• fenerbahcenin sampiyon oldugu 1996 sezonunda,takım ali sen'in tuttugu buyuk bir yatla bogaz turu yapıyordu.o zamanlar henuz sefil bir muhabir olan can tanrıyar oyuncularla roportaj yaparken kemalettin'in arkadan yaklasip can tanrıyar'ı sırtına aldıgını ve cumburlop denize attigini gorduk.o an dogal olarak yayın kesildi,goruntu yeniden geldiginde kemalettin kulaklıkları takmıs,mikrofonu eline almıstı.o gun bu olayı onemsemeyen bendeniz,bu gun pazar keyfine,televoleye uyuz olan kitleden biri olarak kemalettinin ongorusu ve can tanrıyar'ın cezasını o gunden vermesi nedniyle kendisine burdan sukranlarımı sunuyorum. kendisi fenerbahceden sonra diyarbakırspor'a transfer olmıs,burda "kominist kemoo" tezahuratı ile cosmus,costurmustur.nevi sahsina munhasir,unutulmaz bir simadir.
  • futbol tarihimizin en komik mac sonrasi demeclerinden birini vermistir

    -kemalettin hakemler hakkinda ne diyceksin,
    +hakemler hakkinda bir şey demek istemiyorum ama hepsinin allah belasini versin...

    hatirladikca gülerim biri bela okudugunda..
  • memlekette şu aralar arayıp da bulunamayan cinsten bir kesici olmasına karşın, topu dağa taşa vuruyor diye eleştirilen futbolcu. ne de olsa şimdi milli takımlarda oynattığımız hüseyin cimşirler, selçuk şahinler, volkan arslanlar, ondan çok daha iyi kesiciler, topu süper oyuna sokuyorlar. kendisinin gerçek anlamda ön libero oynadığı 54 lig maçında, fenerbahçe'nin, sadece 29 gol yediğini, kerametin uche-högh ikilisinde olduğunu sananlara da kemalettin'in, ön libero oynamadığı 14 lig maçında, uche-högh'lü fener savunmasının 19 gol yenmesine engel olamadığını belirtelim ki biraz olsun değeri anlaşılsın bu cengaverin.
  • ben küçükken mahallemizde sol görüşlü abiler vardı. serttiler, protest bir havaları vardı. o dönemde kemalettin'de de öyle bir hava vardı.

    futbolculuğu döneminde hala 12 eylül ve sol görüşlü histerisi aşılamadığı için, - mevzubahis parti işçi partisi de olsa - siyasi konjönktür şimdiki gibi nispeten daha ılıman değildi. gene de kemalettin cesur ve gözüpek bir adamdı, taşlanacağını bile bile çıkıp, ben solcuyum, dedi. taşlandı da... o yüzden de şanssız bir futbol kariyeri oldu.

    eleştirenler "futbolcusu siyasetten uzak durmalıdır, yaptığı yanlış" dediler ama...

    - nikahını recep tayyip erdoğan'ın kıldığı, nikah şahidinin ise fethullah gülen olduğu futbolcu ise bu eleştirilerden nasibini almadı, rahat bir futbol hayatı sürdü. şimdi de devlet televizyonunda yorumcu.
    - fenerbahçe trabzonspor maçına üç hilalli kaptanlık pazubantı ile çıkan ogün temizkanoğlu ve rüştü rençber de bu eleştirilerden nasibini almadı.
    - haa, o maçta ülkücü bıyıklı ünal karaman ağabeyimiz de vardı. o da futbol hayatı boyunca kemallettin kadar taşlanmadı.
    - sergen yalçın'ın gol sonrası yaptığı ülkücü selamı?
    - ya da tek başına fatih terim desek?

    kemalettin çıktı, gene susmadı, bu ikiyüzlülüğü gene vurdu basının yüzüne. tepkilere rağmen susmadı, sendikalaşmayı dile getirdi. en büyük tepkiyi, şimdi "sendika şart, keh keh keh" diye konuşan futbolcu eskilerinden aldı.

    işte kemalettin böyle bir adamdı. futbolu bıraktı ama hala susmuyor.

    - "ben bu ülkede futbolcuları zaten hiçbir zaman anlayamadım. anlayamamaya da devam ediyorum. futbolcular böylesine her şeye vurdum duymaz, dünya umurlarında değil. gözleri kapalı yaşamasına dayanamıyorum, anlayamıyorum. türkiye’de bunca şey olurken bir vatandaş olarak bu kadar aymazlar topluluğu olan bir ülke yoktur. bir açıklama yapmalarına da gerek yok. ben o cengaverliği yaptım. benim kafamı kopardılar zaten. futbolcular bu ülkede kendi güçlerini bilmiyorlar. korkak bir topluluktur."

    son sözü üzerine ne denebilir ki?

    futbol sadece futbol olmayabilir ama türkiye'de futbolcu sadece futbolcudur.
  • stad kameramanlarının en sevmediği adamdır bu. hele spikerin olduğu tribüne yakın kanatta olduğu zamanlar kameramanların en nefret ettiği insandır kendisi. gelen toplara ister bilinçli ister bilinçsiz ister isabetli ister isabetsiz nası vurursa vursun, topa 2500 feet yükseklik kazandıran oyuncudur ki kameraman direk gökyüzüne çevirdiği kamerasıyla topu bulamaz, reji den azar yer.
  • zamanında bir galatasaray maçında hayrettin demirbaş'a ceza sahası dışından kafayla attığı gol ve hayrettin'in topun çizgi içinden çıkartırken debelenişi liseden arkadaşlarla hep geyiğe neden olurdu...real betis maçında ise pres yiyince topu orta sahadan kaleye vurması onun akıl almaz zekasını gösterir.
  • aklımda hep şu hikayesi ile kalmış futbol adamıdır.
    sene kaç hatırlamıyorum, çok da önemli değil, fenerbahçe de zeman dönemi. zeman her haftabaşı kadrodaki iki futbolcunun basına açıklama yapmasını istiyor. benzer cümleler, benzer dertler her hafta futbolcu; kafasına göre, kameraları da bulmuş,
    -bu maçı unuttuk
    -maç sahada oynanır,
    -futbol doksan dakika,
    gibi cümle yığınlarıyla saçma sapan basın toplantıları yapılıyor.
    sıra kemalettin e geldiği hafta ise adam hiç bir şekilde futbol konuşmamıştı. o hafta bir devlet kurumunda toplu işten çıkartmalar yaşanmıştı. bundan bahsedip ne kadar yanlış olduğunu anlatmaya çalışmıştı.

    yani sonuç olarak tanım kısmına gelirsek; adamdır. adam.
  • ilk evvela (bkz: nevi şahsına münhasır)

    futbol piyasamızda asla hak ettiği değeri görememiş cengaver gibi bir adamdı kemalettin.. kontrol sınırlarının üzerinde hırsıyla sıklıkla fener takımının ve kendisinin başına işler açardı ama severdim.. istisnasız her maç formasını ıslattığı için severdim.. yenildiğinde tribündeki tv/radyo başındaki taraftar kadar üzüldüğü için severdim.. haksızlığa (genelde hakemin rakip takım lehine her kararını haksızlık addeder gereksiz sarıyı görüp rahatlardı..) asla baş eğmediği için severdim..
    her dönem aynı tip oyuncuları birebir aynı cümlelerle (alex-lincoln-delgado-sergen-okocha koşmuyor, lugano-servet-gökhan zan-kemalettin-tayfur topu oyuna iyi sokamıyor...) eleştiren süper medyamızda kemalettin’i topu kullanmayı bilmiyor diyerek yerden yere vurmak adet olmuştu bir ara.. öyle ya ligimiz süper kesici, topu iyi oyuna sokan, savunmasına yardım eden, ataklara katılan, iyi şutör-iyi pasör, oyun zekasına sahip, yaratıcı adamlarla doluyken ne işi vardı kemalettinin büyük takımda..
    paraya kıyılıp yerine murat yakın getirildi.. murat topu iyi oyuna sokuyordu.. murat iyi şut atıyordu.. muratın bir stili vardı*.. murat hiç top kaybı yapmıyordu. ama bir gariplik vardı sanki.. seneler bitip puan durumlarında yediği gol sütunlarına bakınca anlaşıldı kominist kemonun değeri..

    bana sorsalar düşük level bir gennaro gattusoydu kemalettin.. düşük modeldi ama olsundu.. biz de milan değildik zaten..
  • hasta olduğum adam.

    an itibariyle telegol programında açıklamalarını sürdürüyo; yine futbolla sosyalizmi birleştirdi. futbol halkın olmalı, egemen güçlerin değil ! dedi. kafatasçı milliyetçiliğe de kızdı..

    insanların değişmeyebileceğine, hep güzel ve aynı kalabileceğine kanıt adeta. tamam futbolu pek güzel değildi *
  • hatırlıyorum da uche ebru gündeşin klibinde* oynadıktan sonra bu herif de "ben de ahmet kayanın klibinde oynıycam" diye tutturunca fenerbahçe yönetimi "futbolcular şarkıcı klibinde oynayamaz" diye bi yasak kararı almıştı.

    ayrıca yine uzaktan attığı bala bir golle fenerbaçe'nin 1996-97 sezonunda şampiyonlar liginde oynamasını sağlayan kişidir.
hesabın var mı? giriş yap