• kanal 6 ekranlarinda arz-i endam eyleyen haber dosyasi adli haber-reality (ya da ben anlamadim tam olarak konsepti) bir programin ankarali oldugunu tahmin ettigim aslan yelesi sac modeline sahip sunucusu imis kendisi efenim.

    bugün ilk defa rastgeldigim programda (ki program kanal 6 minimalist dekor anlayisina göre dekore edilmis idi/ siyah perde+spiker) bu essiz insan suyu olmayan bir köye yapilan hamam konusunu isledi;

    "suyu olmayan yire hamam yapmis adamlar , hayrit bisii yaaa, hagaden hayrit yani"

    seklinde basladigi haberine bir köylü ile yaptigi röportaj ile devam eden sunucumuz, haberin bir yerinde kendinden gecerek

    "valla milledin parasiynan bunu buriya yaptiranlarin (ki yaptiran devlettir) allah cezasini virsin"

    diyerek bizlere ilk dumuru yasatti...bunu son nokta saniyorduk ki yanildigimizi anlamamiz uzun sürmedi...kazan dairesi tarzi bir yere güc bela inen (ki burada artik kendisinin bir karikatür oldugunu düsünmeye basladik biz) zati muhterem;

    "$uriya bagin allaaskina yaa, suyu olmayan köye, sen dut hamam yap, vallaha hayrit...manyah bunlar yaaa"

    diyerek bizleri kendimizden gecirdi... neyse efenim, o girdigi cukur gibi yerden kendi cabasiyla cikamayacagini görünce kameramana;

    "dut yaa, dut, hayrit bisiii, su olmayan yirde hamam, tööbe tööbee, ondan soona kerim akbas sert gonusuyo diyolar gardesim"

    diyerekten cikmasi ile bu haberin sonuna geldik. bu "suyu olmayan yirde hamam, hayrit bisii" tümcesini yaklasik 85 kere kullandi bu haberde, gözümüze gözümüze soktu, beynimize beynimize cakti...

    diger haberimizdeki aksiyonu ankara'da faaliyet gösteren bir yehova sahitleri cemaatini basmak oldu bu kisinin..hayrit bisiii di mi? ama yapti...habere bir girisi vardi ki sanirsin haclilarla cenke gidiyoruz;

    "sevgili seyirciler, gendimi hiristiyan olmak isteyen bir market sahibi olarag danittim ve kliseye giddim, beni iceri alan papaz, hemen arkamdan gapiyi örttü (oha), daha sonra benim beynimi yihamaya calisan papazlara kerim akbas oldugumu söyledigimde saskinliktan soh gecirdiler"

    hani saniyoruz ki buradan, olay asagi yukari söyle gerceklesmis;

    -...iste bu yuzdendir ki kitabi mukaddese iman etmeniz sizin icin en hayirlisidir...
    - sindi bi dakkaaaa, beeen kerim akbas..!!
    - ahaaa, sictiik, kacin la kaciiiin...! kerim akbas buuuu...

    ama hayir... zaten icerde olan hadiseyi gizli kamera olmadigi icin göremiyoruz bile...ancak saga sola

    "siz burda beyin mi yihiyonuz sindi?" ,
    "buraya univirste ögrencileri de geliyomus yalan mi?" "beynimizi yihiyolar didiler bana, bu da mi yalan?"

    seklinde ithamlardan kelli bisey duyamadik . zaten bombayi da bu haberi kaparken patlatti üstad;

    "sevgili seyiciler, cocuhlarinizi vatikan'dan "türk gencliginin manevi degerlerini tahrip edin" seklinde emir almis bu sahtekarlardan goruyun..!"

    tam yunanistan'in gizli (!) emelleri ile ilgili bir konuya geciyodu, allahtan o gecemeden biz kactik...
  • bu kadar yildir bu ulkede yasarim,elimden geldigince iyi bir televizyon izleyicisi olmak icin cirpinir dururum;beni bu derece ekran karsisinda caresiz birakan baska bir monolog gormemistim. bir kere kendini sinirlayamiyor ayni bir lise ogretmeninin,kendi cumlesinden ilham alan ve asla bitmeyen; "sizden bir bok olmaz" konulu;40 kisi onunde sergilenen o sahane konusmasi gibi.tesbihte hata olmaz; her ikisi de dogaclama,sıklıkla kliselere yer veren fakat arada yaraticiligin en guzel orneklerini serpistirerek,izleyicinin dikkatini hep canli tutan monologlar.yine her ikisi de kati suretle cevap beklemeyen sorularca zengin ve cevap verilmeye calisilirsa eger tamamen ayni tepkiyle karsilasiyor; oyle bir kulak verme,sonra bildigini okuma. bir diger ortak nokta ise performansi sergileyen kisinin "bunu kendim icin degil,sizler icin yapiyorum" inanci.
    gercekten seyirlik,cok dinamik bir program yapiliyor.tebrik etmek disinda elimden birsey gelmez.
  • an itibarıyle "benim bu ülkede bir milyon ajanım var, sen orda nefes al benim haberim olur, aha nefes aldın mı, ben biliyorum" demiş kişi.

    (bkz: talihsiz beyanat)
  • postmodern ahmet vardar.
  • programında bizzat "ben türkiye cumhuriyeti devletinin delisiyim" demiştir. gerçekten dehşet verici.
  • hatta bi de "bugünden itibaren vatanseverlik başlatıyorum..." demiş insan. severek izliyoruz yeni vecizelerini bekliyoruz.
  • zagaya konuk olcak komedi sanatcısı olduguna inandıgım haberci.
  • an itibari ile zagada harbi bir babayiğit olduğunu gördüğüm içten insan, mert kişi.
  • semra hanımlara, mafya dizilerine, magazinsel haber bültenlerine alışmış (alıştırılmış) türk halkını yaptığı cesaret isteyen programa rağmen sadece doğal ve sert üslubu ile güldüren haberci. oysa aylarca fırınlarda böcek kovalayan kimi popüler habercilerden çok daha başarılı ve sivri dillidir. üçüncü sınıf bir kanalda, imkansızlıklara rağmen birinci sınıf habercilik yapmaktadır. belki programı sunuş biçimi başarılı ve ciddi görünmemektedir, ancak sözkonusu kişiyi bu sebeple eleştirmeden önce tüm tv kanallarının ana haber bültenleri izlenmeli, bir haber bülteninde olmaması gereken hedeler bir bir not edilmeli, ardından sözkonusu zat çok daha mantıklı dayanaklarla eleştirilmelidir. güdümlü haber yapan insanlar eleştirilmezken, bence "susuz köye hamam yapan devlete manyak diyebilen kişi" en son eleştirilecek habercidir. belki insan izlerken eğleniyor, üslubu komik kaçabiliyor, ancak türkiye'de böyle cesur 10 gazeteci olsa bir çok bilinmeyen de su yüzüne çıkardı.
  • kamera karşısında "enginlere sığmam taşarım" tandansını yakaladığı andan itibaren, kelimelerin son hecelerini yutarak konuşmaya başlar. 2-3 cümlede bir mola verir ki arka plandaki müziğin volümü yükselsin, bu arada kendisi de kameraya yırtıcı bakışlar fırlatabilsin. ama o yanaklarına sürdüğü allık yok mu, ufak gözlerine çektiği kalem yok mu, o uzatıp geriye doğru yapıştırdığı kıvırcık saçları yok mu, bütün karizmasını yerle yeksan eder.
    bana hatırlattığı tek şey şudur: çocuklar bakın hilmi amcanız kızdı
hesabın var mı? giriş yap