• pantolon almak için girdiğiniz mağazada, kot pantolonlara göz ucuyla bile bakmadığınızı farkettiğiniz an.

    *bu arada pantolon yazarken, pantolon'a o kadar yabancılaştım ki, ne kadar anlamsız bir kelime olduğunu farketmek bile, belki de yaşlandığını anlamaktır.
  • bebekliğini bildiği şu anda ergen olan kişilere nasihat verdiği andırr.
  • kendi yaş grubunla ilgili bir şey konuşurken "geldik neredeyse 30 yaşına" cümlesini kurup, kalakalmak. yani tabii ki 30 da yaş mı sanki ama*...

    neyse bak yine telaş yaptım, hayata geç kalmayalım derken yorgunluktan öldüm.
  • bütün lise hayatı boyunca gram yağ bulunmayan vücutta biriken yağlardan ne yapılırsa yapılsın kurtulamadığını anladığı andır.
  • geçmişteki bir olaydan söz ettiğinde etraftakilerin "ohoo ben daha ilkokuldaydım" cevabını yapıştırdığı an.
  • media markt'a kulaklik, blu-ray, ipad, vs almaya degil de tansiyon aleti almaya gidildigi an.
  • kız istemeye gittiğin yada evine kızını istemeye geldikleri andır. 2. durum daha bi koyar adama.
  • "her şeyin bir zamanı var." cümlesinin yavaş yavaş "henüz erken" değil de "bizden geçti" anlamına gelmesini anladığı andır.
  • estetik cerrahın, kaşların sürekli çatılmasıyla oluşan çizgiye müdahalede geç kaldığımı söylediği andır. evet, ajda pekkan'ı yıllardır balmumu heykel gibi koruyan tıp, benim iki kaşımın arasındaki 1 cm çizgi için çaresiz kaldı!
  • çamaşır sepetini doluyken kaldırmaya çalışırken beli ağrımak, o bel ağrısının gece devam etmesi. 1 bardak çay içince uykunun kaçması. fazla sese tahammül edememek. çoğu zaman çoğu yerde konuşmayı gereksiz bulmak, susmak. hiçbir şeye şaşırmamaya başlamak, hiç bir şeyin tuhaf gelmemesi. vs.
hesabın var mı? giriş yap