kıyafetime karışma

• twitter'da #kıyafetimekarışma etiketiyle paylaşılan güzel bir çalışma.
  
  kapalı kadınlarımızın yobaz, mini etek giyen kadınlarımızın ahlaksız olarak yorumladığı ülkemizde desteklenmesi gereken etkinliktir. başta kadınlarımız olmak üzere herkesin desteklenmesini umuyorum. bu çirkin önyargılardan kurtulmuş, tek yürek olmuş bir türkiye için önemli bir adım.
  
  29 temmuz cumartesi günü saat 19.00'da kadıköy süreyya operası önünde toplanılması planlanıyormuş. kadınlar için adalet adı altında olacak etkinliğe daha önce belirttiğim gibi başta kadınlarımız olmak üzere özgür düşünceli herkes katılır umarım. sorunsuz, provokatörlerden uzak bir etkinlik olmasını diliyorum.
• sırf şort giydiği için saldırıya uğramayı "sadece" 3 kez diye dile getirmeye nasıl vicdanına yakıştırdığını düşündüğüm yazarlar var.15 yılda "sadece" 3 kez...
• bugün en parlak rujum ve en kısa eteğimle içinde bulunduğum yürüyüş. hep beraber sadece benim eteğim kısa olabilsin diye değil başkasının başı kapalı olabilsin, her sokakta var olabilelim diye yürüdük. kısacası, kimse bize karışamasın diye, özgürlüğümüz için yürüdük.
  türkiye'de kadın olmak zor. belki bu zorlukların içinde kıyafet çok önemsiz gözüküyor, ama değil. küçük küçük atacağız adımları. bu daha başlangıç mücadeleye devam.
  
  bugün kadıköy çok güzeldi. umarım gelecekte de bizi böyle güzel günler bekliyordur.
• "gotu basi acmak ozgurlukse;ozguruz ikimizde " miydi neydi?
• sloganı “şortuma da, baş örtüme de karışma” olan eylem. 29 temmuz 2017 günü kadıköy'de icra edilmiş.
  
  şimdi, benim bu konudaki düşüncem şudur:
  
  kıyafet sorunu, ne kendi başına kıyafet ne de bir kadın sorunudur. düzen bazlı bir konudan bahsediyoruz...
  
  yeni bir rejim kurulmak isteniyor. bu rejimde kadının yeri çocuk doğurmak, erkeğine hizmet etmek, ucuz işçi gücünün de temelini oluşturacak dinci ideolojiyi benimsemiş genç nesiller yetiştirmektir.
  
  kadının giyim tarzına ilişkin belirlemeler de bu yeni rejimin nedeni olan egemen sınıf siyasetinin gereğidir.
  
  “şortuma da, türbanıma da karışma” demek, şort giymeyi yasaklamayı kafasına koymuş bu yeni rejime destek vermek demektir. liberallerin de bu söyleme destek vermeleri, kadını sınırlayan ve baskı uygulayan bu düzene karşı bir baş kaldırma değil, bu düzen içinde bazı itirazları dile getirmektir. dolayısıyla etkisizdir; bu baskıların kaynağı olan yeni rejim sürecine hizmet eder.
• (bkz: yeni yetmez ama evetçiler)
  o beraber yürüdüğün kadının inancı seninde kapanman gerektiğini söylüyor, belki bugün değil ama bir gün o kadın senin de kapanman gerektiğini söyleyecek. işte o gün pişman olacaksın kıyafetime karışma derken el ele olduğun için. yetmez ama evet diyip sonra ağlayan liboşlar gibi sen de başını kapattığında zorla ağlayacaksın dikkatli ol. şeriat geldiğinde okadının seninle kardeşimin şortuna karışma diye yürüyeceğini mi zannediyorsun.
• herhangi bir devletin iç veya dış politikasını etkilemek amacı ile diğer
  bir devlet veya devletler grubunun sözkonusu ilk devlete yaptığı müdahale.
  bu şekilde bir müdahale doğrudan veya dolaylı olabilir. bir devlet bu
  türden eylemlerin gerekçe olarak çeşitli nedenler öne sürebilir. karışmada
  bulunan devlet; bir anlaşma ile bu hakkını kendisine tanınmış olduğunu,
  karşı tarafın aralarındaki bir anlaşmayı tek taraflı bozduğunu, müdahaleyi
  bu ülkede yaşayan kendi vatandaşlarını kollamak amacı ile yaptığını,
  müdahalenin bir meşru müdafaa özelliği taşıdığını, müdahale edilen
  devletin uluslararası hukuk kurallarının çiğnendiğini gerçek olarak
  gösterebilir. bütün bunlara rağmen uluslararası teamül ve birleşmiş
  milletler antlaşması, sadece çok sınırlı durumlarda bir devletin böyle bir
  davranışını meşru kabul etmek eğilimindedir.
• kurt cobain hırkama, leoparlı stilettoma, kırmızı kabanıma, deri zımbalı ceketime, siyah ojeme karışmayacak, afra tafra yapmayacak, gerçekten umursamayacak türbanlı bacı bulursam desteklerim. yoksa samimi olmaz değil mi? gericiliği meşrulaştırmak için şort gibi güya açıklığın sembolü olan bir giysinin adının baş örtüsü ile yan yana zikredilmesi bile hiç inandırıcı değil. eylemde kim daha çok sempati toplar hepimizin malumu.
  "açık" larla eylem yapsalar bile ben inanmıyorum tercihlerine içten katılacaklarına. bu şekilde kuşkuluysam sebebi gördüklerim ve yaşadıklarımdır. alt metni "sıra size de gelecek elbet" olan bir eylem bence. sempati beslemiyorum. eylem olur yan yana yürünür, çok geçmez yine bir şortlu darp edilir. beraber yürüme, kol kola ses yükseltme romantizmi güzel, gerçekler maalesef bambaşka. kafasını particilikle bozmuş bir türbanlının da erkek söylemi dışına çıkabileceğine inanmıyorum, hiç görmedim. kuran kurslarındaki çocuklarımızı rahat bırakın diye eylem yapsınlar? ama yapmazlar değil mi?
  tam da bu yüzden asla yanlarında olmam.
  ve evet, kıyafetime karışma.
• kadınların kıyafetlerine karışanlar islamcılardır. tabi bunların yanına it kopuk diye adlandırdığımız insanımsılar da vardır, kendilerini tanımlayamayan aciz insanlar.
  neyse söyleyeceklerimin bunlarla zaten bir ilgisi yok,
  
  kıyafetime karışma eylemleri kadın hakları mücadelesine tam tersi olumsuz etki ediyor çünkü islamcılar için kıyafetin hiç bir önemi yok. islamcılar için şort giyen kadının tesettüre bürünmesinin de bir önemi yok. islamcıların nihai amacı kadını sosyal hayattan söküp alıp eve hapsetmektir.
  
  islamcılar kadınlarımızın birey olmasına tahammülleri yok bu yüzden şort giyen kadınla tesettürlü kadın islamcılar için aynıdır. bu yüzden kıyafetime karışma eylemlerinden ziyade laikliğin cansiperane savunulması gerekir.
  islamcı kadınların da laikliği gelecekleri için savunmaları gerekiyor çünkü başörtüsü kadınları islamcıların elinde kurtarmıyor. suudi arabistan'ın hali ortada. bütün kadınlar kapalı ama araba bile kullanamıyorlar.
  islamcıların nihai amacı kızlarımızın çalışmayıp, okumayıp küçük yaşta evlendirilip evlerinde kocalarına hizmetçi olmalarıdır.
  çünkü kendileri de bunu istiyor. pedofili ve köleliği toplum yaşamına bir şekilde sokmaya çalışıyorlar.
  söylemler ve eylemlerden bunu hemen her gün gazetelerden okumuyor muyuz?
  
  hal böyleyken ve islamcı kadınlarda büyük bir risk altındayken, toplumun her kesiminin canla başla laikliği savunması gerekir. özellikle islamcı kapalı kadınlarımızın bunu yapmaları gerek ki kendileri ve çocukları öncelikli risk altındalar. ilk onların kız çocukları birilerine peşkeş çekilebilir.
  
  laiklik herkese lazım.
• türbanı özgürlük diye yutturmaya çalışanların
  kadınları kıyafetle baskılayıp, sınıflandırıp
  namusun ölçüsü gösterenlerin
  kadınların yaşamdaki alanlarını
  küçültenlerin ,
  arkadan dolanıp
  bir taraflarına mote olduğunun
  resmidir.
  
  türbana yazıık,
  benim türbanlı bacııım, diye diye
  gelinen bu acı durumun sonunda
  ortaya çıkmış gerekli olan harekettir.
  sen hangi hakla tanımadığın bir
  kızn/kadının kıyafetine
  'memelerini gösteremezsin'
  diye karışırsın?
  senin doğruların herkesin doğruları
  olmak zorunda mı?
  2008 de profesör binnaz toprak'ın
  mahalle baskısı konulu
  araştırmasında ortaya çıkan
  gerçeklerle kimse karşılaşmak,
  kabul etmek istemiyordu.
  türban sadece türban değildir,
  kamunun her alanına girmemeli ,
  toplumda ikiyüzlülük ortaya çıktı
  tavsiyesine tv lerde ağzından tükürük
  saçarak karşı çıkanlar bugün nerede?
  muhafazakar dünya görüşü ve yaşamıyla
  tanınan şerif mardin de mahalle baskısına
  ve toplum için tehlikelerine dikkat çekmişti.
  
  bugün artık şort giyen kadınlara
  beni tahrik ettin diye uçan tekmeler,
  tokatlar, parklardan atılmalar gayet sık
  yaşanan olaylar oldu.