aynı isimde "kırmızı oda" başlığı da var
  • pavyon işleten ağır abi bi tipim ve herkesin önünde eski manitama saldırıyorum, alenen öldürme planları yapıyorum. beni vazgeçirsin diye doktora götürüyorlar, ona da anlatıyorum gerekçelerimi, öldürme konusunda ne kadar kararlı ve haklı olduğumu. o ara öfkeden gözüm dönmüş düşünemiyorum tanık - kanıt..

    bir hafta sonra gidip doktora diyorum ki, yhaa bu benim manita aslında çok minnoşmuş biliyo musun, beni sevdiği için aldatmış da ne acılar çekmiş falan, bi de üstüne kendini öldürmüş kız. ben onu öldürmeyi kafaya koymuşken..

    ve sen de bunu yedin di mi doktor?
    gerçi sen bu abinin güneş görmeyen pavyon odasında menekşe yetiştirdiğine de inanıyodun.

    :)
  • normalde sadece alya’yı izlerim bazen ilgimi çeken bir hikaye olursa bakarım; osman gibi, geçen haftaki liseli kız gibi. bu hafta da meliha’nın kızı melek’e bakmak istedim. çünkü meliha ne acılar çekmiş olursa olsun, yaşadıklarını haksız bir şekilde kızına yansıtarak evden kaçmasına sebep olmuştu. bu nedenle de melek’in hikayesini merak ediyordum. ancak onun tarafından bir gözle merak ediyordum. şimdi yarısına geldim. yangını ve yangından donra neden eve dönmediğini anlattı. ve terapistin taraflı, yargılayan tavrından aşırı rahatsız oldum. açıkçası alya dışında binnur kaya’nın canlandırdığı terapist hanım’ın (adını bilemiyoruz) sahnelerine bir daha bakmayı düşünmüyorum. piraye de, o genç kadın terapist de çok daha terapist gibi geliyor bana. özellikle piraye’nin seansları bu kadınınkinin aksine gerçek bir terapiye hayli benziyor bence. çünkü daha önce emre kınay’lı bölümü izlemiştim, onda da terapist çok taraflı davranabilecekken profesyonelliği elden bırakmamıştı.
  • herkes “annenin hikayesini sana anlatamam” kısmına takılmış, belki anlattı belki anlatmadı bilmiyoruz, kitapta anlatmıs olabilir. ekranda anlatıp tekrar mı izleseydik olanları zaten 5 saat süren dizide.
  • internetten açıp sadece melisa sözen bölümlerine bakıyorum lakin genel değerlendirmede tuna karakteri çok itici ve rahatsızlık verici bir tip. bu tarz insanlardan gündelik hayatta da hazzetmem.

    edit: bu arada küçük kızın oyunculuğu da çok başarılı.
  • orospuluk melek'in içinde vardı, kıza gömelim.
    yobazlık meliha'nın içinde yok, sadece yaşadıklarıyla ilgili, evliya muamelesi çekelim

    dizisi.

    dans etmek falan da orospuluk emareleri, di mi. kızının üvey abisiyle aşk yaşamaksa sadece sevişmeyince orospuluk değil, kutsal aşk.

    geçmişinde ne kadar acı çekmiş olursa olsun müge anlı'ya çıkan tiplerden farksız melhia ve gayet tiksindiğim bir karakter.

    çocukla sinemaya gitme, beraber bir kafeye uğrama, gece ailecek dışarı çıkma, konsere falan girmiyorum.. sonra neden cozuttu. halbuki yaşayamadıklarını yaşatmak gibi bir yaklaşımı da olabilirdi, ama yobazlık işte.
  • psikiyatrist ile psikolog’un ayrımı bilmeyen arkadaşlara denk geldiğim dizi, psikiyatrist 6 yıl tıp fakültesi okuyup üstüne 4-5 yıl psikiyatri iktisası yapan kişidir; psikolog 4 yıllık fen edebiyat fakültesi psikoloji bölümü mezunudur klinik psikolog olmak için klinik psikoloji yüksek lisansı yapmak zorundadır ama fakat başkasının(psikayatri uzmanı) etiketini tırtıklamaktan çekinmezler, psikologlar doktor değildir:/
    tanım: hadsizlik
  • --- spoiler ---

    zamanında almazsan sonra da doyamazsin
    --- spoiler ---

    alya'nin terapi seansi..
  • çok yanlış yaklaşımları da barındıran, billur kaya nın canlandırdığı karakter gereği mi kendisinin hareketleri mi bilemiyorum ama yapmacık..
  • allah'ım tutamıyorum kendimi.

    ufacık tefecik başlı, gözleri yaşlı
    karacık, kurucuk tenli, yay gibi kaşlı
    yoruldun mu, acıktın mı neden sustun
    garip kardeş, garip kardeş can can can
    garip kardeş, garip kardeş gözleri mercan
  • yeni başlayan, evden çıkamayan bir annenin konusunu işleyen hikayesi fena şekilde çağan ırmak'ın karanlıktakiler filmine benzettiğim dizi.
hesabın var mı? giriş yap