182 entry daha
  • 1930'lu yılların başlarında ortaya çıkmış, 1935 yılında chp programına girmiş olan ve mustafa kemal atatürk'ün kişisel düşüncelerine dayanan prensipler bütünüdür. ilgili chp programında söz konusu prensiplerin sadece müteakip birkaç yılı değil geleceği de kapsayacağı ifade edilmiştir: ""yalnız bir kaç yıl için değil, geleceği de kapsayan tasarlarımızın ana hatları burada toplu olarak yazılmıştır. partinin güttüğü bütün bu esaslar, kamalizm prensipleridir."

    bu yaklaşım, türkiye'de kemalizm'in başından itibaren resmi bir dogma olarak algılandığını ima eder. bu dogmanın resmi olması, kemalizme muhalif düşüncelerin devlet tarafından susturulmasını da olağanlaştırmıştır.

    kemalizm adına mustafa kemal atatürk'ün hayatta olduğu dönemde yapılanlar için:
    (bkz: altı ok/@derinsular)
    (bkz: arap alfabesi/@derinsular)
    (bkz: atatürk heykelleri/@derinsular)
    (bkz: atatürk'ün cumhuriyeti gençlere emanet etmesi/@derinsular)
    (bkz: batılılaşma /#25269453)
    (bkz: beynelmilelcilik/@derinsular)
    (bkz: çete-i nisvan beyannamesi)
    (bkz: divan edebiyatı/@derinsular)
    (bkz: eğer doktrine gidersek hareketi dondururuz/@derinsular)
    (bkz: gençliğin ata'ya cevabı/@derinsular)
    (bkz: halkçılık/@derinsular)
    (bkz: iskilipli atıf hoca/@derinsular)
    (bkz: kemalizmin kimi ayetlerin hükümlerini kaldırması)
    (bkz: matruş/@derinsular)
    (bkz: şapka devrimi/@derinsular)
    (bkz: türk dil kurumu/@derinsular)
    (bkz: türk musikisi/@derinsular)
    (bkz: türk tarih tezi/@derinsular)
    (bkz: türkatacılık/@derinsular)

    kemalizm adına mustafa kemal atatürk'ün ölümünden sonraki dönemlerde yapılanlar için:
    (bkz: atatürk'ün bursa nutku/@derinsular)
    (bkz: behçet kemal çağlar/@derinsular)
    (bkz: biz atatürk kadınlarıyız/@derinsular)
    (bkz: cumhuriyet halk partisi/@derinsular)
    (bkz: laik teyze/@derinsular)

    diğer temalardaki ilgili girdiler:
    (bkz: atatürk milliyetçiliği/@derinsular)
    (bkz: güneş-dil teorisi/@derinsular)
    (bkz: karşı devrimci/@derinsular)
    (bkz: lider kültü/@derinsular)

    diğer ilgili temalar:
    (bkz: ırkçılık/@derinsular)
    (bkz: milliyetçilik/@derinsular)
    (bkz: mustafa kemal atatürk/@derinsular)
  • kemalizmin milliyetçi politikalarının ırkçılığa dönüştüğü yıl 1930'dur.

    kısa bir tarihi arkaplan sunmak gerekirse, 1925 yılında takrir-i sükun kanununun meclisten geçmesini takip eden aylarda tevhid-i efkar, son telgraf ve sebilürreşat gibi dönemin önemli gazeteleri de dahil olmak üzere bütün muhalif basın susturuldu. türkiye cumhuriyeti'nde teksesli basının miladı olan bu dönem, 1930 yılında ırkçı politikaların benimsenmesiyle birlikte yeni bir boyuta evrildi. ülkenin gayrimüslim ve kürt vatandaşlarına yönelik ayrımcı uygulamaların iyice sertleştiği (1,2) bu dönemde, (almanya'da iktidara yaklaşmakta olan) nazilerin antisemitist yayınlarını örnek alan ırkçı dergiler de çıkarıldı.

    ancak bu dergilerin yayınları tamamen orijinal de değildi. zira türk ırkçıları, almanya'da nazi düşüncesini yayan dergilerdeki karikatürleri kopyalamış, kimi zaman içeriklerini biraz değiştirmiş ve altlarına türkçe metinler yazmak suretiyle ilgili propagandayı türk okuyucusuna taşımışlardı.

    bu karikatürlere yazılan ırkçı metinlerden üç örnek aktarmak gerekirse:

    (1) "yahudi, beşer hayatının kabusu ve insan cemiyetlerinin kirli bir köpüğüdür. onun çekildiği yerlerde bahar havası altında ebedi saadetler vücut bulur."

    (2) "yahudi, asırlardan beri beşeriyeti ölüm havasile uyutarak inci dizginlerle felakete sürüklüyor. ırk ve milliyet aşkı, bu tehlikeye karşı en emin tahaffuz çaresidir."

    (3) "yahudi dünyadaki bütün maddi ve manevi vesaiti elinde tutmak istiyor. onun ölçüsü yeryüzünden refah ve milliyet sınırlarını kaldırmağa çalışıyor. biz aldanmıyoruz!..."

    ilgili dergi kapaklarını ve yukarıda aktarılan metinleri alman orijinalleri ile karşılaştırmalı olarak görmek için bkz.:
    http://derinsular.imgur.com/…larinin_ornek_alinmasi

    tema:
    (bkz: kemalizm/@derinsular)

    diğer ilgili tema:
    (bkz: ırkçılık/@derinsular)
  • 1939 yılında basılan lise 2 biyoloji kitabı, kemalizmin ırkçı niteliği konusunda bir fikir verebilecek mahiyettedir.

    maarif vekilliği (milli eğitim bakanlığı) tarafından basılmış olan kitabın dokuzuncu bölümünde "türk ırkı antropolojisi" başlığı altında verilen "bilgi"ler şöyledir:

    "dokuzuncu bölüm

    türk ırkı antropolojisi [1]

    son zamanlarda yapılan antropoloji tetkikleri ırkımızın vasıflarının şunlar olduğunu meydana koymuştur:

    renk: buğday veya beyaz
    burun: ince, uzun
    kulaklar: orta bir büyüklükte
    gözler: siyah, ela bazan da mavi
    kafatası şekli: brakisefal (375 kafatası indisinin verdiği ortalama rakam 84.07'dir.)

    bu vasıflarla en mükemmel bir yükselme derecesi gösteren ırkımız, avrupa'nın alp ırkı vasıflarını haizdir. esas itibariyle alp ırkı avrupa'ya orta asya'dan geçmiştir.

    pratik çalışmalar:
    kafatası şeklinin ırkların tekamüllerinde büyük bir ehemmiyeti vardır. önden arkaya doğru uzun olan kafataslarına dolikosefal, yuvarlak olanlara brakisefal ve ikisinin ortası bir şekil gösterenlere de mezosefal denir. kafataslarının şu ayrılışı kafatası indisi ile tayin olunur. kafatası indisi, kafatasının en büyük yan genişliğinin 100 ile çarpılmasının en büyük ön-arka genişliğine oranından çıkar:

    kafatası indisi = (yan genişlik x 100) / ön-arka genişlik

    indisleri 77.7'ye kadar olan kafatasları dolikosefal; 77.7'den 79.9'a kadar olanlar mezosefal ve daha fazla olanlar da brakisefaldirler.

    brakisefal kafatası en mütekamil insan kafatasıdır.

    1- her okulda talebenin kafatası indisleri ölçülecek ve talebe tekununa göre muhtelif kafataslarının yüzde nispetleri tesbit edilecek, ayni zamanda bunların ortalaması bulunacaktır.

    2- talebelerin boyları da ölçülerek ortalama boy elde edilecektir.

    [1] bu bahis ankara tarih, dil ve coğrafya fakültesi antropoloji profesörü dr. şevket aziz kansu'nun "craniologie del'anatolie" adiyle neşrettiği broşür ile birinci türk tarih kongresi zabıtlarındaki tezleri mütalea edilerek yazılmıştır."

    tema:
    (bkz: kemalizm/@derinsular)

    diğer ilgili tema:
    (bkz: ırkçılık/@derinsular)
  • mustafa kemal'in yakınlarından, anılarının yazarı falih rıfkı atay'ın ifadesiyle: "kemalizm, ibadetler dışındaki bütün ayet hükümlerini kaldırmıştır."

    falih rıfkı atay, kemalist literatürün en temel eserlerinden biri olan çankaya adlı kitabında bu durumu şu cümlelerle izah etmektedir:

    --- alıntı ---

    "kemalizm, aslında büyük ve esaslı bir din reformudur. tanrı, bir peygambere verdiği şeriatı, ikinci bir peygamberde değiştirmekle, hatta kur’anın bir ayetindeki emrini başka bir ayette kaldırmakla hükümlerin toplum evrimini izlemesi gerektiğini göstermiştir. fıkıh’da buna nesih diyoruz. muhammed, son peygamber olduğuna göre, o’ndan sonra nesih hakkı insan aklına kalmıştır. onun için islam bilginleri, “zamanla hükümlerin değişeceği” içtihadında bulunmuşlardır. mustafa kemal’in yaptığı işte bu nesih hakkını kullanmaktı.

    islamda bütün şer’i meseleler iki büyük bölüme ayrılmıştır: birinci bölüm, ahreti ilgilendirir ki ibadetlerdir: oruç, namaz, hac, zekat! ikinci bölüm, dünyayı ilgilendirir ki bunlar da nikah ve aileye ait hükümlerle muamelat denen mal, borç, dava ilişkileri ve ukubat denen ceza hükümleridir. kemalizm, ibadetler dışındaki bütün ayet hükümlerini kaldırmıştır." (pozitif yayınları. 429-430.)

    kitabın aynı bölümünden daha geniş bir alıntı için bkz.: http://derinsular.com/…kumlerini-kaldirmistir-atay/

    --- alıntı sonu ---

    tek parti dönemi'nde (1925-1945) hakim olan bu yaklaşım, aradan bir asıra yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen 2010 yılı itibariyle kemalist camia içerisinde halen canlıdır. örneğin, chp milletvekili nur serter, 29 eylül 2010 tarihinde katıldığı bir canlı programda başörtüsü yasakları hakkında konuşurken aynı doğrultuda sözler söylemiştir:

    --- alıntı ---

    "cumhuriyetin ve en başta da tabii ki atatürk'ün getirdiği yeni hukuk düzeni ile, kuran'ın içindeki 660'a yakın muamelata ilişkin ayetin yerine çağdaş hukuk normları ikame edilmiştir. ... cumhuriyet döneminde laikliğin getirdiği ve cumhuriyetin getirdiği en önemli değişim, inancı bireyselleştirmek, insanla tanrı arasına odaklamak, iman, inanç ve ibadette bireyi özgür bırakmak, ama muamelata ilişkin ayetlerin yerine de çağdaş yasaları ikame ederek laikliği yaşama geçiren ama halkı müslüman tek çağdaş, demokratik ülkeyi, cumhuriyeti yaratmak olmuştur."

    --- alıntı sonu ---

    nur serter'in laikliğin tanımını yaparken "yasama organının dini referans almaması" ile yetinmek yerine "belli kuran ayetlerini ikame etme" konusunu bir çıkış noktası olarak alması ve dinin ibadetlere ve yaratıcı ile bireysel ilişkiye indirgendiğini belirterek inancın siyaset eliyle yeniden tanımlanmasi gereği üzerinde durması, falih rıfkı atay'ın ifadeleriyle aynı doğrultuda bir yaklaşıma sahip olduğunu ortaya koymaktadır.

    nur serter'in ifadeleri için bkz.: http://www.youtube.com/watch?v=ydf6s8a1yh4 (4:00'dan itibaren)

    tema:
    (bkz: kemalizm/@derinsular)
  • türk dil kurumu sözlükleri, 1945 yılına kadar "kemalizm türk'ün dinidir" ifadesine yer vermiştir. kemalist literatür içinde, mustafa kemal'i bir peygamber (hatta zaman zaman bir ilah ya da tanrı) olarak sunan metinler de yok değildir.

    princeton üniversitesi'nde görev yapan profesör şükrü hanioğlu'nun 13 kasım 2011 tarihinde sabah gazetesinde yayınlanan tarihselleştirilemeyen geçmiş, insanlaştırılamayan kurucu başlıklı yazısı, ilgili dönemdeki lider kültünü ele alır:

    --- alıntı ---

    atatürk için kullanılan "ulu," "yaratıcı," "yüce" benzeri sıfatların dinî referanslarının da bulunması, 1945 yılına kadar türk dil kurumu sözlüklerinde "din" kelimesinin mecazî anlamda kullanımına örnek olarak "kemalizm türk'ün dinidir" cümlesinin verilmesi tesadüfî değildir. bu dinselleşmenin toplumun eğitimli tabakalarında ciddî bir etki yarattığı şüphesizdir. cumhuriyet'in ilk yıllarında türkiye'yi ziyaret eden grace ellison'a bir maarif müfettişi tarafından yapılan "bizim peygamberimiz gazimizdir. biz o arabistanlı şahıs ile ilişkimizi sona erdirdik. muhammed'in dini arabistan'a pek uygundu; ama bize yaramaz" yorumu bu etkiyi yansıtan ilginç bir örnektir.

    --- alıntı sonu ---

    ek bilgi: sözlük yazarı tnhnkck, tdk sözlüklerinde "kemalizm türk'ün dinidir" ifadesinin din kelimesinin üçüncü ve mecaz tanımı olarak yer aldığını belirtti. (20 mart 2017)

    tema:
    (bkz: kemalizm/@derinsular)
  • bazen "atatürkçülük" şeklinde nitelendirildiği de olur.

    --- alıntı ---

    yıllar önce ankara’da “atatürkçülük” üstüne bir panele çağrılmıştım. “soru-cevap” kısmında yaşlı bir emekli subay söz aldı, “ana rahmindeki bebeğin beynine atatürkçülüğü yerleştirmeliyiz” dedi.

    --- alıntı sonu ---

    kaynak: ‘ulusal put/ ulusal kahraman’ / murat belge / taraf / 7 eylül 2012

    tema:
    (bkz: kemalizm/@derinsular)
1374 entry daha
hesabın var mı? giriş yap