• george orwell'ın edebiyat, yazarlar, sansür, eleştiri ve eleştirmenlik üzerine yazılarının yer aldığı kitap. türkçe'ye levent konca'nın çevirisiyle yayımlanan kitap sel yayıncılık'tan.

    şöyle diyor orwell:

    "sahafta çalışırken -eğer sahafta çalışmıyorsanız bu mekanı kafanızda çekici yaşlı beyefendilerin uçsuz bucaksız deri ciltli kitap sayfalarının arasında gezindiği bir tür cennet olarak canlandırmanız ne kadar da kolay- beni en çok etkileyen şey gerçek kitapseverlerin az bulunurluğu olmuştu. ilk baskı züppeleri, edebiyat sevdalılarından daha fazlaydı; ucuz ders kitapları için pazarlık yapan doğulu öğrenciler onlardan da çoktu; ama en çok yeğenleri için doğum günü hediyesi arayan kafası karışık kadınlar geliyordu. örneğin 1897'de çok hoş bir kitap okumuş olan, kendisi için o kitabın bir nüshasını bulup bulamayacağınızı soran sevgili yaşlı hanımefendi. ne yazık ki kitabın adını ya da yazarını hatırlamıyor, tıpkı hangi konuyla ilgili olduğunu da hatırlamadığı gibi; fakat kırmızı bir kapağının olduğunu unutmamış."
  • levent koncanın gayet akıcı bulduğum türkçesi ile yayınlanmış george orwell yazılarını barındıran kitap
    kitaplar ve sigaralar
    kitapçı anıları
    bir kitap eleştirmeninin itirafları
    kitap içinde en keyifle okuduğum yazılardı...
    sanki kitaplar, yazarlık, eleştirmenlik ekseninde devam etse yazılar daha keyifli olacakmış.
    yazının korunması, ülkem sağ mı sol mu?
    yazıları takip ediyor sırasıyla kitapta, biraz oradan biraz buradan ve kendi hastalığında bir dönem kaldığı berbat bir hastaneden bahseden yoksulların ölümü...
    en sonda ise neredeyse kitabın yarısı kadar olan kendi çocukluk, okul vs anılarının yer aldığı ne günlerdi!
  • akıcı ve sade bir dille yazılmıştır. okuması çok zevklidir. orwell'in espri kabiliyeti hakkında da bilgi verir. çalışmak istemeyen bir kitap eleştirmeni için kullandığı "manevi felç geçiriyor" tabiri çok güldürmüştür.
  • (bkz: #137254894)

    george orwell'in gazete yazılarından derlenen ve birbirinden ayrı 7 bölümden oluşan deneme ve anı türünde, 1946'da yayımlanan ince bir kitabı. orwell'in 2 malum eseri dışında sadece aspidistra'sını okumuştum ve rus edebiyatı tadı vermişti psikolojik tahlilleriyle. hatta zamyatin'in* biz'ini* düşününce o malum 2 kitabının da - veya en azından 1984'ün - bir rus klasiğinden etkilenmediğini söylemek aymazlık olur.
    velhasıl bu kitapta da benzer koku hissediliyor. bahsettiğim türü sevdiğim için başladıktan sonra bitirmeden bırakmak istemedim, tabii kısa olması da müşevvikti. ayrıca orwell'in nüktedan yaklaşımı kitabı daha da akıcı kıldı. şiddetsiz ve dostane bir şekilde tavsiye ederim.
    bu arada kapra yayıncılık'ı bu kitap vesilesiyle takdir etmek istedim. kitapyurdu'nun hediye kitap kampanyasını kullanarak almıştım, zaten çok ucuz kitapları. olumsuz bir beklentim vardı ama gayet iyiydi çevirisi. bu fiyata böyle kitap satıyorlarsa çalışanlarının işi zordur herhalde.
  • aslında 5 yıl önce daha piyasaya yeni sürüldüğünde okumaya başlamıştım, hatta birkaç denemesini çok beğenmiştim. sonra kitabı kaybettim. geçenlerde araştırıp kaybettiğim orwell kitabının kitaplar ve sigaralar olduğunu saptayınca tekrar aldım. orwell'in yazdığı romanlardaki düşüncelerin nasıl oluştuğunu bu denemeleri okurken gözünüzde rahatlıkla canlandırabiliyorsunuz. mesela 1984'te totaliter rejim geçmişi silip kendi lehine yazıyordu. bu düşünceyi 1946 yılında yazdığı bir denemede okuyabiliyorsunuz. o düşüncenin nasıl geliştiği, orwell'in 1984 dünyasını kurarken yaşadığı düşünce yapısını anlayabiliyorsunuz. st. cyprian günlerinde yaşadıklarını papazın kızı'ndaki yatılı okul bölümlerde hissedebiliyorsunuz. okuma ile sigara içmenin maliyetini karşılaştırdığı ilk deneme en başta sizi çeken kısım oluyor ama benim gibi orwell'in birkaç romanını okumuşsanız içindeki diğer denemeleri okurken orwell'in izlenimleri ve romanları arasındaki bağlantıları görmek ve yazarken orwell'in neler yaşadığını az çok anlayabilmek ayrı bir haz veriyor. orwell'in ironileri kullanarak insanı güldüren espri anlayışına o kadar aşina oluyorsunuz ki orwell'i yakından tanımışsınız hissini veriyor. orwell'i seviyorsanız kesinlikle 4-5 romanını okuduktan sonra geri dönüp bu denemelerine göz atmakta fayda var.
  • george orwell'ın da birçok kitap sever gibi ödünç aldığı kitapları geri vermediğini itiraf ettiği kitabı.

    kitabın ana hatlarını sahaflık yaptığı dönemde elde ettiği izlenimleri oluşturmakta. insanların sigaraya veya diğer zevklerine harcadıkları zaman ve parayı,kitaplara harcadığı zaman ve para ile karşılaştırıyor tabi o kıvrak zekası ile. tam bu noktada da kendi kitap profilini açıklarken ödünç aldığı kitapları geri vermediğini itiraf ediyor ve fakat şöyle bir açıklaması var kabaca tabirle "ödünç alıp geri vermediğim kitaplar,benden ödünç alınıp geri verilmeyen kitaplarla hemen hemen kendini dengeliyor o yüzden sorun yok"

    özellikle kitabın "yazının korunması" başlıklı bölümünde,totaliter rejimlerin yazarları nasıl etkilediği,edebi eserlerin ve düşüncenin nasıl önüne geçtiğini çok güzel örneklerle ve keskin eleştirilerle açıklıyor. bu bölümleri okurken mevcut günlerde baskısını iyice hissettiren otoriter rejim,sansür ve artan baskının hakim olduğu ülkemi düşündüm uzun uzun sanki yazar bu günlerimize ışık tutmak istemişçesine yazmış ta ne olacağını alında görün der gibi.bu totaliterizm ve otoritenin insana inanç çağından çok bir şizofreni çağı vaat ettiğini belirtiyor.burada iğneyi sisteme-yönetime batırırken her zaman yaptığı gibi çuvaldızı aydınlara-bilim adamlarına entellektüellere batırıyor.

    günümüz siyasetine,ülkemizdeki düşünce özgürlüğüne karşı yapılan baskılarına yakından tanık olup ve üstüne birde orwell hayranı iseniz bu iki tadı aynı satırlarda bulmak için okumanız tavsiye edilecek kitaptır
  • orwell'in dilimize geç çevrilen deneme kitabı.
    çeşitli yayınlar için yazılmış, kısa denemeler içeriyor.
  • george orwell'ın deneme-anı tarzında yazmış olduğu bir kitabıdır. kitaptaki denemelerden "kitapçı anıları", "bir kitap eleştirmeninin itirafları", "yazının korunması" ve "ülkem sağ mı sol mu?" oldukça etkileyici! öte yandan hayatıyla ilgili eğitim anıları ve hastanede yaşadıkları bana ilgi çekici gelmedi. kitap, yazarın düşünsel düzlemde fikirleri ile duygusal açıdan yaşadıklarını anlatma arzusu olarak iki farklı bölümden oluşuyor gibi hissettirdi. aynı kitapta toplanması ise doğru bir seçim midir? bence değil ama her okurun düşüncesi farklı olabilir elbette. öte yandan orwell'ın bu yazılarını farklı yayınlar için farklı zamanlarda yayınlaması ancak bir kitap haline getirilmek üzere derleme olmasının etkisidir sanırım bu kopukluk.

    her kitapseverin arkadaşlarıyla ortak bir hayalidir sahaf dükkanına sahip olmak. bu hayalime gölge düştü bu kitap dolayısıyla. hayallerimizin pembe perdesini yırtıp gerçek sahaf dünyasına ayna tuttu orwell. üzücü...

    yazının korunması denemesinde, toplumların yönetim biçimleri ve yöneticilerin tutumlarının yazı türleri üzerine olan etkilerini tarihsel çerçevede ele alarak geleceğe ışık tutmuş yazar. bir nevi uyarı ışığı!

    ülkem sağ mı sol mu denemesinde yazarın her ne kadar savaş karşıtı da olsa nasıl bir vatansever olduğu, çocukluktan itibaren bilinçaltına işlenmiş olan savaş anında ne olursa olsun vatanından yana olup gerekirse kan dökmeye kadar gidebileceğini hissettirmesi entellektüel bakış ile hayatın bazen aynı düzlemde ilerlemediğini düşündürücü... çarpıcı ifade ise şuydu: ""...vatanseverliğin muhafazakarlıkla hiçbir ilgisi yoktur. değişen, ama mistik olarak değişmiyormuş gibi hissedilen bir şeye bağlılıktır."

    kitap bazı bölümleriyle çok yoğun düşünmelere sevk edici bir özelliğe sahip. bazı kişisel hayat bölümleri ise okunmaya değecek gibi hissettirmiyor. kitaptaki en az dikkatimi çeken nokta sigara ve kitap fiyatları ilişkisi olmasına rağmen, sigara içen insanların algılarına yönelik dikkat çekici bir başlık olsun diye bu başlığın vurgulandığını düşünüyorum. aksi takdirde sigara kitap fiyatı kıyaslaması en gereksiz yönlerinden biriydi kitaptaki.

    sonuç olarak deneme türünü sevenlerin okuması gereken kitaplardan biri. gözlem gücünü derinden hissettiriyor yazar bu kitabında da.
  • george orwell'in de o meşhur hesaplayan adamlardan biri olduğunu ele veren bir kitap. deneme türüne alışkın bir okur değilseniz bile okurken gayet iyi vakit geçireceğinizi düşünüyorum, orwell'in esprili üslubu bir harika. fakat şu da var ki, yazıldıkları zaman ve anlattıkları konu bakımından bir birliği olmayan bölümleri peş peşe okumak kolay olmayabiliyor. sel yayıncılık'tan çıkan bu 119 sayfalık kitabı tasarladığınızdan çok daha uzun bir sürede bitirebilirsiniz o yüzden.
hesabın var mı? giriş yap