• rahmetli, üçkağıtçı ( 1981 ) filminde, kendisine öleceğini ve hazırlanması gerektiğini bildiren meleğe "benim bavullarımı hazırlamam 20 sene sürer melek hanım" diyerek öleceği tarihi/yılı yaklaşık olarak önceden söylemiş. sayıların insan yaşamında kimsenin farkında bile olmadığı anlamları olduğunu düşünmüşümdür hep. belki de hayatımızda çok önemli yerlere sahip olacak olan olaylarla ilgili tarihleri ( ölüm-evlilik-çocuk ) farkında bile olmadan daha önceden dile getirdik. film 1980 de çekilmiş olsaydı, bu düşüncem daha da pekişirdi herhalde

    nur içinde yat kemal abi.
  • bilmesi değil fakat hissetmesi dendiği takdirde katılabileceğim önerme.

    şimdi zöge olacak farkındayım fakat benim her dine, her inanca, herkesin tanrı algısına saygım var. beklediğim şey de benim gösterdiğim saygıdan daha fazlası değil, neyse ben de kendimce bu durumun açıklamasını yapayım. doğrudur yanlıştır bilmem fakat böyle olduğunu düşünüyorum. gün içerisinde duaların kabul olduğu, ağzınızdan çıkan her şeyin kabul edilebileceği anlar var. örneğin 27 temmuz 2013 cumartesi günü saat 16:37 ile 16:38 arasında ağzınızdan çıkan her şey dua olarak kabul edilip gerçekleşecek. ne kadar güzel bir şey değil mi, aynı zamanda ne kadar da tehlikeli bir silah. tam o esnada "şu ters giden işler bir açılsa" diyorsunuz bakkalınız marketiniz müşteri doluyor, tabi burda hemen kabul olmasından bahsetmiyorum kısa vadede de olabilir uzun vadede de. veya tam o esnada kızdığınız patronunuza kendi kendinize "eşşekler siksin seni" diyosunuz, bir bakmışsınız seneye temmuz ayında patron köydeyken eşek tarafından öldürülmüş. bu yüzden beddua ederken, veya "ben şunu yapamazsam ölürüm lan","baş ağrısından ölcem oğlum" tarzında cümleler kurarken iki kere düşünülmesi gerek.
  • tabi bu durumda aslında o sahneyi ve diyaloğu yazan senarist bilmiş oluyor aslında rahmetlinin ölüm tarihini... mübarek senaristmiş, bravo

    işte mantıksızlık böyle bir şey, uyduruyorsunuz kaydırıyorsunuz ama nasıl salladığınızı bile anlamıyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap