• oyunun tam olarak nasil oynandigi da aciklanmamis, hemen aciklama getireyim. kesinlikle grup oyunudur hatta oyuncu sayisi en az 4 olmadan tadi cikmaz bile. herkes onune bi kagit ve kalem alir, kagitlar yan tutularak konu basliklari yazilir. herkes yazmayi bitirdiginde oyun((1.tur) baslar. her oyuncu sirayla kim hanesini doldurur digerlerine gostermeden, sonra o sutunu katlar(kapatir) ve sagindakine verir, bu sekilde kagitlar 7 kere el degistirir her seferinde yazilan kisim katlanarak. ve yazma islemi bittiginde herkes sirayla elindeki kagidi acar, okur. gulunur eglenilir, tanidiginiz hatta ilgilendiginiz birinin ismi veya bizzat kendi isminiz geciosa elinizdeki kagitta kim yazdi bunu diye el yazisindan cikarmaya calisirsiniz filan, surprizlidir nitekim.. yalniz simdi oynasam herhalde ortaokul caglarindaki zevki vermez, sanki cinselligin ilk kesfedilmeye baslandigi caglara daha uygundur bu oyun*
  • lise 1'deyiz. arkalı önlü oturan 4 kişiyiz; kim, kiminle, nerede, ne yapıyor şeklinde oynamıştık. (hani nasıl filan da eklenir ya buna ondan belirttim.) adı ilyas, kendi güzel bi arkadaşımıza noktayı kendisi koysun diyerek başlamıştık yazmaya sırayla ben, çağlar ve mehmet. en son ne yapıyor kısmını yazmayı ona bırakmıştık. ilk 3 kısma ne yazacağımıza da karar vermiştik. sırayla, çağlar ilyas'ı tarih dersinde yazdık. son olarak ilyas noktayı koyacak. ilyas da "zikiş zokuş yapıyor" yazmıştı. kağıdı açtığımızdaki yüz ifadesi ve bizim yarılmamız. ahahahah lan nerden hatırladım gülmekten yazamıyorum ya. ilyas, biz kahkahalarla gülerken "siz kendi aranızda kurguladınız, ne ibne adamsınız" diye bize söylenmişti, biz de "olm senin için fesat fiili oraya sen yazdın bize ne bok atıyon, aklın fikrin zikiş zokuşta" filan demiştik. günün 6. dersinde olmuştu bunlar. bu dersten sonra bi ders daha vardı. bu ders bittiğinde ilyas kitapları toplayıp gitmeye kalkmıştı günün son dersi olduğunu düşünerek. o kadar bozulmuştu ki kaçıncı derste olduğumuzu bile karıştırmıştı işte.

    ah ulan be; ben bu 3 güzel adamla yeniden bu oyunu oynamak istiyorum ama ne mümkün. bu ve benzeri oyunları hatırladım bunların üstüne de.
  • paparazzi, tık tık, uçan kuş v.s. gibi programların olmadığı yıllarda çocuklar arasında oynanan oyunlardan biridir.

    - herkese küçük kağıtlar verilir.
    - önce herkes kağıdın üst kısmına bir "isim" yazar ve yazdığı yeri görünmeyecek şekilde katlar.
    - ardından kağıdı bir yandakine verir ve herkes kağıda "bir isim daha" yazar ve gene yazılı kısmı katlar.
    - sonra gene kağıtlar değiştirilir ve herkes bir "yer" ismi yazar ve görünmeyecek şekilde katlar.
    - son olarak kağıtlar değiştirilir ve herkes kağıtlara birer "eylem/aksiyon" yazarlar
    - oyun kağıtların açılıp okunması ile biter.

    biz çocukken, kağıtları açtığımızda genelde şöyle sonuçlar çıkardı:
    "ibrahim tatlıses, selin'le (selin oyunculardan biri) kömürlükte (o zamanlar en fentezik yer idi) öpüşüyorlar"
    işte bu "öpüşüyorlar" kısmı okunduğunda, herkes bir arsızlığı paylaşmanın dayanılmaz hafifliği ile gülüyordu. aslında oyunun amacı oyunculardan birisini komik bir duruma sokmak ve ona gülmekti.

    şimdiki çocukların bu oyunu oynadıklarını pek sanmıyorum ama eğer oynarlarsa şöyle bir sonuç çıkması kuvvetle muhtemel:
    "avril lavigne, pipican ile msn'de blowjob yapıyorlar."
  • bir de oyunun zamansal boyutu vardir, atlanmis.. dolayisiyla oyunun tam adi, "kim kimle nerde ne zaman ne yapti kim gordu ne dedi"dir.
    (ara: dogru zaman)
  • bizim ortaokul yıllarında (17-18 yıl önce), ne zaman sorusuna:
    " yavru vatandan kalkan uçaklar anavatana fıstık ihraç ederken" cevabını yazmak vazgeçilmez klişelerinden biriydi bu oyunun..
  • eğlenceli bir oyundur ve sorulan sorular bir kurmaca öykünün de ana izlekleridir. ben olsam yazma atölyelerinde bu oyunu oynatır ve çıka sonuçlardan öyküler yazdırırdım. edebiyat tarihi aslında bu oyunun farklı uyarlamalarıdır o kadar.
    sözgelimi:
    truvalı helen, paris'le, sparta'da fanfini finfon yaptı, menalaus gördü, bana tahtadan bir at yapın dedi.

    küçük prens, uçağı düşmüş bir pilotla, çölde karşılaştı, tilki gördü, gerçeğin özü yalnızca yüreğinle görülür dedi.

    bihter behlül'ü nihal'le gördü, beni beni bihterini... dedi.
  • sene sonu derslerinde sınıfça oynaması pek zevkli oyundur. öğrenci milleti siz de dahil tüm diğer öğretmenlerin adını karıştırarak ve oyuna bir öğretmenin dahil olmasının verdiği "türk aile yapısı ve toplum kuralları" bıdıbıdılarını göz önünde bulundurarak yaratıcılığını konuşturur. ortaya çıkanlar hakkında geyik yapmak oyunun en eğlenceli kısmı olur.
  • (bkz: televole)
  • (bkz: facebook)
hesabın var mı? giriş yap