• kompleks sahibi insanlarda bulunmayan bir özelliktir. oysaki kişinin kendisiyle dalga geçebilmesi hem aslında bir özgüven belirtisidir hem de başkalarının, o kişiyle kötü niyetli alay edebilme hakkını elinden almak demektir.

    burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, kişinin kendisi ile alay etmesinin ölçüsünü kaçırmamasıdır. çünkü bu sefer de insanlarda "kullanıma çok açık ve salak bir kişi" imajı oluşur.

    çünkü bizim toplumumuz maalesef "ya bak ne kadar kendiyle barışık, ne güzel kendiyle dalga geçebiliyor" demez; "salak" der böyle insanlara.

    kendisiyle dalga geçebilen insan medeniyetin bir tık önünde insandır benim için.
  • kendimle dalga geçtiğim zamanlarda etrafımdaki insanların "söyleme öyle" , "kendine haksızlık etme", "senin neyin var ki ben ne insanlar gördüm" gibi yatıştırıcı sözler söylemelerine şahit olduğum için "anlaşılmayan insandır" tanımını cüret ederek yapıyorum.
  • insanların pek hoşuna gitmeyen, alışkın olmadıkları kişilerdir. çünkü kendisiyle dalga geçen kişi kendi komplekslerini başkalarının karşısında ezerken o insanlara da dolaylı yoldan batar.

    mesela şurada bir tespit yapılmış:
    (bkz: #124244471)

    bu tespit aslında bir bakımdan doğrudur ama niyet okuma olarak yanlıştır, tam tersidir yani. kompleks denen şey egonun büyüttüğü bir takıntıdır ve ego her insanda vardır. az, çok, iyi, kötü, zengin, fakir, genç, yaşlı, güzel, çirkin farketmez, herkeste vardır.

    insanı rahatlığa ulaştıracak şey egoyu yok etmek değildir çünkü bu imkansızdır, boşa kürek çekmektir. rahata ulaştıracak olan şey egoya haddini bildirmek, yerini göstermek, rolünü büyütmesine izin vermemektir. bu da ancak tavır ve ikrarla olur. insanın kendisiyle dalga geçebilmesi de bunun en büyük ve etkili örneklerinden biridir. acceptance ve low inhibition'un anahtarlarından biri de budur aslında.

    işte tam da bu sebepten ötürü kendisiyle dalga geçebilen insanlar etraflarında bir şaşkınlık ve rahatsızlık yaratırlar. çünkü siz kahkaha ve esprilerle kendi egonuzu ve komplekslerinizi kırbaçlarken, hizaya getirirken, diğer insanların el değmemiş ve içten içe bir çıban gibi büyümüş kompleksleri de uyanır. sizin enerjiniz onları güvenli hissettikleri mağaralarından çıkartıp yüz yüze getirir ve komplekslerine karşı olan duyarlılıklarını bir anda çok yükseltip güvensiz hissettirir.

    toplum içinde, çok samimi olmadığım, yeni tanıştığım insanların yanında yeri gelen bir anda kendimle ilgili bir espri yaptığımda, kendime laf attığımda, salladığımda bu rahatsızlığı çoğu insanın gözünde görürüm ve bu beni daha da keyiflendirir. çünkü hangimiz ne bokuz ki bu değmeyen kompleksleri büyütüp büyütüp sırtımıza sarıyoruz? bu sebepten ötürü insanların çoğu kendisiyle dalga geçen insanların kendi içlerinde dertleri, hesaplaşmaları olduğuna, özgüven problemleri olduğuna, kendilerini gömdüklerine hükmederler. oysaki olay tam tersidir. özgüven ve rahatlık, kendini bilme, ifade etme, bütün bunları bam bam ortaya koyma halidir.

    ama özgüven kelimesinin bile ne anlama geldiğini bilmeyen toplumlarda bunların fark edilmesini beklemek abes. neyse bir dahaki entry'de o konuya da değiniriz.

    o yüzden biz kendisiyle dalga geçebilen insanlar kendi eğlencemize bakıyoruz. devam yani. kendisiyle dalga geçebilen kişi her şeyle dalga geçebilir. bir şeylerle dalga geçmeden de hayat geçmez.

    öyle işte.
  • temel nokta kendinden memnun olmasıdır insanın. kendini beğenmesi, sevmesi demiyorum, 'memnun olması'. genel anlamda kendinden memnun olan bir insan, birtakım eksiklerinin de farkındadır ve bunlarla yüzleşebilecek güçtedir. kendisiyle dalga geçmesi ise bir ayrıntı sadece. tek başına bir şey ifade etmiyor.
  • bunun fazlasını yapmak da kendi kendinizin düşmanı olmakla sonuçlanabilir. bi bakmışsınız, kendinizi sürekli kırbaçlar duruma gelmişsiniz. kendinizi sevmenin önünde moloz gibi yığılır. tadında yapmak lazım.

    kendisiyle dalga geçemeyen her insan dünyanın en büyük hıyarıdır bu arada. tşk.
  • komplekssiz insan. egosu düşük. aynı zamanda, bunun üzerinden kendisi ile ilgili olumlu izlenim de oluşturmaya çalışıyor olabilir.
  • insanların dalga geçmeye niyetlendikleri anda gözlerindeki parıltının bir anda sönüşünü görmeyi seven adamdır. ancak egosu sıfıra yakınsamıyor ise kendiyle dalga geçebilmek bir özgüven belirtisi değildir. egonuzun yüksekliğine bağlı olarak içinizden bir parça alır götürür, ama alışıyor insan bi süre sonra.

    o dalga geçenlerin dalgalarının götünde patladığını görmek herşeye değer lan.*
  • kendisi hakkında yapılan eleştirilere karşı da aynı pozitifliği koruyabiliyorsa samimidir. değilse vardır bir derdi, çok gitmeyin üstüne.
  • bir süre sonra kabak tadı verebilen insan.

    (bkz: metin şentürk)
hesabın var mı? giriş yap