• ihanet ettiğimiz eylem. hiçbir anı, boşa harcamayacağıma dair o kadar çok söz verdim ki kendime bu zamana kadar..ama şu an yorgunluktan yerimden kalkamadığım için mutfağa gitmeye üşenip bilgisayar başında salak salak vakit harcıyorum.
  • kritik bir eylemdir. öylesine vermiştim bu sözü zaten, diyerek sözünü tutmayan arkadaşım! sana sesleniyorum! insan kendinden bu şekilde uzaklaşıyor işte. kendine verdiğin sözü tutmadığında yavaş yavaş kendine olan saygını ve inancını yitiriyorsun. bu en basit örnek olarak "bu akşam ne olursa olsun film izleyeceğim" diyerek veya "bugün 20 dakika da olsa yürüyüş yapacağım" diyerek verilen bir söz dahi olsa yani bu kadar basit bile olsa; her gün böyle kendine verdiğin kaç tane basit sözü tutmadığının farkında mısın? ve yavaş yavaş kendine söz veremez hale geldiğinin? kendi kendini atıllaştırdığının?

    kendinizden başka size ait olan hiçbir şey yok. ona da saygınızı yitirmemeniz gerekiyor.
  • şimdiye kadar önemsemediğim ama bundan sonraki hayatımda elimden geldiği kadar gerçekleştireceğim eylemler bütünü.

    arkadaşımızı ekmek bile ayıpken kendimi defalarca ertelediğimi fark ettim. hafta sonu sırf bu yüzden yani kendime söz verdim diye, adeta küçük bir kız çocuğunun elinden tutup kalktım soğukta uzak mesafe sayılabilecek bir yere gittim. sırf o çocuğu mutlu etmek için yaptım bunu. bana kalsa bir bahane bulur yapmazdım yine. ama o söz beni harekete geçirdi..
  • büyük konuşmayacağım. (yine büyük konuştu.)
  • her gün birkaç kez yaparım bu eylemi, kendime de hiç dürüst olmadığım için bile bile yaptığım yanlışlara devam ederim. evet, kendime muhteşem bir saygım var. umarım şu entry biraz akıllandırır beni de yaptığım yanlışlardan geç de olsa dönerim.
  • kendine söz geçirememek ve iradenin hem beraber oldugu hem ayri yollara saptigi zamanlarda insan en cok kendine soz vermek ister.

    aynanin karsisina gecip bir daha asla aglamana izin vermeyecegim demek ister mesela. ya da asla basarisiz olmana goz yummayacagim der. soylemek istediklerini icinde saklamana izin vermiyorum der bazenleri. cokca artik zayiflayacagim der mesela. bu yaz oraya kesin gidiyoruz der pazar kahvaltilarinda.
    ama en cok onu asla aramayacagim, ozlemeyecegim der insan kendi kendine.

    biz gunun sonunda bunlarin hepsini yaptigimiz icin siradan ve iradesiz insanlara mi donusuyoruz yoksa sadece hayati iliklerimize kadar pismanlik ve keskeler olmadan mi yasamaya calisiyoruz emin degilim.

    ama insanin kendi kendine verdigi en azindan bir tane sozu olmali. ve o sozu de olene dek tutmali.
  • bu hangi kendine verdiğin söze göre değişir. geçmişteki toz pembe hayalleri olan küçük çocuğa mı yoksa bir çok kere düşmüş dizleri yara içinde olan şimdiki mi?
    geçmişteki benden utanıyorum. çünkü ona verdiğim hiçbir sözü- nerdeyse hicbir- tutamadım. bunun sebebi belki şartlardı belki yanlış seçimler belki de tüm o çaresizlik cümlelerinin hepsi. şimdikinin ise benden alacak uzun bir ömrü var.
    ve biliyorum ki kaybedilen zamanı asla yerine koyamayacağım ve çaldığım o güzel anlarin, gunlerin, yılların telafisi ne yazıkki elimde değil.
  • genellikle insan kendini kötü hissettiği durumlarda, canı yandığında veya pişman olduğu zaman diliminde kendine söz verir. bazen bu söz onu vezir edebileceği gibi rezil de edebilir.

    benim de kendime bir sözüm vardı. o zamanlar iyi ki dediğimin benden ayrılmasına vesile olmuş biri vardı. bana doğum günümde dedikleri o kadar içimi acıtmıştı ki hala aklıma geldikçe gözüm dolar. o gün bir söz vermiştim. karşıma çıktığında benim o yüreğimi paramparça ettiği ve adam olamadığı için bir yumruk atacaktım. saçma gelebilir size çünkü şu an bana da saçma geliyor.

    14 ay hiç karşıma çıkmadı. ama ankara küçük işte. karşımda oturken buldum o karakter yoksununu hem de karşımda 5 adım mesafede. yine bana dedikleri aklıma geldi yine canım yandı. o an bakakaldım. kalksam gitsem bi yumruk atsam mı diye düşündüm. sözüm vardı kendime. sadece bi yumruk içimin yağları eriyecekti büyük ihtimal. sonra yapcağım şeye karar verdim. ayağa kalktım ve onu arkama alacak şekilde başka arkadaşla yer değiştirdim. görmek istemedim çünkü görülecek kadar değerli bir insan değildi. kendim küçük düşecektim. kendim daha çok üzülecektim. ve o temiz çektiğim yüreğimdeki sızıya ihanet etmiş olacaktım.

    kendime verdiğim sözü tutmadım. tutmadığım için mutluyum. rezil edecek bir söz verdiyseniz kendinize bikere daha düşünün lütfen. siz daha kıymetlisiniz. herkes yaptıklarını çekecek adeleti biz sağlayamayız ama bu dünya adaleti geç bile olsa sağlayacak. o zaman anlayacaklar sevdiğimi kaybetmenin ne anlama geldiğini. o yürekte hala geçmeyen sızıyı hissettiklerinde anlayacaklar.
  • sözünde duran bir insan olarak sanırım sadece kendime verdiğim sözleri tutamıyorum. neden mi? bilmiyorum.
  • demin araç beklerken, bir kişinin yol üstünde birakabileceğini teklif etmesi bana bu sözümü hatırlattı.

    birgün nasip olurda bir araç sahibi olursam, otostop çelen kişileri aracıma alacağım diye kendime sözüm var. yeni bir söz değil, en az beş yıllık bir söz. öyle gözüküyorki bi beş yıl daha devam edecek. inşallah unutmam bu sözümü hiç.

    otostopla çok yol aldım tanımadığım birçok kişiyle. hepsinden allah razı olsun.

    edit: ekleme.
hesabın var mı? giriş yap