• tıpkı işsizlik fonu gibi kıdem tazminatı da fona aktarılıp yağmalanacak. kıdem tazminatı işçinin işveren karşısındaki tek ve son güvencesidir.
    (bkz: işçinin kıdemi genel grev sebebi)
    (bkz: kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir)
  • bir patron olarak söylüyorum.

    bu uygulama işçinin hakkını patrona peşkeş çeken bir uygulama değil.

    devlet bir yanda işçi, bir yanda patron bir ona, bir ona çakıyor (tokadı).

    patrona giren kısmı şu: kıdem tazminatı normalde her işçinin alabildiği bir tazminat değil. istifa eden bir işçi bu tazminatı zaten almıyor. ama bu durumda herkes için aylık bir ödeme yapılacak artık. mesela 100 çalışanınız var diyelim. yılda 150.000 tl gibi bir rakam ödeme yapacaksınız fona.

    kendi şirketimden örnek vereyim son 4 senede 200 civarında çalışanım işten ayrılmış. benim işten çıkarttığım 20 kişi yoktur. gerisi kendisi istifa etmiş. bu arkadaşların ortalama 2 seneden kıdemleri olsa toplam 50 bin tl ödememişimdir. şimdi artık yılda 150 bin lira ödeyeceğim. 4 yılda 600.000 tl ödeyeceğim. eskisinin 12 katı.

    işçi açısından ne olacak peki?

    işçi bu tazminatı ne zaman alıyordu? işten çıkarıldığında. yani yeni bir iş bulana kadar ona destek oluyordu bu para. şimdi hem daha az bir para alacak işçiler. hem de 10 sene sonra belirli şartları sağlarlarsa alacaklar. yani zamansız gelen paranın içine sıçayım durumu söz konusu olacak. tabi o arada bu paralarla duble yol, 5. köprü, 10. havaalanı ve saray yapılmazsa. ayrıca bazı sektörlerde bu para birikince patronlar bu parayı ödememek için işçileri işte tutabiliyordu. öyle kafasına göre adam çıkaramıyordu. artık çıkarabilecek. ya da en azından firmaya daha fazla emek verenin daha yüksek bir tazminatı olduğundan, biri işten çıkarılacağı zaman bu insanlar doğal olarak kayırılmış oluyordu. artık olmayacak. çalıştığınız şirkette etrafınıza bir bakın 50 yaş üzerinde kimseyi görüyor musunuz? yakında 35 yaş üstünü de görmemenizi sağlayacak bu değişiklik.

    peki iki taraf da kaybediyorsa kim kazanıyor?

    kasa kazanıyor. ne olacağıdı?
  • "yalanlar: kıdem tazminatını işçilerin çoğunluğu alamıyor. tek çare kıdem tazminatının mevcut biçimini kaldırarak bir fon/ sandık kurulmasıdır.

    gerçekler: hükümetin 2016 eylem planında yer alan düzenlemenin amacı, patronların işçileri işten çıkartma maliyetlerini düşürmektir.

    işçilerin çoğunluğu kıdem tazminatı alamıyor” bilgisi doğru değil. işçiler dava açmaları halinde tazminatlarını alıyor.

    kıdem tazminatı fona/sandığa devredildiğinde, işveren işçi çıkardığında toplu bir ödeme yapmak zorunda kalmayacak. böylece işten çıkarmalar kolaylaşacak. tüm işçiler “gündelikçi” gibi çalışacak, sendikalaşma imkânsız olacak.

    kıdem tazminatı almak hayal olacak. ödeme emekli olduğumuzda ya da 10 yıl gibi bir kıdemde ev alma gibi şartlara bağlı olarak yapılacak.

    tazminatın yalnız adı kalacak. kıdem, esas olarak işçi ile işveren arasındaki ilişkinin sonra ermesiyle ilgili. böyle olmaktan çıktığında, adı “emeklilik fonu”, “sandık” olur ama “kıdem tazminatı” olmaz.

    fon demek yağma demek. zorunlu tasarrufu teşvik fonu, konut edindirme yardımı hesapları, işsizlik fonu... bu fonların hepsi siyasal iktidarlar tarafından yağmalandı ve yağlamanmaya devam ediyor.

    çocuklarımızın hakları gasp edilecek. kimi yetkililer “kazanılmış haklara dokunulmayacak” diyor. yani kıdem tazminatının bundan sonra işe girenler için ortadan kaldırılacağını söylüyor. peki bu doğru olsa bile, yeni işçiler uzaydan mı gelecek? onlar bizim çocuklarımız olacak. çocuklarımızı günübirlik, amele pazarı usulü çalıştırmak isteyenlere geçit vermeyeceğiz."

    disk
  • hükümet tarafından bangır bangır bağırılarak devreye alınacağı belirtilen işçi düşmanı zımbırtı.

    sanırsın ki ekşide herkes patron aq. en son tam 15 gün önce entari girilmiş bu başlığa. sen dillendirmessen ben dillendirmessem dillenmez bu konu arkadaşım. ha başka başlıkta işlendi bu konu dersen kulayın ardını sikerim bak, çok sinirliyim.
  • yıllarca çalışanlardan konut edindirme için para kesen devletimiz, o fonu kapadığında bir aylık ekmek parasını bile verememişti kölelerine. on yıl içinde bu fonda patlayacak ve az da olsa alınan tazminatların yerine, insanlara sakız parası verilecek olan yeni sömürge yöntemidir bu yeni fon. şunu başka bir ülkede yapmaya çalışsanız tüm sendikalar ayaklanır ve ülkenin tüm işlerini durdurur ama tabi türkiye'de sendika para babalarından oluşan bir olgu olduğundan, olan yine çimenlere olacak her zaman ki gibi.
  • damadin beyanati su sekilde

    "yeni yapıyla birlikte 5 yılda, sistemde biriken fonların milli gelirin yüzde 10'unun üstüne çıkacağını öngörüyoruz"

    adam seni beni düsünmüyor ki 5 yilda milli gelirin yuzde 10 undan fazla cebini dolduracak bir yatirim araci olarak görüyor bizi
  • hak verilmez, alınır.

    adamlar da öyle yapıyorlar şu an, hakkına sahip çıkmayan yığının elinden haklarını alıyorlar, alsınlar.
  • bu fonu işleyecek şirketler kurulacakmış. işveren hangi şirketi seçerse brüt ücretin %4 ü kadar bir tutarı bu fona yatıracakmış. tutar burada işçinin seçtiği yöntemle nemalanacakmış. hatta değerlenen paranın değerlenen kısmından vergi alınacakmış.

    bilin bakalım yakında türeyecek olan bu şirketler kimlerin olacak. yetmez ama evet. durmak yok yola devam.
  • " türkiye’de kurulan bütün fonlar başarısızlıkla sonuçlandı. fakir fukara fonu, tasarrufu teşvik fonu şaibeli, konut edindirme yardımı, işsizlik fonu... binali yıldırım ulaştırma bakanı iken işsizlik fonu’ndan karayollarına 25 milyar lira aktarmış. bir o kadar da sigorta prim teşviği diye patronlara verilmiş. temel insani ihtiyaçlarını giderebilecek bir maaş alması gereken işçilere fondan ödenen maaş ise sadece 11 milyar lira. yarın kıdem tazminatlarını bireysel emeklilik fonuna aktarırlarsa yine hedefi dışında kullanılacak bu paralar. ben şimdiden söyleyeyim. bireysel emeklilik fonu için 19 müteahhitle altyapı hazırlıkları var. bireysel emeklilik fonunda biriken kaynakları doğrudan kanal istanbul projesine aktaracaklar.

    bu böyle olacak. şili’de 1973 yılında faşist pinochet darbe yaptıktan sonra ilk yaptığı şey, bireysel emeklilik fonunu kurmak oldu. şimdi şili’de emekliler açlık sınırının altında yaşıyor. bugün bireysel emeklilik fonu için 1 nisan’da 4 milyona yakın çalışan kapsama alındı. yasa gereği 2 ay içinde bunlar fondan ayrılabilir. ben tekrarlıyorum. kesinlikle kimse bireysel emeklilik fonuna girmesin.

    kıdem tazminatı olmayan işçinin iş güvencesi olmaz. bedeli ne olursa olsun leş kargalarına kıdem tazminatlarımızı yedirmememiz gerekir. 7 haziran’da bütün bölgelerde kitlesel basın açıklamaları yapacağız, gerekirse genel grev yapacağımızı ilan edeceğiz. ancak bu sadece disk üyesi işçilerin, hatta sadece türk-iş ve hakiş üyesi olan işçilerin de sorunu değil, 15 milyon işçinin sorunu."

    kani beko
  • işçi değilim, kıdem tazminatı hakkım yok. ancak şu özelleştirme ve kamu gayrimenkullerinin satılmasıyla oluşan deniz bittiğinde devlet yeni kaynak yaratmak için ne yapacak diye merak ediyordum. yeni hamle buymuş meğer; kıdem tazminatı fonu.

    başlık içinde bahsedenler olmuş; kıdem tazminatı fonunun sonu tasarrufu teşvik fonugibi olacaktır. yazıktır bu millete. yeter artık ya!
hesabın var mı? giriş yap