• inci aral'ın kahramanı hayali ile istanbul’dan londra’ya uzanan bir aşkın, mutluluğun hikâyesini anlattığı yeni romanı.
  • özel bulduğum bir yazar olan inci aral'ın, hayal ali (hayali), kara, resmi adı hayati'nin hikayesi.
    hayati'nin babası, sami balkan karakteri de hayranlık uyandırıcı. avukat dilda ve modacı reyan ise hayati'nin çıkmazlarındaki destekleri. aynı zaman da birbirlerine olumlu etkileri...
    yurdanur'un sonu kendim ettim kendim buldum. canan, sami bey'in sondurağı.

    severek bir çırpıda bitirdim. hiçbir aşk hiçbir ölüm ve kendi gecesinde kitaplarında eşcinselliği de doğru bir şeklide işlemisi zarifti.

    --- spoiler ---

    her sevgiliden bir şeyler kalıyor insana. bazen hüzün, bazen nefret, bazen de hiçlik.

    --- spoiler ---

    edit: imla
  • kitapligima nasil geldigini, kimin biraktigini bilmedigim kitap. isin tuhaf tarafi kimseden kitap almam.

    ''icimde, bana ait her sey yerinde duruyor. yeni bir yolda, bilmedigim bir yerlerde degilim. degismedim, cok eski bir hayalin ve kendi hikayemin gercekligi icindeyim. sirlarim hala benimle. hikayesiz kalma korkum da yok. onune dusen hikayeyi gormek, elinden tutup kaldirmak, ustunu basini silkeleyip hatirini sormak hatta biraz oksamak gerekiyor. bu kadari yeterli, biliyorum. sirlar mi? onlari fazla kurcalamamak cok daha iyi.''
  • inci aral'in ask (escinsel ask), baba-ogul catismasi, tarihi eser kacakciligi, burjuva hayatlarin devasa sorunlari gibi konulari karagoz ekseninde anlatmaya calistigi yeni ve ne yazik ki inci aral'in fikrimce en basarisiz, en olmamis, en itici romani.
  • garip duygularla okudugum bir kitap.okurken düsünmeye zorlayan cinsten.
    hayal ali insani icine ceken bir boslukta yasiyor ve o bosluktan kurtulabilmek icin de herseyi abartili bir sekilde yasiyor.
    kitabi üzgün,mutsuz,bunalimda hissedenler okumasin.
    zira mutsuzlugunuzu 5e katliyor.

    "karanliga iteledigimiz anilar en aydinlik anlarimizda bir yerlerden cikagelip neden havayi bulandiriyorlar böyle?"

    "ya biz, düsünebilen yaratiklar?
    uydular ve linkler caginin isaretler ve gürültülü bollugu icinde düsündügümüz seylerin cogunu unutuyoruz.her sey olagan,dogal,onca israra ragmen hayretlere düsemiyoruz.
    dünya karisik,insanlar gitgide daha huzursuz, özgürlükler sahte, asilsiz.tepkilerse islevsiz. hicbir sey yeni degil artik.alintinin alintisi. tekrarin tekrari. daha önce düsünülmüs, söylenmis sözleri, yasanmis deneyimleri merak eden, dogru dürüst yorumlayabilen insan parmakla sayilacak kadar az. yapay hizlara, kurgulanmis düslere, anlik görüntülere, gözetleyip gözlenmelere merak sarmisiz. hakikat gemlenmis. bellekler puslu, pusulalar sasmis. düsünmenin ve arayisin eski tadi, degisim heyecani ve umudu yok. aci cekmek bile yanilgi, aptallik!"
  • yavaş olarak okunmasını tavsiye ettiğim sürekleyici ve merak uyandıran bir kitaptır. okurken bazen bitmemesini istersin ya işte o duyguyu sana tattırıyor
  • kötülük,bencillik,düşmanlık ve kalleşliklerle dolu şu dünyada ayakta kalmanın ne kadar zor olduğunu, kendin gibi görünmenin, insanı nasıl zayıf ve aciz kıldığını görüp sesini kesmeye, karar vermiştim çünkü. içindeki ' kara' ya ses verenlerin kitabı. bitmesi insanda burukluk yaratır.
  • "bütün yoksullar gibi annesinin de onun da dinsel inaçları güçlüydü, allah'tan çok korkarlardı..." gibi cümleyi içinde bulunduran hayat dolu bir kitaptır.
  • hayati’nin hikayesi, gelgitleri standart bir insandan çok farklı değil. onu okunur kılan inci aral’ın anlatıcılığı. bu romanda en etkilendiğim karakter yurdanur oldu. keşke onun ağzından kendi hikayesini de dinleyebilseydik.
    sahil kısmını sevmedim. sahilin müdavimleriyle empati kuramıyorum. her şeyden kaçış mekanı gibi bir şey yaratmış sanırım ama içselleştiremedim.
  • erdal öz'ün cezaevi günlerine göndermelerle dolu muhteşem öyküsü.

    murat gülsoy, ayfer tunç ve yekta kopan'ın üzerine söyleştikleri etkinliğin kayıtları youtube'da mevcut.
hesabın var mı? giriş yap