• nerede kestiğinizin önemi yok. ister salonda, koltukta televizyon izlerken, ister kağıdın üzerine düzgüncene biriktireyim derken, ister klozetin içine ya da lavaboya isabet ettirmeye çalışırken.
    yeri mühim diyl ancak tırnağın sertliğiyle doğru orantılı olarak olsa gerek (bkz: katır tırnağı) kimi zaman tırnak makasından çıkan çaat sesi ve eksilen tırnağa karşın, bi bakarsınız ki kesilen tırnak parçası ışınlanmışçasına yok oluverir ve bulunmaz. halıdaki maytların bayram günüdür o fırlama günü. sofralar kurulur, çengiler gelir, bi ziyafet ki sormayın. günler sonra (ya da süpürürken gelmeyecek kadar abuk bi yere fırladıysa aylar sonra) karşınıza çıkabilir. halılarınız mayt metropolü haline geldiyse hiç ortaya çıkmayabilir de tabiy.
  • küçükken bir endişe yaratırdı insanda. neden? çünkü olur da tırnağını yutarsan, midene batar, sonra orada kendiliğinde uzar uzar, en sonunda seni öldürür derlerdi büyüklerimiz. ortalıkta gıda olmayan yerlerde keserdik tırnağı o yüzden, içine fırlayıp da midemize kaçmasın diye.
  • bilinmezlik değildir. üstün kamuflaj yeteneğiyle bakan gözlerden kolay saklanabilen tırnağın bir özelliğidir. özel tarama sistemiyle yakayı ele verir ve bunu en yakın olduğu el yüzünden olduğunu anlar ama iş işten geçmiştir artık çok geçtir. tırnağın bunca zaman bunu beklediğini bilen el her şeyi çözüme kavuşturur. her şey eskisi gibi olacaktır. artık tırnak kesilmiştir. kısır döngü varlığını sürdürür. hayat devam eder. kuşlar öter, kediler miyavlar, köpekler evet çok şaşıracaksınız havlar. fillere hiç değinmiyorum.
  • bir quest ile devam eden oluş. *
  • bazen de aramaktan gözleriniz acır sanırsınız ki halbuki gözünüze fırlamıştır.
    sırf bunun içindir ki babaanneler gazete kağıdı sererdi genişce tırnağını tamamen yere yatırarak çenesini sıka sıka adapte olurdu bi yere fırlamadan kesilebülsün deyü, gelgelelim istisnasız bi iki firari de verilirdi. sanırım en doğrusu ev dışı bi ortamda kesip temizliğinizi yapmaktır. yani göt kadar bi banyonun içinde bile bulunamıyo namussuz fırlayagördüğünde, dellendiriyo aratırken.
  • böyle bir gerçek var. şimdi bizim evde 3 kedi var, bir şekilde veterineri ikna ettik eve geliyor, aşıdır, tırnaktır, kontroldür vs. arkadaş 3 kedi totalde 12 el ayak la nereye gidiyor bu tırnaklar? dakikalarca yerlerde sürünüyorum tırnak bulayım da toplayım diye. 3-5 bişi gerisi yok yahu yok! töbe bismillah.
    (bkz: ciğerimize kaçmasa bari)
    (bkz: yaran anne sözleri)
  • (bkz: into the unknown)

    ayrıca bunun bir diğer versiyonu da,
    okulda, sıradayken elin çarptığında yere düşüp başka bir boyuta ışınlanan silgidir.

    (bkz: yere düşen silginin başka boyuta ışınlanması)

    ikisi de genç yaşta kuantum fiziğine yelken açıp makaleler okutturur insana, manyak falan eder böyle.
  • her 2 tirnak kesis isleminin birinde muhakkak yasanan hadise. buyuklerimizden bu isin tuyolarini ogrenirken sirf bu sebeple balkonda kesmeyi ogrenmistik. lakin kis aylarinda boyle bir alternatif olmadigindan baska lokasyon arayislarina giriyor insan ister istemez. firlayan tirnak takribi bir hafta icinde bulunursa ne ala, ondan sonra umidi kesip odada dikkatli dolasmakta fayda var..
  • tırnağın büyüklüğü, evdeki temizlik gününün yakınlığı, anne/eş/ev arkadaşının titizliğiyle orantılı bir süre etrafta tırnak aradıkran sonra, parçayı tırnak makasınızın içinde sıkışmış bulabileceğiniz olaydır.
hesabın var mı? giriş yap