• 'ben aile hukuku uzmanı olduğum için' ilgili cümle konuyu yeterince açıklıyor. bu ülkede bir üniversiteden mezun olup birkaç davaya bakmak tüm ülkenin yüzde 90'ının aynı olduğuna karar vermek için yeterli çünkü.

    ortada 'her şeyi ben bilirim' algısı kasan biri varsa o da bu minik kızımızdır.

    yalnız o değil de atv kenan'ı ve programı parlatacak, gündem edecek çok iyi tipler buluyor bu sıra. tonlarca reklam parası vermek yerine bedavadan pr kasıyor.
  • adamın konuşmasının neresinde kibirli bir ton var yahu? bence gayet ortadan bile gitmiş.

    mevzudaki kadının hem sözleri hem de beden dili çok daha kibirli bence, kadın olması onu temize çekmiyor.

    ayrıca mansplaining nedir diye merak edenler de olacaktır mutlaka. ne olduğunu örnekle öğrenmek için can yaman'ın iki gündür tartışılan açıklamalarına bakabilirsiniz.

    kenan imirzalıoğlu üzerinden yürümek, fazla zorlama olmuş; olmamış. literatür ya da kavram bilginizi daha tutarlı ve uygun örnekler üzerinden sergileyiniz!

    ekleme: tekrar izleyince daha da uyuz oldum. cidden eğitim sistemi inanılmaz bozuldu ve ortaya çıkan aile hukuku uzmanı da bu maalesef. "yüzde doksanımız böyleymiş" iddiasında ama ortada bir kaynak yok. bir uzman olarak bunu pervasızca bir televizyon ekranında söyleyebilecek kadar da hadsiz. sosyolojik olarak imkansız bir realiteden bahsediyor kendisi ve kaynak da 'her ass'.

    feministleri seviyorum, amaçlarına da saygı duyuyorum ama bu ülkede bilhassa yeni jenerasyon, bunu beceremiyor. toplumsal alanı inceledin de bir feminist olarak literatüre hangi kavramı kattın - en azından deniz kandiyoti ve yaptıkları, izlemeniz gereken feminizm olmalı - şimdi de başka yerlerde çıkmış kavramları saçma sapan örnekler üzerinden devşirmeye çalışıyorsun! gerçekten anlamak mümkün değil.
  • doğrusu kenan imirzalıoğlu'nun, annesi tarafından sevilmeyen ve annesini sevmeyen kompleksli ve itici bir avukat kadınla olan gereksiz diyaloğudur.
  • yarışmanın başından beri kibirli söylemlerde bulunan ve hatta kendisini bilge kişilik olarak tanımlayan bir yarışmacının bir sebepten ailesini hayatından çıkardığını ekran önünde paylaştığı, "türkiye'de ailelerin %90'ı benimkiler gibi" tarzında büyük laflar sarf ettiği veya kardeşlerini doğururken ailesi kendisine sormadı diye ailesini dava eden hintli bir genç gibi kendisinin de ailesini dava edeceğini söylediği noktada, sunucunun nezaketen "siz daha iyi bilirsiniz" gibi topu taca atışlarını ise "evet" diyerek ukalaca karşıladığı bir programda, sunucunun gayet insani bir biçimde iyi ailelere haksızlık etmemek gerektiğini hatırlatması olayını ataerkillikle bağdaştırmayı başarmış çakma feminist beyanı başlık. bak hiç cinsiyet belirtmedim. feminizm avangartlığınızı alakasız konularda saçma sapan saldırganlıklar göstererek feminizmin temel çıkış noktasını itibarsızlaştırıyorsunuz. bu kadar da akılsızlık olmaz vallahi.
  • mansplaining nedir diye baktım "birine, karakteristik olarak bir erkek tarafından bir kadına, küçümseyici veya büyüklük taslayan bir biçimde bir şeyler anlatmak" anlamına geliyormuş.

    iddiaya gelince de " mağdur rolü" itemi için daha çok ağlamak gerekiyor böyle olmaz.
  • anneme "beni doğururken neden bana sormadın" diye dava açıp donuna kadar alıcam şeklinde salakça bir argümanla gelseler bana

    "senin annen seni doğurmamış sıçmış" deyip stüdyodan kovarım bile.

    bunun kadın ya da erkek olmakla ne alakası var?

    neye duyar kasacağını şaşırmış millet amk.gidin gratis basıp axe standında halay çekin siz.
  • üremek; dölleyebiliyor ve döllenebiliyor olmaktan öte hiçbir hüner gerektirmeyen, dünya üzerindeki bütün canlılara tahsis edilmiş son derece sıradan bir eylemdir. kutsal değildir. haliyle üremiş olmak da, bir insana sırf bundan ötürü saygı duyulması için yeterli bir özellik, geçerli bir sebep değildir. ebeveynler, salt ebeveyn olmalarından dolayı koşulsuz şartsız bir saygı haketmezler. bunun altını doldurmaları gerekir. anneyi de, babayı da, evladı da, aralarındaki ilişkiyi de özel kılan, özellikli kılan şey; esasında o insanların ta kendisidir. çocuğu doğurarak kutsal bir mertebeye ulaşmazsınız ama gerçekten "anne" iseniz eğer, o çocuğun en büyük kutsalı haline zaten geleceksinizdir. terazinin diğer kefesinde bütün dünya dahi olsa annemin olduğu kefenin benim için ağır basacak olması için milyon tane sebep sayabilirim şahsen ben. fakat onun rahminden çıkmış olmam, bu sebeplerden herhangi birisi dahi değil.

    dolayısıyla mevzubahis tartışmada kenan imirzalıoğlu tarafında değilim, bunu baştan belirtmiş olayım. yarışmacının tarafında da değilim. her ikisinin de haklı olduğu yerler var. kadının üslubuyla, genellemesiyle ve gereksiz defansif tavrıyla alakalı sıkıntılar var, imirzalıoğlu'nun da biraz fazla politik doğruculuk kasmasıyla. ama sonuçta her ikisi de kabul edilemez herhangi bir şey söylemiyor. bunun tartışılıyor olmasıyla alakalı sorunum da yok. sorunum bunun "mansplaining" üzerinden tartışılmasıyla. şimdi...

    ***

    mansplaining:

    bir erkeğin herhangi bir konuda karşısındaki kadına sırf o kadın, kendisi de erkek olduğu için ukala, tepeden bakan, kibirli bir üslupla -mevzu, kadının uzmanlık alanı olsa dahi- bilmişlik taslaması.

    kenan imirzalıoğlu'nun videoda söyledikleri:

    *bütün ebeveynleri töhmet altında bırakmamak gerek.
    *biz yine de annelerimizin kıymetini hiçbir zaman unutmayacağız.
    *onlar bizi bugünlere getirmişler. hepsine çok teşekkür ederim ben, en azından "kendi adıma".

    mansplaining yapmamış olmak için aslında söylemesi gerekenler:

    *evladına ebeveynlik yapmayan anne babaların vebali tabii ki bütün ebeveynlerin boynuna. ne kadar ebeveyn varsa anasını sikeyim.
    *annelerimize koyayım, size bir şey olmasın.
    *bizi bugüne getirenlere teşekkür etmiyorum. siz aile hukuku uzmanı olduğunuz için benim sizin karşınızda size danışmadan "kendi adıma" annelerimize teşekkür etmem haddimi aşmak olur. çünkü konunun uzmanı sizsiniz, aynı zamanda da kadınsınız ve ben bir erkeğim.

    ***

    kusura bakmayın da siz ya katıksız gerizekalısınız, ya da ölümüne art niyetlisiniz ve mahsus yapıyorsunuz. her iki durumda da savunduğunuzu iddia ettiğiniz davaya en büyük zararı yine siz veriyorsunuz. kadını ikinci sınıf, feminizmi de adeta bir düşman olarak gören (ve ciddi bir kısmı bunun bilincinde dahi olmayan) milyonlarca çük var. onlar zaten konu dışı. ne sizin muhatabınız onlar, ne de benim... fakat işte siz bu tuhaflıklarınızla asla o güruha dahil olmayan o kadar çok sayıda insanı o kadar irite ediyorsunuz ki... verilen bir mücadeleyi laçkalaştırmakta, itibarsızlaştırmakta neredeyse o güruh kadar pay sahibi oluyorsunuz.

    ve ben bütün bunları bir erkek olarak söylüyorum. demek ki ne yapıyorum? mansplaining. evet. teşekkürler arkadaşlar. iyi forumlar, hayırlı feminizimler. eşinize, dostunuza, yakınlarınıza bol sabırlar.
  • bu kadın aynı bölüm içerisinde altın elementinin simgesini yanlış söyleyip ondan sonra kenan imirzalıoğlu kendisini düzeltince asla ve asla hatasını kabullenmeyip manuple etti. dünyada bu kadından daha itici olan çok az şey var.başlıktaki konu özelinde tanımlayacak olursak yerin dibinden göğe kadar haksızdır. yaratmaya çalıştığı algının içi uzay boşluğu.
hesabın var mı? giriş yap