doğru değil. bu anlayış doğru değil. devletin ciddiyetine ve vakarına yakışmaz. bu anlayış, darbeler döneminde olan bir anlayıştır. chp iktidara geldiğinde başörtüsü, şu, bu elde ettiğimiz kazanımlar elimizden alınır mı?’ diye bir kaygı pompalanmak isteniyor. dostlarımızla birlikte iktidar olduğumuzda orada saadet partisi lideri temel bey de olacak. temel bey’e başörtüsü konusunda güvenmiyorlar mı? iyi parti orada olacak. öteden beri söylediğin bir söz var; hiç kimsenin inancını, hiç kimsenin kimliğini, hiç kimsenin yaşam tarzını kısır siyasete alet etmeyeceğiz. artık türkiye bunları aşmak zorundadır.”
  • lider özellikleri yok ama 10 yıldır chp
    genel başkanı.olene kadar bırakmaz.
  • partisinin söylemi 'iktidara geldiğimizde' şekline dönüştü ve bu dil kazandıracak bir dil. millet ittifakı ve son yerel seçimden yeri kendisi de partisi de doğru yolda. heyecanla beklemedeyiz. istanbul'da hakkımızı yedirtmediler, bundan sonra da yedirtmeyecekleri gibi önceden gasp edilenleri de geri vermeyi vaatediyorlar. umarım sözlerinin arkasında dururlar.
  • bankaları tehdit etmiş yalova kaymakamı.

    vay anasını..
  • vites yükseltiyor. doğru da yapıyor. burada ki ulusalcı çomarlara bakmayın. son bir kaç senedir fazlasıyla etkili bir siyaset yürütüyor. zorlana zorlana resmen öğrendi. bunu kanal istabul hakkında söylediklerinden anlayabilirsiniz. kendisinin asla cumhurbaşkanı adayı olacağını düşünmüyorum. en yakın seçimde kendi partisinin de desteklediği seçilecek cumhurbaşkanı ile birlikte parlementoda meclis başkanı olmak istiyordur. doğru da olur. bu kapsayıcı ve iddalı dili sürdürmesi dileği ile.
  • bugünkü açıklamalarıyla birilerine gözdağı veren siyasetçi. kendisinden fazla bir umudum yok seçim kazanıldıktan sonra koşullar uygun olunca kendisinden de kurtulunmalı. ama bugünkü gibi devam etsin.
  • bu adamın arkasından 5-10 yıl sonra neler konuşulacak çok merak ediyorum. gündemle yerden yere vuruluyor ama ilerlemeye devam ediyor. ne adalet için yürümediği kaldı ne de şehit cenazesinde linç edilmediği kaldı. bunların hiçbirini mağduriyet kozu olarak kullanmıyor. uzlaşmacılık karakterinden gelen bir özellik ve ülkenin koalisyonla yeniden yönetileceği günlerde yönetimin (bakanlıkların) parti parti paylaştırılmaması gerektiğini hatırlatmakta önemli etkisi olacak.
  • türkiye'nin ecevit'ten sonra gördüğü en güvenilir siyasi lideri ve devlet adamı. kendisi hakkında sürekli ısıtılıp getirilen üç bayat eleştiri var:

    1. koltuğunu bırakmıyor

    a. mevcut partiler içinde, parti içi demokrasiyi en iyi işleten lider kılıçdaroğlu'dur. muharrem ince kendisinin karşısına rakip olarak çıkmış, kurultayda seçimi kaybetmiştir. son 10 yılda doğru düzgün başka da rakip çıkmamıştır.

    diğer partilerde bırakın kurultayda yarışmayı, rakip olarak kafayı kaldırmanın dahi dayakla ya da partiden ihraçla sonuçlandığı türk siyasetinde parti içi demokrasiyi işletebilmek büyük başarıdır. bunu da yapabilen chp'den başka parti yoktur. üzerine bir de muharrem ince chp tarafından cumhurbaşkanlığına aday gösterilmiştir. tabii bu da "kılıçdaroğlu rakibini tasfiye etti" gibi komik yorumlara konu olmuştur.

    b. muharrem ince'nin dışında, ekrem imamoğlu ve mansur yavaş da kendisinin döneminde üne kavuşmuştur. özellikle ekrem imamoğlu'nun bu popülariteye kavuşmasında chp yönetiminin büyük payı vardır. vakti geldiğinde de imamoğlu genel başkan olarak seçilecektir.

    sonuç: kılıçdaroğlu koltuk sevdalısı değildir. 72 yaşındaki genel başkan vakti geldiğinde koltuğu memnuniyetle bırakacaktır. son 10 yılda öne çıkardığı liderler bunun en önemli göstergesidir.

    2. sürekli seçim kaybediyor (bunu çürütmek çok kolay - uzun uzun yazmakla uğraşmayacağım)

    a. ana akım medyanın chp'ye ne kadar yer verdiği malum. nesil değiştikçe ve insanlar internetten bilgi almaya başladıkça neyin iyi neyin kötü olduğu daha iyi görülmeye başlandı.

    b. sol seçmenin türkiye'deki oy potansiyeli belli. (burada iyi parti'ye ayrı parantez açmak lazım. iyi parti türkiye için büyük lütuf. chp, iyi parti ile yürüttüğü ortaklıkla muhalefeti sol siyasete sıkışmaktan kurtarmıştır. 3. maddede daha detaylı anlatacağım.)

    c. türkiye'de hak, hukuk, adalet gibi soyut kavramlar halkın çoğunluğunda yankı bulmuyor. herkes kendi cebine giren paranın, kendi gemisini yürütmenin derdinde. bu yüzden chp şimdiye kadar halka ulaşamadı, ve bu yüzden belediyeler sayesinde halka artık çok daha iyi ulaşıyor. meclis kürsüsünden, televizyondan, oradan buradan sadece konuşursunuz. halk konuştuğunuzu unutur. ama hizmetlerinizi somut olarak gösterecek fırsatınız olursa, belediyeler gibi, insanlar o zaman size güvenip oy verir. özellikle de soyut kavramlarla arası olmayan milletimiz için geçerli bu. zaten ekonomik daralma olmasa chp daha sittin sene seçim kazanamazdı. ve bu da aslında chp'nin kabahati olmazdı.

    sonuç: kılıçdaroğlu'nun seçim 'kaybetmesi'nin kendi kontrolünün ötesinde olan sebepleri vardır. bu sebeplerin üstesinden gelebilmesi için kendisi dışındaki siyasi gruplarla stratejik ortaklıklara ihtiyacı vardır (bkz: 3. madde).

    3. kürtlerle, siyasal islamcılarla, muhafazakarlarla vs. hareket ediyor (bu aslında eleştiri değil iltifat da olabilir)

    a. yukarıda saydığım üç grup türkiye'nin %75'ine tekabül ediyor. ülkeyi yönetme iddiasındaki parti yukarıdaki gruplarla ve onların temsilcileriyle hareket etmeyecek de kiminle hareket edecek?

    chp'nin oy potansiyeli belli. tek başına iktidar olmaya yetmez ama koalisyonlara liderlik etmesine yeter de artar. sağcı iyi parti ile ortaklığı mükemmel yürütüyorlar. geçmişte, mhp'nin muhalefet olduğu dönemde ekmeleddin ihsanoğlu'nu çatı aday olarak göstermeleri doğruydu. ekmeleddin ihsanoğlu o dönemde muharrem ince ile meral akşener'in toplamı kadar oy aldı. bugün kaybettiği için chp'ye sallamak kolay ama kazansaydı aynı kişiler chp'yi açılımından ötürü tebrik edecekti.

    burada kılıçdaroğlu'nun yaptığı en büyük hata abdullah gül'ü cb adayı olarak göstermeye kalkmaktır. bu hatadan da neyse ki dönülmüştür.

    b. kürtlerin seçimle iş başına gelen temsilcileri ile yürüttükleri diyaloğu son derece ölçülü ve başarılı buluyorum.

    sonuç: kılıçdaroğlu, türkiye'deki farklı siyasi gruplarla asgari müştereklerde buluşarak iktidara giden taşları teker teker döşüyor. örneğin iyi parti gibi bir ortağın ortaya çıkması çok kritik idi, oldu. iyi parti'nin mecliste kendine yer edinebilmesi için yapılanları zaten biliyoruz. bu ortaklıklar sayesinde istanbul'u ve ankara'yı kazandı. şimdi de "halka ulaşamıyor" eleştirisine en iyi karşılığı belediye hizmetleriyle veriyor. parti içinden farklı grupların desteğini alabilecek liderler çıkarıyor. yine bu da parti dışı açılımlar olmadan mümkün olmazdı.

    chp'nin son beş yılda özellikle parti dışında attığı stratejik adımlar muhalefeti bu güçlü konuma getirmiştir. bunda da en büyük pay kılıçdaroğlu'ndadır. vakti geldiğinde imamoğlu kendisinden de iyi bir lider olacaktır. ancak muhalefetin ve türkiye'nin istikrarının temeli şu anda kılıçdaroğlu'nun liderliğinde atılmaktadır.
  • https://twitter.com/…tatus/1391472489814007811?s=19

    bu adam can ya! duruşa, samimiyete bak.
43048 entry daha
hesabın var mı? giriş yap