• yazin hemen ardindan gelen sonbahar , sanki adi ile beraber yasanmayan mevsimdir ki ; birsekilde anilarda , fotograflarda yasanir , konusulur, adi hep vardir , lakin hep "kis geldi" leri sezdirilir. nedense oncelikle uzatmali yaz , gunes cekildikten sonra ise kis geldi olarak algilanmaya baslar ve kis moduna girmeye baslariz. soyle ki : kestaneci bollugu baslar. oole kokar ki o kestaneler , yemeden duramazsiniz , caniniz ceker. ama hatadir bu aslinda! kestane yemek demek kisi getirmek demektir.(diyerek belirtiyorum ki "ne bicim kaliplardir bu kolesi oldugum ?") ardindan kadikoy sokaklarinda somineler bir bir yanmaya baslar. somine yaninda kestane ve cay hatta cikolata, uzun zamandir tiril tiril giyinmekten kaynaklanan bir yunlu ihtiyaci , sonradan cabuk bikilacak olan kislik giyecekleri ortaya cikartma hevesi ile giyilen hirkalar , bogazli kazaklar , burun cekmeler... havada , "istanbulca" , "ulan hava ne bicim sisli" kirlilikleri , girtlak yanmalari , tersten esen ruzgarlar ile lavabodan cikan lagim kokulari... "aman abi yaa walla kis geldi"...
  • (bkz: kıs uykusu)
  • nerdeydi benim atkim diye donup dolanmaya baslamak, kazaklardan naftalin kokusunu nasil cikaririm diye dusunmek, ayni kazaklarin bir kisminin uzerindeki yun topakciklarini teker teker ayiklamak, gecen kis takside birakilan semsiyenin yasini tutmak, kaloriferleri inatla yakmayan apartman yonetimiyle kavgaya tutusmak, yun coraplarin burunlarindaki minik delikleri dikmek, paltonun kayip dugmesinin ve eldivenin diger tekinin pesine dusmek... kar yagar mi ki bu sene?
  • ilk kar dusmus olm! , kartalkaya nasi olmus? , ah olm adam gibi bi kar yaasada daga gitsek! sarikamis sezonu coktan acti , bi trenlik yola bakar... gibi cumlelerin bolbol duyulmaya baslanmasi...
  • inekli battaniyenin koltugun ustunden kalkmamasi
  • ne kadar hazırlık yapsam da vücudumun bir türlü dahil olmadığı moddur..hala yaz zannediyor hıyarağası, kazak alıp giymek için elimi atıyorum dolaba tişört tutup getiriyor..
hesabın var mı? giriş yap