• goji berry denen birşey var arkadaşım ikram etti yaklaşık bir avuç yedim tadı güzeldi. daha sonra ağzım tatlansın diye bir avuç daha yedim.
    sonuç: nişantaşı'ndan bebeğe kadar tempolu yürüdüm yorulmadım garip bir eneji veriyor.
  • sen ye abur cuburları daya fast foodu sonra gel bu başlığa tavsiye ara. ah güzel kardeşim önce yediklerine bakmaz mı bi insan. kalorisi yüksek olan yiyeceklerden uzak durmaz mı bile bile. spor desen arabana binmeyip yürüyerek gittigin market, manav. bak bunu yapıp yapmadığından bile şüpheliyim.

    ilk önce bunları kontrol altına alıyoruz. size en büyük tavsiyem budur.
  • şeker hayattan çıkacak, yağlı gıdalar azalacak, zeytin yağlı sebze yemekleri öğüne girecek. haftada en az 3 gün spor yapılacak. gece açıkınca az bir kuruyemiş ve meyve yenilecek.
    bu kadar basit.
  • olabilseniz asik olun. kilo vermenin en keyifli, en sarhos edici sekli:)
  • fazla kiloların gizlenemeyeceği yaz mevsimi kapıda olduğundan çeşitlenmesi gereken listedir.
    benim tavsiyelerim 3-5 kilo fazlası olanlar içindir. uzun vadede tek tip diyetin zararları olabilir.
    öncelikle şekerli çay, kahve içmiyoruz ve abur cuburu tamamen kesiyoruz.
    sabah sıkı bir kahvaltı yapıyoruz.
    ben iki yumurta, bol peynir, ev yoğurdu , üzerinde zeytinyağıyla kekik domates, salatalık, maydonoz , iki dilim tam buğday ekmeği ve bir portakal tercih ediyorum.
    öğlen yemeği olarak bol semiz otlu kocaman bi kase ev yoğurdu. haftada iki gün 200 grama kadar et.
    akşam yemeği sadece ev yoğurdu.
    bol limonlu su.
    bu listeyle her yaz öncesi kış aylarında biriken kilolardan rahatlıkla kurtulabilirsiniz.bu diyetin anahtar kelimesi yoğurttur.
    yoğurt tok tutar, cildi güzelleştirir ve ev tipi olduğundan bağırsak florasını düzenler.
  • şekerli ürünlerden uzak durun. geri kalan beslenmenize abartmadan devam edin. eylül sonu ekim başı gibi işlenmiş şekeri, işlenmiş şekerli ürünleri ve tatlıyı hayatımdan komple çıkardım. sonuç olarak 6 ayda 8 kilo verdim. hafta içi her sabah günlük süt, yulaf ve meyve ile kahvaltı yapıyorum. genellikle akşam 6'dan önce sebze ve protein ağırlıklı olmak suretiyle yemeğimi yiyorum. arada makarna, pilav falanda oluyor. akşamları 10'da sonra evde olma durumuna göre fındık, badem, ceviz, leblebi, hurma, elma yiyorum. hafta sonları çok ciddi kahvaltı yapıyorum. genelde cumartesi günleri de sevdiğim bir yemekle bir bira içiyorum. iş ve akşam derslerim nedeniyle spor yapamıyorum fakat yürüyebildiğim her yere yürüyerek gidiyorum.
  • az yiyin accık.
  • (bkz: aşık olmak)
  • bütün gençliğini deliler gibi abur cubur ve bilumum fazla yağlı yiyerek geçirmiş ama hep ince kalmış, yirmi yaşların sonuna doğru metabolizmanın yavaşlaması ile yavaş yavaş 20 kilo almış, çeşitli yollar deneyip başarılı olamamış ama sonunda düzgün beslenme ve egzersizle fazla kiloları vermiş birisi olarak yazıyorum.
    kilo verme sürecinde en çok yaptığım hatalar kaloriye dayalı kilo vermeye çalışmak ve spor salonuna yazılarak bir anda delice disiplinli bir hayata geçmeye çalışmaktı. tabii ki başarılı olamadım.

    1) egzersiz: “kilo vermek için fiziksel aktivite şart” denildiğinde insanın aklında spor salonunda geçireceği saatler geliyor. inanın hiç gerek yok.
    normal hayatınızda yapmaya devam etmeyeceğiniz hiçbir aktiviteyi sırf kilo vermek için yapmayın, hayat boyu devam ettirebileceğiniz aktiviteler bulun. ben yürüyüşten hoşlanırım mesela, hemen her gün (en azından haftada 4) akşam yemeği sonrası 1 saat yürüyorum. yüksek eforlu sporlar yapmak, koşmak, cross fit yapmak şart değil. normalde yapmayacağınız sporları sırf kilo vermek için yapıp sonra bırakırsanız yeniden kilo alırsınız (zaten kısa sürede sıkılacağınız için motivasyonunuzu çok çabuk kaybedeceksiniz).

    2) yemek: kilo vermenin %30 u egzersiz ise %70 i mutfaktadır demiş atalarımız. burada en sık gördüğüm hata yapılan kalori hesapları.
    elbette 1500 kalorilik yemekle 200 kalorilik yemeğin vücudunuza etkisi başka ama inanın kalori hesabı bütün sorunu çözmüyor. mesela 300 kalorilik bir portakal yerine 100 kalorilik bir kek yediğinizde aslında kilo verme sürecini daha çok baltalamış oluyorsunuz. portakaldan aldığınız şeker yavaş yavaş geçiyor kana, böylece şekeriniz bir anda fırlamıyor, vücut bir anda fırlayan şekeri ne yapacağını bilemediği için yağa çevirip depolamıyor. kek yenildiğinde ise vücuda girmiş bilinmeyen madde muamelesi yapıldığından bir anda kana karışan şeker ve vücudun ne olduğunu anlayamadığı diğer maddeler “yağ” haline çevrilip kenarda (kalça/göbek) depolanıyor.
    kapiş? yani bir ürünün kalorisi düşük demek sağlıklı ya da zararsız demek değil. olabildiğince doğal, işlem görmemiş gıdalar tüketmeniz gerek.

    ayrıca notlar:

    • “akşam yemeğini atlayınca acaip kilo veriliyor” mitini duymuşsunuzdur. yalan değil arkadaşlar :) akşam öğününü atlayın demiyorum, sadece olabildiğince hafif geçirin. o gün canınız saçma sapan yemekler yemek istiyorsa bunu öğle yemeğinde yapın, akşam hafifi bir sebze yemeği ile geçiştirin.

    • bir gün bozduysanız sonraki günü hafif geçirmeye bakın ki vücut kendini toparlayabilsin.

    • “aamaaan nasıl olsa bozuldu diyetim, bu akşam da bir kebap & künefe yiyelim battı balık yan gider” demeyin. telefonunuz elinizden düşüp camı çatlayınca “amaaan battı balık yan gider” diye üstünde tepiniyor musunuz? çocuğunuz düşünce bir tekme de siz vuruyor musunuz? :) o zaman diyetinize de tekme atmayın, bir kere yere düştü diye üstünde tepinmeyin. kaldığınız yerden devam edin.

    • sosyal ortamlarda sürekli diyette olduğunuzu söylemeyin. insanların diyet yapanlara ekstradan yedirmek gibi bir hobisi var nedenle “yemek istemiyorum” gibi net bir cümleyi anlayamayıp “ay noolur azıcık ye” diye tabağınıza bir şeyler boca ediyorlar. tabağınızı doldurun alın ve çatalınızla oynayın. soran olursa “aşırı yedim şiştim” dersiniz, tabağınız zaten dolu olduğundan bir şey söyleyemezler.

    • diyetten konu açan olursa olabildiğince hızlı ve sert “konuşmak istemiyorum ben çok sıkıldım o konudan keyfim kaçıyor” diin ve konuyu kapatın. herkesin kilo verme konusunda fikri var. yıllarca beni en çok rahatsız eden şey bilimum masada nasıl kilo vermem gerektiğini konuşan insanlar oldu, onlar konuştukça inadına yedim sonra olan bana oldu. keyfinizi kaçırmalarına izin vermeyin.

    • benim gibi tatlı meraklısıysanız 21 gün dayanmaya çalışın. sonrasında yedikleriniz size aşırı tatlı geleceği için porsyonlarınız azalacak.

    • doğum günü, kutlama gibi durumlarda hiç bir şey yememezlik yapmayın. bir çatal alın en azından. hem göze batmazsınız hem de içinizde kalmaz :)

    • mayonez yerine yoğurtla hardal karıştırın (çok sevdiğim için baya zor olmuştu onsuz sos yapmam )

    kolay gelsin
  • ya hareket ettiginden az yicen yada yediginden fazla hareket edicen en mantiklisi budur.
hesabın var mı? giriş yap