• t-shirtlerine bayılıyorum, harika bi kumaşı var giydikçe giyesim geliyor. üstüme tam oturup vücut şeklini alması da cabası.

    yalnız 40 derece üstünde yıkandığı zaman çabuk deforme oluyor. kuru temizlemeye sakın vermeyin anasını ağlatıyor.
  • çok şık t-shirt kreasyonlarının olduğu ilgiyle takip ettiğim isminden dolayı japon çağrışımı yapan fransız giyim markası.
  • sanırım hayatım boyunca böyle güzel kalıba sahip tshirt giymedim, omuz kısmının cuk diye oturması? , koltuk altı kısmı ve göğüs kısmı tamamen sarması, belden oturtma olması falan normal vücudu daha da güzel gösteriyor itiraf edeyim. fakat biraz önce giyeyim dedim ve karantina sürecinde aldığım kilolar sebebiyle tshirt dile geldi ; sen beni giyme abi diye. tamam dostum dedim çıkarttım.

    bir tshirte o kadar para verince sözleşme imzalayıp övüyorsun diyenler olabilir. kenzodan çok daha ucuz ya da çok daha pahalı markanın ürününü giydim gerçekten giydiğinizde farkı anlıyorsunuz.
  • kurucusu kenzo takada, covid-19 nedeniyle, bugün paris'te yaşamını yitirmiştir.
  • kovid 19 virüsüne yenilerek hayatını kaybetmiş.
  • 1939'da himeji'de doğdu. ailesi onun uluslararası ilişkiler tahsil etmesini istemişti ama gönlü başka yerdeydi. o yıllarda kapılarını henüz erkek öğrencilere açan tokyo'daki bunka moda okuluna yazıldı. ödüller aldı, mağazalara koleksiyon çizmetye başladı. ne var ki 60'lı yıllarda henüz dünya çapında tanınan bir japon modacı yoktu, daha doğrusu "japon" ve "moda" kelimeleri bir arada düşünülmüyordu bile. o dünyanın kalbi o dönem hala paris'te atıyordu ve bizim muhteremin de idolü gene paris'te tezgah açmış olan yves saint laurent'di.

    tokyo'da oturduğu daire 1964 yaz olimpiyatları için istimlak edilince, moda okulundaki hocası chie koike'nin tavsiyesiyle aldığı istimlak parasını bilete yatırdı ve bir gemiye atlayıp önce marsilya’ya, oradan da trenle paris’e geçti. gare de lyon'da trenden indiğinde yıl 1965'ti.

    paris pahalıydı, onu da kimse tanımıyordu. haliyle başlarda çok zorlandı. giysi tasarımlarının çizimlerini 25 frank gibi düşük paralara satarak karnını doyurmaya çalıştı.

    1970 yılında bit pazarında ürünlerini satarken rastladığı bir hanımefendiden kiraladığı ve galerie vivienne içinde yer alan dükkanda, daha sonra bir parfümüne de ismini vereceği “jungle” adlı ilk butiğini açtı. butiğin ismi içerisinin duvarlarının orman motifleriyle bezenmesinden ilham alınarak verilmişti.

    sonrasında yavaş yavaş ünlendi, şık bir pasaj olan galerie vivienne içinde ilk defilesini yaptı. defile ama ne defile; parası olmadığından sivilcelerinden dolayı katalogdaki en düşük fiyatlı modeli seçti, bütün sivilcelerini yeşile boyayarak "konsept makyaj" havası verdi.

    tasarımları beğenildikçe bilinirliği de arttı, elle’e kapak oldu , allah ona "yürü ya kulum! ne duruyorsun olm, illa japonca mı söyleyelim?" dedi. markası şöhrete kavuşunca kaçınılmaz olarak o da her mpodacının yaptığını yaptı ve parfümlerde kullanılmak üzere isminin lisansı verdi. çok sevildi, çok sattı onun adını taşıyan parfümler. hatta çoğu kişi onu sadece parfümleriyle tanıyıp modacı olduğunu dahi bilmediler.

    en ünlü parfümü ise 2000 yılında çıkan ve alberto morillas tarafından tasarlanan flower by kenzo’ydu.

    neyse, daha uzatmayalım ve dün covid-19’dan vefat ettiğini öğrendiğimiz kenzo takada'yı aynı parfümün 2005’te satışa çıkan “l’elixir” versiyonunun reklâmını izleyerek uğurlayalım, merhuma "r.i.p." diyelim.

    not: bu reklamın müziğini tanıyanlarınız olacaktır ve hemen "deep purple'ın şarkısı ya bu, child ın time işte bildiğin" diyeceklerdir. hiçbir şeyden bu kadar emin olmayın arkadaşlar, belki gerçekler sizin bildiğinizi sandığınızdan farklıdır. bakın şurada bu parçanın olayı uzuun uzuun flood halinde anlatılmış. ilgilenenler, hele ki sabırları da varsa, okuyabilirler.
  • yıl 2003 2004 kenzo bir parfüm almıştım doldurma. hala o kokuyu arıyorum şişe orijinal olmadığından aklımda kalmadı adı. sizce hangisi en güzel kadın kokusu ? mavi olanı aldım ama o değil kesinlikle . bana en çok yakışan parfümdü o zaman orijinal almadigima aşırı pişmanım.
  • tiger desenini cidden çok beğeniyorum son sezonlardaki.paris çıkışlı asya kültürünü avrupalaştırmayı başarmış olmaları cidden çok hoşuma gidiyor.
  • şekerli şekerli parfümleri olan fransız baş yapıtı.
  • "kashaya" adlı parfümü tam bir 40 yaş üstü olgun ve oturaklı kadın kokusudur. yırtık kot, deri tayt olayına giren hanımlara tavsiye edilmez. bunu sıktığın zaman efendi efendi kalem eteğinle ceketini çekip çıkacaksın sokağa. bence öyle tabi.
hesabın var mı? giriş yap