• başarıdan anladığı para kazanmak, sülalesini ihya etmek olan sığ(ır)lara öyle gelendir. onlar, bu başarı uğruna her şeyi yapar, ahlaksızlık para getiriyorsa uyanıklıktır. eğitimliyi küçümsemek alameti farikalarıdır; çünkü parayla satın alamadıkları şeyleri görüp rahatsız olurlar. onlar müze gezmez, avm gezer. recep ivedik'e güler, serdar ortaç'la şenlenir. üretmez tüketir. evine daha çabuk gitmek için, manzarası açılsın diye doğayı katleder, sonuçları önemli değildir, sonuçlarını öngörecek kapasite yoktur, ondan sonrası tufandır. kırodur ama para ondadır.

    yazmalara doyamadım editi: dedem 90 küsur yaşında öldü. hastanedeydi, ne istersin dedik "kitap" dedi. bu adam ilkokul mezunuydu, ama cilt cilt okurdu. ticaretle zengin olmuştu, kendini sıfırdan var etmişti. ancak en çok okumuşa saygı duyardı, eşekliği baki kalanlara değil tabi. bugünleri görmemiş iyi ki. kanserden değil kahrından ölürdü.
  • gitgide daha da cahilleşen toplumda hala okuyarak, toplumla arasındaki kültürel farkı derinleştirerek, yalnızlığa mahkum olduğu için hastalıklı olan zihniyettir. kim ister yalnız kalmayı, anlaşılamamayı, ucube gibi görülmeyi yohsa, deel mi?
  • ne kadar entel ve okumuş düşmanı bir millet olduğumuzu gösteren zihniyettir. siz o mercimek kafanızla kurban da hazır yaklaşıyorken şimdiden 1400 yıldır bir türlü çözülemeyen islama göre helal kurban nasıl olmalıdır denklemine kafa yorun..
  • sazan avı olmasını umduğum başlıktır. ancak sosyal alanda bu tip modellerle sıkça karşılaşmamızdan ötürü pek öyle olmadığını bildiğimdir aynı zamanda. kulaktan dolma söylenenler ile yoksunluğunu kapatmak memleketim züğürtlerinin tesellisidir. bu iğrenç zihniyetteki adamın algısı, sadece ekonomik getiriye ulaştıran mekanizmaların yararlı olacağını düşünmesidir. halbuki züğürtlüğün en büyüğü bilgisizlik ve bilinçsiliktir, bilmez tabi. bir şeyler öğrenip; ''halbuki ne çok şey bilmiyormuşum'' diyemeyecektir hiçbir zaman. ruhunda bu tatminsizliği yaşayamayacak olması, mütevazilik ve haddini bilme halinden nemalanamayacağı manasına da gelir. hal böyle olunca nerede yanlış yaptığını hiçbir şekilde kavrayamayacaktır.

    türkiye gibi üçüncü sınıf ülkelerde, cüzdanı tomarlarla şişmiş, iki lafı bir araya getiremeyen zır cahiller bolca mevcut. her insan maddi anlamda zengin olmak için okumaz zaten. en azından hiç bu mantıkla yaklaşmadım kitaplara. ha o zihniyette okuyucu varsa ki muhakkak vardır, eninde sonunda bunun ekmeğini yer arkadaşım. mevcut şartlarını en doğru kaynakları okuyarak temellendiren adam bunu başarır. ekonomi ve iktisadi içerikli bir kitap okur, kendine göre yorumlar ve sonuca ulaşır. herhangi bir konu hakkında kitap yazmak büyük bir birikim gerektirir ve yazanda muhtemelen bu işlerle haşır neşir olmuş bir adamdır. zenginlik için fikir alacağın adam da nihayetinde ekonomist olacaktır. adam bunu senin için yazılı hale getirmiş, bir şeyler kap ve değerlendir diye daha ne.

    mustafa kemal atatürk bu ülkeye devletçilik sistemini oturtmadan evvel john maynard keynes’den etkilenmiş belli ki. bu adamın yazdıklarını okumadan herhalde böyle bir işe kalkışmış olamazdı. hadi onu geçtim koskoca bir karl marx ve onun das kapital örneği var. sen hala okuyanlar ne kazanıyor diyorsun. bre cahil o kitaplar dünya’nın kaderini değiştiriyor senin sunduğun önermeye bak. naziler zaten hobby olsun diye yüzbinlerce kitap yaktı değil mi. türkiye’de darbe döneminde gömülen kitapları yazmıyorum bile. alman yazar erich maria remarque’nin im westen nichts neues’unu bugün dünyada okumayan kalmasa, savaşlar en asgari düzeyde olurdu herhalde. ya da george orwell’in bindokuzyüzseksendört’ü okunsa, statüko tarih sahnesinin bir terimi olduğu ile kalırdı. hele ki insanlığın ilk arşivleme ürünü olan ve kundaklanan iskenderiye kütüphanesi’nden hiç bahsetmiyorum bile. o devasa kaynakların büyük bölümü yakılmasaydı, bilgide tepe noktası olan helenistik ve antik mısır kültüründen daha çok şey günümüze ulaşır, zihnen daha hür olabilirdik. kim bilir; insanlık olarak bu tür zırva önermelerin yaşanmadığı, aydınlığın gözlerimizde yarattığı rahatsızlığın var olduğu bir düzenin içinde yaşıyor da olabilirdik. dünya üzerindeki uçsuz bucaksız cehaleti seyrettikçe diyorum ki ''kesinlikle kahredici!''

    kitaplar seni sıkıştığın bataklıktan kurtaran yegane yazım bütünleridir. elindeki bu kaynakları kullanma şekline göre fayda sağlar. yani kaynakları doğru kullanırsan, gayet de para kazanabilirsin. yeryüzünde var olan düzeni değiştirebilecek güçte olan kitaplar, önem sıranda birinciliğe oynayan, hayatını maddi getirilere endekslemiş zihnine mi yetmeyecek arkadaş. hele hele kıçı kırık, bir karışlık cebini dolduramaz mı sanıyorsun. mühim olan elindekini kullanamasını bilmek. ''ha atıp tutuyorsun sen zengin misin'' diyen olur muhakkak. hayır zengin falan değilim. şu an işsizim ve parasızım hatta. benim okuma amacım; var oluşumun saçmalığını sorgulamak. cebimde son 10 liram kalsın, gider o para ile yine kitap alırım. belki karnımı pratik yoldan doyurmayı içeren bir şeylerle karşılaşırım. çoğulcu bir getiri sağlamıyor diye ille de o eylemden vazgeçmen gerekmez. kendiniz için var olun. şu an diyorum ki param yok ama iyi ki okuyorum. çünkü kendim adına etrafımdaki salaklıkları görmek, boşuboşunalığımdan sıyrılmama fayda sağlıyor. var olsunlar ki kitaplar sayesinde böyle hissediyorum. olmasalardı eminim ki başlığın sahibi gibi karanlığımda boğuluyor olurdum.
  • ulan o değil de sözlüğün haline bak amk.

    bir troll gelmiş başlık açıyor, bir kaç troll yanıt yazıp hak veriyor. cevap vermeye çalışan normal yazar bakınız veremiyor...

    troller kendi aralarında yazışıp eğlenirken azınlıkta kalan düzgün yazarlara ayar verip kafa bulacak hale geldiler iyi mi.
  • "bkz "ın özellikle eksik yazıldığını bile anlayamayacak kadar cahil olanlardan evladırlar çok şükür...
    ya kitap okumayıp bunlar gibi kalsaydık allah korusun !
    bol paralı at gözlüklü doyumsuz sığırlara dönerdik .
  • herhangi bir kitabı okumak, hiç kitap okumamaktan ne olursa olsun daha iyidir.
    günümüzde bilgi, eskiye nazaran daha kolay elde edilmekte ama önemi ve kalıcılığı da azalmakta...
    nihayetinde ustaca yazılmış bir romanın bıraktığı his başkadır..
    en ufak bilgi dahi faydalıdır. tüm müzik gruplarının isimlerini bilmek de kültürdür. kolay iş değil...

    ancak bunların hepsinin yanında trollük de başkadır. bambaşkadır...
    aykırı başlıklar açıp milleti gereksiz yere yormanın verdiği his tarif edilemez.
    hem kolaydır da, 2 dakikanızı almaz. örn: "annenin aslında değersiz bir varlık olması"
    diğer türlü faydalı yararlı konularda bilgi vermek zordur. bilgi ister, deneyim ve anlatım tarzı ister...

    kısaca troll olmak bir başkadır...
  • bulaşıcı olmasını dilediğim, tüm dünyaya yayılmasını umut ettiğim, türden bir hastalık bu. ama aksine; ne kadar zararlı ve kötü alışkanlık varsa salgın haline gelirken, bunun gibi faydalı hastalıklar geriliyor. toplumun kendini tedavi etmek için nasıl yanlış yollar seçtiğine ve hastalığını "gerçek" hastalıklarla nasıl örtbas ettiğine, örnek işte hep bunlar. e madem bulaştıramıyoruz bu hastalığı, en iyisi buna yakalananları toplumdan tecrit edelim. o halde;

    - dünyanın tüm kitap severleri birleşin!
  • neyi önemli görmek lazım acaba ey kitap okumayan normal zihniyet.etrafımızda en son okuduğu kitabı hatırlamayan milyon tane insan var.ortak özelliklerinden biri, her tanıştığı yeni insanla , hatta yıllardır tanıdığı insanlarla aynı muhabbeti yapıyor olmasıdır. doksan dakikalık kasetler vardı eskiden, hep aynı kasedi dinliyor gibi hissediyorsunuz.üff çok trafik var, h.sonu tiki tiki şuraya gittim, iphone 6 çıkmış ios 88 indirdin mi, maçlar böyle oldu şöyle oldu, bilmem nerelerde indirim var.small talk denilen olayı anlarım, elbette 7 24 ağır konulardan konuşmayacaksın ama kitap okumayan insan belli ediyor kendisini arkadaşım.en azından iki roman al eline.
  • ancak sözlük okumayı önemli görüyor olabilir bir diğer yandan. neden çünkü iki ayda bir sözlükteki birinin arama yapmadan bu başlığı açmasından bunalmış olabilir.

    (bkz: kitap okumanın hiçbir faydasının olmaması)
    (bkz: aşırı kitap okumanın kişiyi dünyadan koparması)
    (bkz: kitap okumadığım için gurur duyuyorum)
    (bkz: kitap okumamanın eksikliğini hissetmemek)
    (bkz: kitap okumak aptallıktır)
hesabın var mı? giriş yap