• albüm değil mübarek, yeni rakı virali. tam da hüsnü arkan'dan beklenecek şahanelikte.
  • tane tane dinleyip yazayım derken yazılmışını buldum. tam olsun:

    bir sandala oturmuşuz geceymiş
    zaman tutuşmuş mekan yanıyor
    bir salkım üzüm akıyor damarlarımdan
    bahçeler bağlar harman yanıyor
    bir salkım üzüm akıyor damarlarımdan
    sen gidiyorsun imkan yanıyor

    bir dağ yıkılıyor ah içerimizde
    bir çiçek büyütmüşüz saksıya sığmaz
    ne sevmekten korkmak ne zulümden korkmak
    bize yakışmaz

    söyle bir kırık hava döneyim
    turna uçsun içimde
    ben seni nasıl sarıp nasıl seveyim
    hayalimde düşümde

    bir kumsala çıkmışız sehermiş
    alaca dağlarda üç yavru keçi
    kuytuda bir kadın ağlar kimin annesi
    bahçeler bağlar harman yanıyor
    kuytuda bir kadın ağlar kimin annesi
    cihan tutuşmuş umman yanıyor
  • hüsnü arkan'ın 70'lik rakı albümü. dinle otur iç.

    öyle bir rüya öyle...
  • hüsnü arkan'ın yıllar evvel çıkardığı albümü de sayarsak 4. solo albümü. 30 ağustos'ta facebook hesabından yayımladığı "kürt şehirlerine bombalar yağarken 30 ağustos kutlu olmasın" mesajı yüzünden kendisinden az biraz soğumuştum. ama sesiyle, sözüyle onca yıllık hukukumuz var. onun şarkısı başlayınca küslük müslük kalmıyor.

    albüme gelince. en son söyleyeceğimi en başta yazayım "mis gibi". hüsnü arkan bildiğimiz hüsnü arkan. albümün müzikal olarak bir sürprizi yok. olması da gerekmiyor bence.

    açılış şarkısı albümün isim şarkısı. kemandan klarnete klarnetten gitara, hüsnü arkan'ın yorumundan sözüne her şeyi uyumlu, her şeyi yerli yerinde. bilemiyorum düete ihtiyaç var mıydı hüsnü arkan yeterdi artardı sanki:

    "söyle bir kırık hava döneyim
    turna uçsun içimde
    ben seni nasıl sarıp nasıl seveyim
    hayalimde düşümde"

    ikinci şarkı bölüşmek şart, bedri rahmi eyüboğlu'nun pek güzel şiirine yapılmış beste. hüsnü arkan'ın bir yeteneği de bu. şiir ve müziği ahenkle bir araya getiriyor. şiir, sanki hüsnü arkan'ın onu bestelemesini beklemiş gibi ışıldamış.

    hüsnü arkan düet yapmayı seviyor. gönül yarası'nda ona cem adrian eşlik ediyor. sesini gayet mütevazi kullanmış. sözler öne çıkıyor. pek güzel şarkı:

    "ben eyvah bilmezdim
    eyvahım oldun.
    ben allah bilmezdim
    dergahım oldun
    nasıl cehennemsin
    yanmaya geldim"

    daha bu şarkının etkisinden çıkamadan öyle bir rüya'da birsen tezer'le mest oluyorsunuz.

    "bir şarkı yanaştı iskeleye
    kelimeler sana benzedi"

    makes hanım da bir şiir. şairi ömer karayılan. efkarlı bir rakı sofrasındaymış gibi hissediyor insan. çalgılar şen, ruhlar mahzun.

    sözü müziği gökhan tümkaya'ya ait aşk ayazı, gayet de "hüsnü arkan" kokan bir şarkı. kartonete bakmasan tarz olarak ayıramazsın. albümün alaturkadan, halk müziğine, oradan popüler müziğe geniş bir yelpazesi var. bu daha batılı bir sound.

    uzak ufkun yolcusu'nda "bu siyah ufukta kor gibi ümit, nur gibi ümit, sır gibi ümit var!" diyerek memleket ahvalini özetlemiş sanki.

    keder, modern tango havasında. “sanırsın aşk yazdırır bütün şarkıları / oysa her şey sadece keder”

    aşkı gördüm, folklor öğeleriyle dikkati çekiyor. "gönül yarası" gibi bu şarkı da anadolu esintileri taşıyor.

    son şarkıda "hava kırık" ama sen yine de gülümse diyor arkan. yine böyle bir anadolu rock havası. albümde zaten iki temel motiften biri bu. şarkılarda ya alaturka nağmeler var, ya halk müziği esintileri.

    "gidersen hep böyle git! dönecekmiş gibi yeniden sulara mavi bir yengeç."

    eh bu entry'i sonuna kadar okuduysan sen de hüsnü arkan seviyorsun demek; "seviyorsan git albümünü al bence":)

    hamiş: gönül yarası'nda kulağıma hep ümmüşen'in sesi geldi, sezenler olmuş'u anımsattı. aşkı gördüm'de de sezen aksu'nun "öptüm"ü çınladı kulağımda. benim kulağımın garabeti olabilir.
  • "sen gidiyorsun imkan yanıyor"sözüyle yüreğimizi yakan hüsnü arkan şarkısı.
    albüme de ismini veren şarkıdır kendisi. bir de cem adrian ile söylediği gönül yarası var ki tadından yenmez.
  • yüreğimin tüm gemilerini karaya oturtan bir şarkı...
    dinlerken içime aktı gözyaşlarım, içimi yaktı, rakıya değilde şişeden içilen kan kırmızı şaraba eşlik etmeli bu şarkı...
  • hüsnü arkanın yeni albümü ve harika yeni şarkısı:
    "ben seni nasıl sarıp nasıl seveyim
    hayalimde düşümde"
    dinleyelim
  • eski dostları toplayıp rakı içmeye heveslendiren, inanılmaz güzellikteki hüsnü arkan şarkısı. yüz yıl yaşarsın inşallah sevgili abimiz.
  • hüsnü arkan'ın dördüncü solo albümü. aynı zamanda albümün bana eski ezginin günlüğü günlerinin tadını veren şarkısı. anmamak olmaz.

    güzel. çok güzel.
  • uzun zamandır severek dinlediğim bir şarkıydı ama ismi neden "kırık hava" hiç düşünmemiştim. sanırım bugün kafama dank etti.

    halk müziğimizde ölçüsüz, serbest tarzda söylenen türküler uzun hava, belli bir ritmi olan, ölçülü türküler kırık hava olarak gruplandırılır. uzun havalar artık kaybedilmiş bir şeyin ardından yakılan ağıtlar gibi umutsuz, yaslı türkülerdir. artık herşeyini kaybetmiş, hiçbir umudu kalmamış bir adam ölçüdür, ritimdir, bunlara bakmaz, ağzına geleni söyler çünkü...

    oysa kırık hava formundaki türküler ne kadar hüzünlü olursa olsun, minicik de olsa bir umut taşır. bu yüzden dengelidir,ölçülüdür. hayata bir yerden tutunur. işte bu şarkı da böyle. "ben seni nasıl seveyim hayalimde düşümde" diyor ama bir yandan da "söyle bir kırık hava döneyim, turna uçşun içimde" diyor. "sen gidiyorsun imkan yanıyor" diyor ama bir yandan da "ne sevmekten korkmak, ne zulümden korkmak bize yakışmaz" diyor.

    işte böyle bir şarkıdır bu...
hesabın var mı? giriş yap