• "ki" nin nerede ayrı nerede bitişik yazılacağını kolayca anlayabilmek için çoğul eki (-ler -lar) kullanılabilir.
    örneğin;
    -.. evdeki (evle ilgili bir şeyi belirtiyor)
    bu kelimeye çoğul eki ekleyelim;
    -.. evdekiler
    bu haliyle "ki" ilgi zamiri olan kidir. bu noktada kelimenin şöyle yazılması yanlıştır;
    -.. evde ki
    -.. evde kiler
    haliyle anlamsız oldu.
    bağlaç olan ki ile kullanarak bir örnek vermek gerekirse;
    -.. yapmaz ki
    burada çoğul eki, bağlacın bağladığı kelimeye eklendiği için "ki" tek başına kalarak yine ayrı yazılmaktadır
    -.. yapmazlar ki (ek olarak kullanılan kelimeyi bir başka kelimeye bağlıyor)
    şöyle yazılınca yanlış oluyor tabi;
    -.. yapmazlarki
    yani buradan çoğul eki taşıyan kelimelerde, çoğul eki kelimeyle tümleşikse ve "ki" çoğul ekinden sonra geliyorsa anlıyoruz ki bağlaç olan kidir.
    eğer "ki" eki çoğul ekinden önce geliyorsa kelimeyle bitişik yazılarak çoğul ekinin vurgusunu bozmaz.
    bazı durumlarda kelime çoğul eki almayabilir;
    örneğin
    -.. eğer ki
    -.. oysa ki
    (şimdilik "eğer" ve "oysa" dışında aklıma gelen bir kelime olmadı)
    bununla beraber bahsettiğim durum "dahi anlamina gelen de" eki için de geçerlidir.*
  • eskiden ki çekim ekinin yanlış yazımı olarak gündemdeyken; son dönemde bu ek, daha çok şirin şeker pıtırcık kızların facebook profil fotoğrafları altına yazdıkları her cümlenin sonuna gelen vasıfsız bir ek olarak görülmekte. örnek için;
    "çok güzel çıkmışsın ki.."
    "yerim ki.."
    "öperim ki!"
    tanıdık geldi diğ mi sözlükçü?

    esas gelmek istediğim noktaysa, benim bu modayı yıllar öncesinden kestirmiş olmam. yani ne kadar öngörülü olduğum gerçeğini gözünüze sokarak ukalalık yapmak, ne biliim egomu filan tatmin etmek istiyorum. öyle pis bi' insanım ben. (bkz: şakka len şakka)
    her neyse, orta 2 ya da bilemedin 3. sınıftaydım. ve ta o zamanlardan bu modanın bi' gün geleceği belliydi. şöyle ki*;

    bi' kız vardı bizim sınıfta, aynı zamanda benim yakın arkadaşım da olan. hoş, sempatik ama biraz erkeksi bi' kızdı. aslına bakarsanız, bence erkeksi bi' kız filan diildi, belki normalde göre biraz kaba ve sert hareketleri vardı o kadar. neyse işte, hoşlandığı bi' çocuk vardı bunun, 'napmam lazım, nerem bozuk' filan gibi bişiler sormuştu abisine bi' gün. abisi de hal ve tavırlarının biraz erkeksi olduğunu, mesela konuşurken filan arada 'ki' eklese hoş olacağını söylemişti. sonra o gün o gündür, bu kızcağız her lafa ki ekler, ellerini bileklerini büzüp büküp durarak konuşur olmuştu. olay çok dandik bi' hal almıştı kısacası. sonra, nihayetinde hoşlandığı çocukla çıkmaya başladılar. şirin şeker sevgi pıtırcıklarından olmuşlardı, ama gel gelelim bizim kız hala olduk olmadık yerlerde kiliyip duruyordu. derste yan yana oturup birbirlerinin defterlerine notlar yazıyorlardı mesela, bi' gün bakmıştım 'seni seviyorum ki..' yazmıştı. gerçek bu, abartmıyorum bile. vıcık vıcık, cıvık cıvık bi' hal alan bu konuşma gün geçtikçe yayıldı; sonunda da böyle oldu işte.
  • dokuzuncu nesil çaylak.
  • ibranice'de çok sık kullanıldığı görülür. "kof-yod" ikilisiyle yazılır. "için", "çünkü" anlamlarının dışında aynen türkçedeki "ki" bağlacı gibi de kullanılır.
  • ibr. cunku
  • gelmekte olan devin townsend albümü. ama sanırım dünya buna hazır değil.
  • 2 dinlemeden sonra diğerlerinden çok daha farklı bir yerde duran devin townsend albümü.
  • türkçedeki en ileri düzey bağlaçlardan biri olmasına rağmen çocukların en çok kullandığı bağlaçtır.
    bu ne çelişkidir, bu ne sevimliliktir..
  • ki bağlacını en güzel haliyle, en güzel yerde cemal süreya, "aşk"ta kullanmış sanırım.

    "..öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
    ki karakoy köprüsüne yağmur yağarken
    bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
    çünkü iki kişiydik.."
  • sonrasında geldiği sözcükle ayrı yazılıp yazılmama konusunda en çok hata yapılan ektir, halbuki kullanımı pek basittir. öncelikle kuralı söyleyeyim, ardından örneklere geçeriz: ki eki, bitişik yazılacağı zaten aşikar olan sıfat ve zamir kullanımlarının dışında, aşağıda sayacağım birkaç istisnai birkaç sözcük dışında her zaman ayrı yazılır.

    sıfat olarak: evdeki hesap
    çarşıdaki dükkan
    masadaki telefon

    zamir olarak: senin defterin => seninki
    ahmet’in kitabı => ahmet’inki
    onun fikri => onunki

    yani sıfat ve zamir olarak kullanılıyorsa bitişik yazılır. bunun dışında ise kalıplaşmış birkaç sözcük dışında ki eki hep ayrı yazılır. bu kalıplaşmış sözcükler ise: belki ve değişime uğramış çünnün yazımını haliyle biliyoruz. bunların dışında kalan bu birkaç sözcük için ise akılda kalıcı bir sözcüğü kullanıyoruz. ingilizcede “evler” anlamına gelen “homes”.

    h halbuki
    o oysaki
    m mademki, meğerki
    e eğerki
    s sanki

    işte bu kadar. özetlemek gerekirse ki eki sıfat, zamir ve “homes” sözcüğünden hatırlayacağımız birkaç istisnai kelime dışında her zaman ayrı yazılır. örneğin:

    atatürk diyor ki

    gel gör ki

    olayı anladınız sanıyorum ki

    edit: şu anda öğrendim ki illaki de istisnalar arasına katıldı. bunu nereye koysak bilemedim.
hesabın var mı? giriş yap