• yapımında, o sıralar kaptan-ı derya kılıç ali paşa'nın esirleri arasında olan cervantes'in de çalıştığı cami. (resmi kayıtlarla da ispatlıdır bu)

    derler ki, eline iki ciltlik la manchalı yaratıcı asilzade don quijote kitabını alıp bu camiyi tavaf edenler, edebiyat hacısı olurmuş. elbette hiç kimse böyle bir şey demiyor; ben salladım şimdi. lakin ben yapmayı düşünüyorum. hatta toplu hac da organize edebilirim camiye. minareler süngü gibi görünür, edebiyatseverler asker. kılıç ali paşa camisine karşı don kişot muyum? elimde hep aynı kitap idiyot muyum? diye türkü de çığırırız hem giderken. ne dersiniz ha?

    (bkz: kılıç ali paşa camii yapımında çalışan cervantes)
  • tophane'ye nargile içmeye giden gençliğin, oraya kadar gitmişken mutlaka ziyaret etmesi gereken minyatür ayasofya; kılıç ali paşa yaptırmıştır... aklımda kalan bilgi kırıntıları şöyle diyor: "sen denizcisin ne işin var kara'yla?" demişler ali paşa'ya, o da denizi doldurtup bu camiyi yaptırmış... peder söylemişti *; cuma günleri işitme engelliler için özel hutbe veriliyormuş burada, birisi çıkıp hutbeyi uygun bir şekilde aktarıyormuş herhalde...

    ilginç bir not da şurada duruyor :
    (bkz: #3846854)
  • tophane'ye nargile içmeye giderken gördüğümüz çeşmenin (bkz: şehzade seyfeddin çeşmesi) karşısındaki cami.

    istanbul'da fark etmeden yanından geçtiğimiz mimar sinan eserlerinden biri.

    http://yolyemekssk.com/kilic-ali-pasa-camii
  • sinan'ın dort ayakli cami planinin orneklerinden biridir. ana kubbe dort fil ayak tarafindan tasinir ve kubbe 2 yarim kubbe ile desteklenmektedir. yarim kubbelerin olmadigi yonlerde ise ana kubbe ucan paydanlarla desteklenmistir. tasiyici sisteminin bu genel özellikleri itibariyle ayasofya'ya benzetilmesi normaldir ancak ayasofya'nın tasiyici sistemi ile bazi temel farklari vardir. ayasofya'nin payandalari masiftir. tabi ki o buyuklukteki bir kubbe icin masif payandalarin daha yararli olacagi kesindir. kilic ali pasa camii'nin ucan paydandalarinin ve ozellikle de kubbeyi tasiyan aski kemerlerinin kursunla kapli olmasi ilginc bir detaydir. gec donem mudahelesi olmasi kuvvetle muhtemeldir.
  • nefis bir ayasofya yorumu.

    prof.dr. abdullah kuran bu yapının doğrudan koca sinan'ın değil, onun kalfalarından biri tarafından yapıldığını öne sürer.
  • üstad mimar sinan'ın giderayak "başka ne gibi çılgınlık yapabilirim?" diyip deniz üstüne kurduğu camii. tarihte ilk olma özelliğine sahip, mimariye bir güzellemedir. oldukça kişisel 'istanbul'un en güzel camileri' listemin zirvesini zorlar. çok seviyorum.
  • kılıç ali paşa, bu camii ve hamamı'nın inşasını esirlerine yaptırmıştır.

    hatta inebahtı savaşı'na katılıp esir düşen cervantes (don kişot) de bu camii'nin inşaatında çalıştırılmıştır.

    aklıma gelmişken yazayım; adolf hitler de haydarpaşa garı yapımında çalışmış.
  • sonradan müslüman olduğu pek doğru olmayan uluç reis/kılıç ali paşa tarafından yaptırılmıştır. inebahtı deniz savaşı sonrası müezzinzade ali paşa'nın ölümünden sonra kaptan-ı derya'lığa getirlmiş, ismi kılıç yapılmıştır. fakat dinini en fazla göstermelik değiştirmiş, çevresi tarafından da bu anlaşılmıştır.

    herkes inebahtı deniz savaşında büyük kahramanlık örneği gösterdiğinden bahsetse de, stratejiyi detaylı incelediğinizde aslında yaptığı, müezzinzade ali paşa'nın çöken büyük filosuna odaklanan haçlı donanmasının geride kalan filolarına karşı mantıklı bir manevradan öteye gitmediği anlaşılacaktır.

    kendi adına bir cami yaptırmak için bayağı bir uğraşmıştır, sonunda mimar sinan önderliğinde bugün tophane'de bulunan kılıç ali paşa camii'ni yaptırmıştır. küpünü yeterince doldurduğundan zorla da olsa yaptırdığı bu cami, sinan'ın önde gelen eserlerdinden biri olarak gösterilmez. ufak bir ayasofya kopyası gibi görünür. dışarıdan gözünüze güzel görünmesini istiyorsanız bir sonbahar akşamı gitmenizi tavsiye ederim, hemen yanındaki yeşil alan üzerinde ağaçların, turuncu yaprakları üzerinden yansıyan sonbahar güneşi ile bu alan, çeşme, ve camii art arda dizdiğinizde muhteşem bir görüntü oluşturuyorlar.

    camii dış olarak ayasofya kopyası olsa da içi tam sinanlık. açık renkler ağırlıklı, huzur verici bir yapı. üst katından da bakmanızı tavsiye ederim, her ne kadar özel izin ile çıkıldığı söylense de herhangi bir güvenlik vb. tarzı bir şey yok, zaten zarar verecek ekstra bir şey de yok ikinci katında. biri sorarsa "ahem mösyo, ben fransız kültür değişim programı çerçevesinde görevliyim" falan diyiverin, hep işe yarıyor ufak pek turistik olmayan yerlerde (ayasofya'da denemeyin, geceyi nezarethanede geçirirsiniz).
  • zamaninda sahil doldurularak yapilmistir, dolgu zemin üzerinedir.
hesabın var mı? giriş yap