• kirtim kirt (*)

    can yoktu ki sevdala düşe,
    kurt yoktu ki kızıl kana üşe
    yoktum ki yol geçe
    yoktun ki haber ulaşa
    gül yoktu ki, dal yoktu ki..
    ve döne döne ateş
    döne döne madde
    gökler yarıla dürüle
    dağlar savrula devrile,
    kırıla döküle yıldız
    sular evrile çevrile
    döğüşe döğüşe madde
    değişe tokuşa madde
    öyle bir vakte erdi ki devran
    döne döne esir
    döne döne gaz
    döne döne atom
    döne döne madde
    döğüşe çekişe madde
    vuruşa vuruşa madde
    ve zaman değişe değişe
    yosun titreşe, yeşilleşe
    işık dura değişe
    öyle bir vakte erdi ki devran
    ha dedi kırdı zincirini
    içerdeki adam
    demir bağrışa bağrışa
    zindan çağrışa çağrışa
    şöyle buyurdu ki yusuf
    dört kitaptan daha büyük :
    "demek bu hayat,
    önce sana bana yük
    demek su kimin
    toprak kiminse
    motor, elektrik, ve ışık kiminse
    demek sultan odur.
    demek insan bölük bölük.
    yaşıyorsun ölüyorsun demek.
    nasıl yaşıyorsan
    öyle düşünüyorsun demek
    demek insan
    en yüce mertebede hayvandır
    yeni anladım
    alet kullanan ve yapan.
    tilki tarlayı masallarda sürer,
    manyetoyu çeviremez tavşan.
    devril başımdaki kader
    dökül dilimdeki yalan
    tutuş beynimdeki kibrit
    kirtim kirt
    kirtim de kirt
    kirtim de kirtim
    kirtim kirt"
    bir yandan demirciler
    demir döğe denge denk
    bir yandan boyacılar
    boya vurur renge renk
    bir yanda
    kurtuluş savaşçıları
    bir yanda esaret
    bir yanda termonükleer çağ
    bir yanda balistik şirret
    evvel madde
    ahir fikir
    dolan göğümdeki hava
    salın yanımdaki fakir
    salın proleterya
    geber başımdaki bit
    kirtim kirt
    kirtim de kirt
    kirtim de kirtim
    kirtim kirt

    (*) kirtim kirt : halı tezgahlarının çalışırken çıkardığı ses.

    enver gökçe
hesabın var mı? giriş yap