• aslen kilikia diye yazmanın daha dogru oldugu anadolu'da antik bölge.

    bu isim farklı dönemlerde farklı alanlara verilmi$ olmakla beraber, en son kullanımıyla anadolu'nun güney kıyısının dogusunu tanımlamaktadır. bölgenin batı yakası daglık kilikia* gercekten de daglık ve vah$i bir dogaya sahipken; dogu kısım olan ovalık kilikia* verimli tarım arazisidir (bkz: cukurova).
    hellen yerle$imciler cilices adını ilk kez getirenlerdir ve homeros onların troas bölgesi'nin kuzeyinde ya$adıklarını söyler. önderleri olan mopsusun adı ise mopsuhestia (bkz: misis) ve mopsucrene kentlerinin adlarında ya$amakta; ayrıca daha gec yazıtlarda kar$ımıza $ahıs adı olarak da çıkmaktadır.

    assur kayıtlarında adı gecen hilakku ve mısır kayıtlarındaki kelekesh ile aynı oldukları dü$ünülmektedir halkının. i.ö. 8. yy.da kilikia'lılar assurlulara baglıydı. sonra, bir dizi kral tarafından idare edilip, bir dönem özgür kalır; ardından pers idaresine gecerler. saray, büyük olasılıkla tarsusta idi.

    hellenistik devirde seleukoslarla ptolemaioslar arasında payla$ılamaz. dogu'da bulunan ve birkac yüzyıl boyunca bagımsız bir hanedan olarak yönetilen olbanın rahip-yöneticileri soylarını teucer ve aias'a baglamakta sakınca görmemi$lerdir. daglik bölge, konumundan ötürü dış saldırılara karşı cogunlukla direnebilmişse de, 2. yy.da korsanların kıyıya yerleşmelerine karşı koyamamıştır. romalılar i.ö. 80 yılında bu güvensiz bölgeyi kısmen daha güvenli hale getirebilmek amacıyla, anadolu'da kilikia adıyla anılan ikinci bir eyalet kurar: batıda asia eyaleti, doguda ise suriye eyaleti sınırıdır. cicero i.ö. 51-50 yıllarında burayı yönetir. korsanlar ise i.ö. 67'de pompeiusun cabalarıyla bastırılır ve i.ö. 63 yılında cilicia pedias eyalete eklenir. ancak, hierapolis-kastabala kentinin civarı * tarkondimotus hanedanlıgı'na verilir. * vespasian zamanında yeni düzenlemeler görülür. antoninus pius zamanı ile kilikia bir üclü eyalet sistemine dahil olur: kilikia, lykaonia ve isauria.

    i.s. 3. yy.da ise ovalık kilikia'daki tarsus, anazarbus, aegae* * gibi kentlerin önemleri nedeniyle stratejik olarak güclenir.

    ovalık kilikia, pyramus ve cydnus nehirleri * arasında kalan bir verimli ova olarak, bagcılık, zeytincilik, ve mısır bakımından cok zengindi. öte yandan daglık kilikia, dokumacılık, gemiler icin kereste ve asker bakımından ünlüydü.
  • erm. giligya. çukurova

    sözleri nahabed rousinian, müziği margaryan'ın
    sibil pektorosoğlu yorumu için (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=j8ajrtnl8cm)
  • kesinlikle doganay denen tursu suyuna bin basar.
  • ilkçağ'da anadolu'nun güneyinde göksu, seyhan, ceyhan ırmaklarının
    suladığı ve toros
    dağlarının kuşatarak yayıldığı, şimdiki mersin ve adana çevresidir.
  • sadece antik bir bölge adı değildir. kullanım alanı daraltılsa da güncel bir sözcüktür. mesela adana'da fransız işgaline karşı savaşan kuva-yi milliye örgütünün adı “kilikyalılar cemiyeti”dir.

    cumhuriyet kurulana dek hem müslüman hem de hıristiyan halk tarafından beninmsenerek kullanılmış bu çok eski sözcük, cumhuriyet döneminde türkleştirme politikaları ve ulus inşası sürecinde yeterince türk bulunmamış olacak ki çukurova sözcüğü ile ikame edilmiştir.

    kilikya sözcük kökü olarak eski anadolu dillerinden luvicedir. kuwa-ila-ka luvicede bugün gülek boğazı olan alandaki kanyona verilmiş “güzel geçit ülkesi” anlamına gelmektedir. (evet gülek adı da ordan geliyor) helenistik dönemde gülek boğazının olduğu kanyon büyük iskender tarafından genişletilmiş ve vahşi bir kanyondan geçilebilir bir yola dönüşmüştür. o zamanlar gülek boğazının adı kilikia pylai idi (pylai: yunanca kapılar). yani kilikya kapıları. bir zamanlar oralarda gerçekten kemerli geçit kapıları olduğu da söylenegelir.

    iskender'in bugün gülek boğazı olan kilikya kapılarını açması karasal ticaretin de rotasını değiştirmiştir. hititler ve kizzuwatna zamanında çukurova'nın iç anadolu'ya giden lojistik hattı bugünkü ceyhan osmaniye kadirli tufanbeyli şar hattından giderek doğudan kayseri'ye ulaşıyordu. gülek boğazının açılmasıyla ticaret bu yeni yola yönelmiş, doğu çukurova dağ etekleri aksının önemi azalmış, onun yerine zamanında rhegma lagünü kıyısında olan tarsus'un önemi bu geçide en yakın liman olarak çok artmıştır (rhegma lagünü bataklığa dönüşüp liman işlevini yitirene dek). yani büyük iskender de yol yabdı. ve epey sonuçları oldu.

    daha sonra belli ki kuwa-ila-ka'dan dönüşen kilikya adı sadece gülek boğazını değil, o boğazın açıldığı çok daha geniş bir bölgeyi adlandırmak için kullanılmıştır. tüm saros ve pyramos (günümüzdeki seyhan ve ceyhan) deltasını, hatay erzin issos'tan antalya gazipaşa selinti'ye kadarki tüm liman kentlerini ve buraları çevreleyen dağları kapsayan alandır bu bölge. kendi içinde iki ana bölgeye ayrılmıştır:

    cilicia trachea (dağlık kilikya): mersin'in kuzeyi ve batısı, antalya'nın en doğusu buralardaki liman ve dağlık yerleşimler

    cilicia pedias (düzlük kilikya): soli'den başlayıp tarsus adana misis anavarza sis magarsus flaviopolis issos gibi ovada yer alan antik kentler ve bunu çevreleyen alanlar

    osmanlılar bu bölgeyi işgal ettiklerinde ramazanoğulları beyliğinin alanı ve eski kilikya ermeni krallığı bölgesi vilayet yapılmış, adana vilayeti olarak geniş bir alanı kapsamıştır. bazen belli bölümleri halep'e de bağlanan vilayetin adı yüzyıllarca adana vilayeti olsa da kilikya adı kullanımdan hiç kalkmamıştır.

    bugün hala çoğu kargo firması paketleri üzerinde belli bir bölgeyi kastetmek için kilikya sözcüğünü kullanır. çünkü bu bölge yüzyıllarca sürmüş bir coğrafi gerçekliğe dayanır ve sadece çukurova, sadece adana ya da mersin demek bunu kapsamaya yetmez.

    kuva-yi milliyeciler kendilerine “kilikyalılar” demişken birilerinin bu sözcükten korkup sözcüğü yok edip antik döneme gömmeye çalışması komiktir. kilikya'yı yapboz tahtası yapmış son iki türk devletinin onlarca hafıza silme girişiminden bir diğeridir.
  • dağlık kilikya olarak bilinen bölge aslında taşeli bölgesinin doğusudur. tarihi eser bakımından çok zengindir, özellikle susanoğlu ve limonlu arasında her bir kilometrede bir tiyatro, sarnıç, kemer görülebilir.
  • bugünkü adana ve mersin illeriyle konya ilinin güneyini ve antalya ilinin doğusunu kapsayan bölgenin adı.
  • bugünkü adıyla çukurova
  • komşusu pamfilyaya göre daha geri ve sönük kalmış bir antik bölge. sanırım bunda o dönemde ve hatta bugünde etkileri hala hissedilen geçit vermez torosların etkisi büyük.
  • içip içebileceğiniz en berbat, en kötü kokan, en rezil şalgam suyu. bir de utanmadan adana'da üretiyorlar. adanalılar şalgamınıza sahip çıkın.
hesabın var mı? giriş yap