• yılda 1 kez 15 günlük fütursuzca tatil yapanları kıskanırken,kendi el emeği ile eleman çalıştırmadan çalışanlar hariç, bir anda,yılda,parça parça o 15 günün mislice tatil yapabildiğini hatırlayıp rahatlamaktır.ay başını ya da 15 ini beklemezsiniz hatta hiç gelsin istemezsiniz.
  • aslında tam olarak böyle bir şey yoktur.

    (bkz: devlete çalışıyoruz/@re login)
  • başkasının işinin patronu olmaktan çok daha popüler oluştur.
  • maalesef maden işçilerine katekulliyle öldükten sonra nasip olan durum!
    dün öğrendim ki, zonguldak'taki kaçak maden ocaklarında kayıt dışı çalıştırılan işçilerin adına, patronların başına bir şey gelmesin diye, maden ocağının sahibi olduğuna dair bir belge düzenleniyormuş!
  • günlük yaşamaktır. o gün az iş varsa ağıtlar yakılır, kapatıp başka yer aramak düşünülür, her arayıp nasılsın diye sorana ağlanıp sızlanılır. iş iyiyse şarkılar söylenir, halaylar çekilir, her arayıp nasılsın diye sorana ağlanıp sızlanılır. evet ağlayıp sızlanılır.
  • kendi kendine patronluk yapmaktır. en güzel yanı ise işe geç başladığın zaman ya da bir yere gitmek istediğin zaman hesap verme derdinin olmamasıdır. tabi bunu bütün bu rahatlığın olmasına rağmen yapamaman da ayrı bir çelişkidir. çünkü artık aylık bir maaşın ve gelirin olmadığı için çalışman ve para kazanman gerekiyor bunun içinde erkenden işin başında olup çalışmaya başlaman gerek.

    herşeye rağmen zor olmasına rağmen çok güzel bir duygu olduğu kesin. eşşek gibi çalışıyor olsanda en azından kendi hesabına çalıştığını bilmek ve emek=ücret karşılığını tam olarak alabilmek kesinlikle çok güzel.
  • mhp adana milletvekili sayın recai yıldırım'ın milletvekilliğinden anladığı şeymiş. sabah geliyorum, meclisi açıyorum.. evrak varsa imzalıyorum... istemesem hiç gelmem, partiye takılırım, gibi herhalde.
  • örneğin, bazıları kendi işi olunca rahatça kağıt oynayabileceklerini düşünür.
  • kendi işinin patronu olmak demek, kendi işinin işçisi, hamalı, temizlikçisi, sekreteri, satışçısı, müdürü, müdüresi olmak demektir. lakin sabah 8 akşam 5 mesaisi olan memurlara özenmektir zira sen sabah 8 akşam 9a 10a kadar dükkanını açmak zorundasındır. tatilin yoktur yeri gelir pazar günü bile çalışırsın, ne düğününden zevk alırsın ne cenazenden ne de hastalığından.. işin iyi gitse de gitmese de bu böyledir. ha şu da var işin iyi gitse de gitmese de işler iyi gitmiyordur aslında çünkü ödenmesi gereken çekler senetler, vergiler, işçi maaşları, sigortası, primi, dükkan kirası, banka kredisi cartı curtu derken işler hiçbir zaman iyi olmaz. sizin anlayacağınız kendi işinin patronu olmak memurluğa özenmektir. tek iyi ve tüm bu dertlere katlanılası yanı ise şudur: memurken 10-15 yılda alabileceğin evi, 5 yılda alabileceğin arabayı belki sen bir iki ayda alabilir, arabalar evler zinciri kurabilirsin belki..
hesabın var mı? giriş yap