• kitap okumayı gereksiz görenlerin anlayamayacağı anksiyete.
  • genellikle çok satanlar raflarında yer alan ve sadece ticari amaçla yazılmış kitaplardan üç beş sayfa karıştırarak üstesinden gelebileceğiniz anksiyetedir. ben her seferinde muhakkak bu tip tırt kitaplara da bakıyorum ve 'amk bu kitabı okusam ne olur okumasam ne olur' hissiyatıyla kendimi rahatlatıyorum.
  • çocukken hissettiğim bir duygu bu ama içinde ek olarak şu da vardı "bitmek bilmeyen bir öğrenme aşkı, sevinci, azmi" büyüdükçe niye her açıdan daha az oluyoruz bilemiyorum. ben çocukluğuma geri dönmeye karar verdim arkadaşlar özüm orada (bkz: return to innocence)
  • kitap satan sitelere tıklayamıyorum bu meret yüzünden. sırf arzu ettiğim felsefe ve tarih düzlemindeki kitaplar, şu ana kadar okuduğum toplam kitap sayısından 5 6 kat fazla. ve 8 aydır elimde dolaştırdığım bir kitap var iki sayfa okuyor bırakıyorum bekleyen kitaplarım da bir sürü... okulumu sevmiyorum ve bahane gösteriyorum kitap okumaya ama okul olmasa da kitap bitmeyecekti.

    geçen gün hayal ettim, kendi istediğim seviyeye geldiğimde çok yaşlanmış ve emekli olmuş olacağım. bundan elli yıl sonra sahil kasabasının birinde, ekmek dolabında size özlü söz söyleyen ve "buyur evladım sen al ben zaten tın tın yürüyorum kimse geç kaldığımı düşünmez eheheh" diyen beyaz saçlı ve seyrek uzunca sakallı dede ben olacağım. kim bilir belki o gün nietzsche'ler ve schopenhauer'ler bitmiş, türkiye'nin gezilesi yerlerini gezmiş, torun tombalağa karışmış ve çocuklarına demode gelen bir zavallı adam olacağım. amaan, sağlıklı olayım da :)
  • kitap çok ama o kitapların yüzde kaçı sizin için gerçekten işe yarayan ve sizin ufkunuzu açan kitaplar?

    her kitap herkese hitap etmiyor ki. bendeki ilk anksiyete “bana uyanı nasıl bulacağım” endişesi. onu da fikir ve hayat görüşlerini beğendiğim tarihi kişilerin veya bizzat tanıdığım kişilerin kitap listelerini edinmek.

    tabii diyelim o kitap listelerini yaptım, başlıktaki kitap çok ömür az anksiyetesi yine geliyor ühü.
  • direkt karamsarlık sebebi.

    sadece kitapla sınırlı değildir bu his. bir çok şey için ömür hakikaten az görünüyor.

    misal 40 yaşındasınız ve 72 yaşında öleceksiniz. siz 32 yıl daha yaşarım diye bakmayın. o, ömrün brütü. düş uykuyu, gör bak neler olacak. ortalama 6,5 saatlik uykuyu baz alacak olursak ; geriye kalır yaklaşık 24 yıl. bunun en az 5 yılı da istemediğin insanlarla muhabbetle ya da hiç zevk almadığın işlerle, hastalıklarla falan geçse, net kalan 19 yıl.

    19 yıl, yani 1998'den beri geçen süre.

    19 yıla kaç kitap sığar ki?!
  • kitap fuarlarında ya da büyük kütüphanelerde kalpten götürür.
  • her kitapçıya girdiğimde içine düştüğüm muzdarip durum. kitap okumayı sevenler için tam karamsarlık içine düşüren bir olgu . ne zaman ki ben çok kitap okudum desem bir kitapçıya gider ve "daha çok okuman gereken kitap var dostum" diyerek kendi kendimi da fazla kitap okumaya teşvik ettiğim bir durum olarak kendi avantajıma da çevirdiğimi de söyleyebilirim.

    gerçekten okunacak çok kitap var gençler .
  • ...
  • bir adet kindle'ınız ve koca bir e-kitap arşiviniz varsa her gün yaşanan anksiyetedir. tüketim toplumunda en güzel şey kitap tüketmektir. bu tüketim çılgınlığının kurbanı olmak güzel şey.
hesabın var mı? giriş yap