• niyet işidir. öncelikle insanın gönlü olmalı. ve onu motive eden bir unsur. tabi bu dil zekası ve azimle birleşince internetten izlandaca bile öğrenilir.*
  • youtube, facebook olan bir dunyada pratik zorlugundan bahsedilmemesi gereken bir surectir.

    1 tane alacaganiz gramer kitabı ve internetten edineceginiz kaynaklar, youtube ile 1 yılda moron degilseniz yapabileceğiniz durumdur.

    ben italyanca' yi öyle hallettim. ha su da var. turkce kaynak kisitli olabiliyor. ben ingilizce bildigimden dolayi internette ingilizce kaynaklardan da yararlandim.
  • slav ırkı ile kaynaşarak kolayca üstesinden gelinesi durum. ancak önemli olan nokta "kendi kendine" tam olarak olmadığı, yine bir etken mevcut. internetten, herhangi başka bir aygıttan vs de öyle canım. yüzde bin "kendi kendine" öğrenilecekse bu meret ancak rüyanda kelimeler filan görebilirsin, alt beyne de anlamları yüklenir odur.

    kendi kendine ya da başkası kendine; bize fark yapmaz. olmadı biz yabancılara dil öğretiriz dadlum:

    (bkz: ruj duj)
  • cezaevinde öğreneni çok.

    "ancak çok şaşıracaksınız, 100. çeviri kitabına imza atan osman akınhay, ingilizceyi konuşamıyor, hatta ingiltere'ye gittiğinde, fuarları ziyaret ettiğinde yanında mutlaka bir çevirmene ihtiyaç duyuyor. bunu ise şöyle açıklıyor kendi cümleleriyle: "ingiltere'ye gidiyorum, gözümle gördüğüm her yer sanki bizim mahalle gibi, fakat kulak olmadığı için acayip çuvallıyorum. çünkü sadece gözümün gördüğü şeyi öğreniyorum."
    "

    http://www.sabah.com.tr/…im_ama_ingilizce_konusamam
  • ingilizce + almanca bilgilerime, aldigim temel giris grammer ve ileri duzey grammer kitaplarini ekleyip bu kitaplardan cikan cd'lerle de teleffuz calismasi yaptim ortaya mis gibi bir hollandaca cikti.. o dilde gunluk bile yazmaya basladim..
  • gayet de yapılabilir bir şey bu. hedef dil ingilizce ise zaten kaynak gani, kalkıp da abuk subuk kurslara para bayılmak için hiçbir neden yok. ingilizce dışında bir dil öğrenecekseniz de özellikle ispanyolca, fransızca, almanca gibi diller için yine bir ton program, web sitesi, app vb. mevcut. tabii, burada esas mesele nasıl bir yöntemin izleneceği. şu adımları takip etmek işinizi görür diye düşünüyorum:

    1-yeni bir dile direkt gramerden dalmak kastırır, insanı dilden soğutur, ama o dili adamakıllı öğenmek istiyorsak şarttır da. sağolsun duolingo bu süreci eziyet olmaktan çıkarıyor, hem gramerin temellerini sağlam bir şekilde atmanızı sağlıyor hem de iyi bir listening egzersizi vazifesi görüyor, dolayısıyla ilk etapta duolingo’daki konuları güzelce tamamlamak gerek.

    2-evet temeli attık, ama grameri pekiştirmek, iyice özümsemek lazım. bu da iyi bir gramer kitabıyla olacak. evet, kitabımızdaki konuları çalışmaya başlayınca görüyoruz ki direkt bu kitapla başlamış olsak bize çok sıkıcı gelecek konular şimdi su gibi akıp gidiyor. hangi gramer kitabının seçileceği konusunda tabii iyi bir araştırma yapmak şart, eğer yabancı dilde yazılmış bir kitap tercih edilecekse malum ortamlarda bulabilme ihtimali de gayet yüksek, onu da hatırlatmadan geçmeyeyim.

    3-gramer elbette çok önemli, ama sadece gramer odaklı bir çalışma da hem eksik olur hem de bir süre sonra bayar. o yüzden ne yapıyoruz, bir yandan da hedef dilde film izleyerek, müzik dinleyerek hem kulak aşinalığı ediniyor hem de o dile ait kültürle haşır neşir oluyoruz. tabii tam anlamıyla haşır neşir olmak için her filmden en azından birkaç deyim öğrenmek, farklı cümle kullanımı örneklerine dikkat etmek, şarkı sözlerini cümle cümle tercüme etmeye uğraşmak falan şart. ayrıca bu aşamada pimsleuru da kullanmak çok faideli olacaktır.

    4-bol bol okuma yapmak da öğrenilenleri pekiştirmek için olmazsa olmaz. ama şimdi gidip de sıkıcı metinlerle uğraşmanın da lüzumu yok. ilgi alanımız neyse o konuya dair yazılar bulup okumak bu noktada işimizi kolaylaştıracak, süreci daha da keyifli hale getirecek bir yöntem. eğlenceli kısa hikayeler, fıkralar okumanızı da tavsiye ederim, hem keyiflidir hem de dilin argosuyla tanışma fırsatı yaratır.

    5-artık belli bir aşamaya geldik, ne yapmalı, bol bol pratik yapmalı. o nasıl olacak, muhtelif sitelerden arkadaşlar bularak, kah skype’tan hak whatsapp’tan yazışarak, hatta lisanı daha da ilerlettiyseniz konuşarak. tabii genelde karşı cinsten bir arkadaş edinildiyse lisanı geliştirme işi bu aşamada daha da bir hız kazanıyor ehe he. peki o siteler hangileri mi, mylanguageexchange.com, italki.com bir de verbling benim bildiğim bu konuda önde gelen siteler. ben henüz ilkini kullandım sadece ama diğer ikisi hakkında da yorumlar olumlu yönde. ha şunu da söyleyeyim, gramerin henüz başlarındayken de yapılabilir bir şey bu aslında, ama şu aşamada daha iyi sonuç verir.

    6-yeterince kelime bilmedikten sonra ne kadar kasarsak kasalım dili belli bir seviyeden öteye taşımak mümkün değil. ayrıca bir şey okurken dakika başı sözlüğe bakmak da tatsız bir durum. bu nedenle kelime öğrenmek de çok önemli. memrise bu işi keyifli hale getirmiş ve epeyce kolaylaştırmış. mutlaka üye olalım ve sık sık kullanalım.

    7-evet artık nativelerle yazışacak, hatta zaman zaman tumturaklı cümleler kuracak seviyeye geldik. kelime dağarcığımız genişledi. bir film izlerken, bir şarkı dinlerken pek çok kelimeyi kolayca tanıyoruz ve ağzımız kulaklarımıza varıyor, anladığımız cümlelerin sayısı da gitgide artıyor. şimdi lang-8.com’a üye olup daha çetrefilli işlere girişmenin zamanı. benim henüz hakkını vererek kullanmaya başlamadığım bu sitede aklımıza gelebilecek her şeyi yazıp nativelerden düzeltme alabiliyoruz, muazzam bir şey.

    aklıma gelenler şimdilik bunlar. kim bilir haberdar olmadığım daha ne yöntemler, web siteleri, kaynaklar vardır. son olarak söyleyebileceğim, asla "kursa ayıracak param yok" diyip yabancı bir dili öğrenmeye başlamamazlık etmeyin, ayırmanız gereken sadece biraz zaman.

    edit: cig adam gramer kitabı yerine duolingo ile başladığına pişman olduğunu, 5 ayının boşuna gittiğini yazmış mesajında. ben ilk önce gramer kitaplarıyla başlayıp kısa bir süre sonra bıraktığım ispanyolcaya duolingo ile geri döndüm ve yeniden gramer kitaplarına geçtiğimde bu kez hiçbir zorluk yaşamadım, yani başlangıç aşamasını gayet keyifli bir şekilde atlatmış oldum. ama duolingo başlığında da göreceksiniz, aplikasyonu işlevsiz görenler de var. dolayısıyla duolingo herkesin beklentisini karşılayacak diye bir şey yok, benimkisi tavsiye sadece.
  • eger bir isiniz veya okulunuz yoksa bence mumkun ama zamaninizi harcayan bir durum varsa biraz zor.
  • busuu.com tavsiye olunur.
  • imkansızdır. alanında iyi bir hocadan özel ders almadan olmaz o iş. iyi bir hoca bu durumu şöyle özetlemişti zamanında '' yabancı dil öğrenemiyorum diye bir şey yoktur, bana az para ödemişsindir."
  • benim bu. okudugum okullarda yabanci dil egitimini hep almanca aldim, on numara almancam vardi, universitede sinav kagidini 5 dakikada verdim diye okutman sok olmustu filan, neyse yillar gecti suan almanca anliyor konusamiyorum ama gayet iyi derecede ingilizcem var ve yurtdisinda calisiyorum.
hesabın var mı? giriş yap