ketum

• çok bilip hiç konuşmama durumu; bir nevi karadelik hâli.
  ahanda benim o. herkesi bilirim, kimse beni bilmez. herkes bana her şeyini anlatır; ben anlatmam kendimi, hoşlanmam kendim hakkımda konuşmaktan. kimseyi anlatmaya değer görmemekten değil; anlaşılmak gibi bir derdim olmadığından.
  
  ketumum ketumsun ketum!
• bazen 'anlatmadan anlaşılmak isteyenler'
• sır vermeyen, hatta söylenmesi gereken konuları bile anlatmayıp kendine saklayan insanlara söylenir, bazı durumlarda sevimsiz insanlar için de kullanılır.
• bir meyve olarak düşünüldüğünde; içini, açmadıkça göremediğin nardır.
• zamanla, olgunlaşmayla birlikte insanın ister istemez kazandığı özellik.
• boğa burcu erkeğinin en kötü özelliğidir.
  (bkz: boğa burcu erkeği)
• yaptığı "yolculuk"ta artık yorulduğunu farkeden insanın eylemi.
  süresi, her vücutta farklı görülen sesli "sessizlik".
• arapçadan aldığımız bir kelime imiş. lakin arapça da latinceden mi almış diye merak ediyorum, en nihayetinde latincedeki "quiìtu(m)" kelimesi de sessiz, sakin gibi anlamlarda kullanılıyor. ilginç bir benzerlik. ^*
• yaşanırken beş vakit sürmüş, yasıyla beş asır sürmüş, yazıyla beşyüz sayfaya sığabilecek bir ilişkiyi özetleme gücüne sahip yanyana beş harf...
• kötü bir şeymiş gibi yansıtılan özellik^*; ama akşam yenilen tostun içindekilere kadar da anlatmanızı beklemeleri çok yanlış şeylere yol açabilir, farkında değiller. böyle devam ederse önümüzdeki günlerde gevezelerin sayısında bir patlama yaşanabileceğe benziyor.