kesin böyle* sanmıştım.
"bir
hedefe, amaca,
kadere,
anlama kilitlendiğin zaman, bir yere ulaşma deliliğine sahip olduğun zaman sorunlar çıkar. ve yenilirsin, bu
kesindir. yenilgin
varoluşun doğasında vardır."
osho provokatör mistik["
belki yarın verdurin'lere giderim, hiç
bilemiyorum aslında, canım pek gitmek istemiyor." bu çocukça
anagram çözüldüğünde şu
itiraf ortaya çıkıyordu: "yarın verdurin'lere gideceğim,
kesin kararlıyım, çünkü benim için
çok önemli."]
marcel proust -
la prisonniere"
açık ve
kesin bir
tanımlama yapmak gerekirse
evlenmek kararlı olmak demektir."
franz kafka -
briefe an milena"bu yüzden
serçe parmaklarımı kulaklarıma iyice soktum, ama
trombonlarla
timballeri hala çok yüksek duyabiliyordum. bu yüzden yine,
kesin, diye
cıyakladım va duvara
dan dan dan vurdum, ama hiçbir değişiklik olmadı."
anthony burgess -
a clockwork orange(bkz:
kesinkes),
kesenkes,
kesinlikle(bkz:
kesin sonuç/@ibisile),
kesin bilgi,
kesin bilgi yayalım(bkz:
öldürür)
(bkz:
garanti)
(bkz:
gol olur)
(bkz:
lamı cimi yok/@ibisile)