• sonu, dibi olmayan ve cesaret isteyen bir iştir.
  • aynasız ve yalnız yapılacak eylemdir.
  • "nerede yanlış yaptım" diye sorduğunuz an baslayan ve bir sonuca varamadığınız her seferde kendinizi daha da kaybolmuş hissetmenize yol açan iş..
  • (bkz: oz elestiri)
  • süperegonun egoyu sorguya çekmesi.
    doğal olarak ego savunmaya geçer. ara sıra bu sorgulamaya id kendi çapında katılır. "başkaları ne der" inancı baskınsa süperego dediğini yaptırır. ego suçluluk duyguları içerisinde kıvranır. ego üstün gelirse "ben var ya ben" havalarında dolanır bir süre. id böyle mantıklı düşünmez zaten. o sadece kazanmaya oynar.kim baskın gelirse onun türküsünü söyler.
    kendini sorgulama sırasında böyle bilişsel çıkarımlar yapılmaya başlandıysa o sorgulamadan hayır gelmez ayrıca. evet gelmez.
  • kargasalar, ironiler, celiskiler, degisken duygu ve dusuncelerle dolu olan ve tanimini yaparken kullanilabilecek benzer her turlu kavrami kullanip sonunda sicip biraktigimiz, hic bir zaman da tatminkar bir tanim bulamadigimiz, expres bir otobus seferi olmayan hayat karsisinda insanoglunun kacinilmaz mola yerlerinden biridir. dag basinda, gecenin ayazina inat bir sigara yakip, ince bellide gelen bulasik suyu kivaminda cayla birlikte baslar cocuk sorularini sormaya. once hafizasini yoklar, sonra beyninin bir cinlik yapmasini engellemek icin butun cikis kapilarini kapatir. en sonunda da kalbini soker ve cebine koyar ki ne kendine ne de baskalarina aciyabilsin.
    son gercege gelene kadar aklindan soru isaretlerinden bir katar gecer, derin derin cekilen sigaranin dumanini dagitircasina. en son vagonda ise okuyabildigi sadece "kimim lan ben?" 'dir.
  • yaşanılanlardan sonra, yapılanların iyi\kötü taraflarının ne olduğuna karar verici, tek başınayken ve kimseyle konuşmadan kolayca yapılacak sağlama. ama, zorca taraflarıdır önemli olan. çünkü insan yanlışlarını bulunca, onlar(l)a yakalanınca ne yapacağını bilemiyor aynı zamanda. atsan atılmayanlarla, yeniden yaşayıp da düzeltilemeyeceklerle başbaşa kalıyor. kendini sorgulamaya başlamakla yerleşiyor ruha kırılganlıklar, istemsizlikler, güceniklikler. kişi kendine dönünce aynı zamanda kendine de küsüyor. ama nafile! çünkü, küssen de\görmezden gelsen de\sevsen de\kabul etsen de\onunla yaşamayı öğrensen de yaşananlar yaşanılmışlığıyla kalıyor her ne dersen de!
  • aklın gerçekleri, duyguların söyledikleri, doğruların işaretleri, yanlışların yapma diye öğrettikleri, yüreğin sesi...
    yaşarken içimizden yükselen çok sesli bir koro sanki...kaybolmuş ruhlar gibi.
  • yanlışlar karşısında "acaba hata bende mi" demektir. her defasında kendini sorgularsın. nerede hata yaptım dersin.
    hata kendinde olmasa bile düşünürsün.

    yaptığın doğruları da "bu ilerde bana, çevreme zarar verir mi doğru mu yaptım acaba" diye sorgularsın.

    dürüst, doğru ve erdemli insan olmayı yol bellemişsindir.

    hani derler ya herkes kendi kapısını süpürse memleket temiz olur. bu da öyle birşey. herkes hatalarını, yanlışlarını düşünse, bir daha yapmamak için belki ortam daha iyi olur.

    not: çok fazla derinede inmemek lazım, balataları sıyırtır. böyle hafif, aşırı ayrıntıya girmeden, tatlı bir şekilde yapmak lazım.
hesabın var mı? giriş yap