• eskiden biralara köpürücü ajan olarak eklenen metal. ilk zehirlenme vakaları da buradan ortaya çıkmış zaten. daha sonra kalça protezlerinde kullanılmaya başlanmış. ve bu protezlerdeki aşınma nedeniyle kana karıştığı, ciddi klinik vakalara neden olduğu görülmüş. bu nedenle kardiyomiyopati, nöropati, kalça ağrısı şikayetleri olan ve kalça protezi takılı hastalarda ilk düşünülmesi gereken kobalt toksisitesidir.
  • lityum iyon batarya yapiminda kullanilan, ki bu bataryalar cok uzak degil onumuzdeki yillarda kullanimi yayginlasmaya baslayacak elektrikli araclarin daha fazla mesafe yol almasinda buyuk rol oynuyor, dunyadaki rezervlerinin yaklasik 3/2 sinin sozum ona demokratik kongo cumhuriyeti ‘nde bulunan bir cesit madendir.

    ve ne yazik ki yuzyillardir suren gelenek petrolden sonra kobalta dogru yol almis ve ulkeyi nedense adeta bir cehenneme cevirmis bile. cocuk isciler, kacakcilar, silah tuccarlari, yolsuzluklar uzun yillar daha yakasini birakmayacak gibi bu afrika ulkesinin.
  • ya aslında doğum gününde yazmalıyım çok çok az kaldı, tutsam kendimi... ama böyle biraz şimdi içimden geldi..

    vurguyu nasıl yaparım çok da bilmiyorum ama beni şımar şımar şımartıyor bu gönlüm eğlencesi er kişi.. hatta öyle bir tepesine çıkardı ki bu canım benim, şu günlük hal hatır sorma: nasılsın iyiyim faslında; "bugün biraz hastayım" dediğinde yavşak yavşak "bana mı" diyorum.. yani aslında ben öyle şuursuz bir şımarık değilim hiç; ya tamam tabii kendi çapımda belki, biraz, sayılabilirim; ama o kadar da değildir be, umarım.. yani, sadece öyle işte ya, hastası oluyorum gillerden hasta, gibi gibi.. yani ben de tabii; hasta oluyoruz böyle dönem dönem birbirimize biz.. gerçi o, bana daimi hasta kalabilen az sayıda insandan biri, teki, bunu biliyorum, ondan galiba bu yavşama halim :) oha ya, demek herkes hasta olsa dünyanın en yavşak insanı olacağım, nasıl bir insanım lan ben, insan değilim.. neyse, konumuz bu değil.. konumuz, hımmm, doğum günü..

    şahane bir olay bence..

    böyle süper az kaldı :)
  • gsm operatörlerinden sonra msn i de isyan ettirmeyi başarabilecek kadar çok konuştuğum-uz insan.. ama aslında ben suçlu değilim, bu tamamen kışkırtılma ile alakalı.. hep böyle yapıyor.. bu, bendeki on kadın gücünde konuşma cevherini işliyor, böyle en kritik soruları soruyor, sonra çekiliyor.. ben başlıyorum tabii anlatmaya, sonra biraz aklıma daha önce düşünmediğim şeyler de geliyor, "a evet" falan diyor, onları da dinliyor.. araya girse bişiy dese susarım belki, ama yok, sürekli bir teşvik sürekli ikramiye.. yani ağır tahrik var abicim.. sonra "ya been çok konuştum di mi" diyince de bir alttan almalar, yok ben halimden çok memnunum, yok sen konuş ben seviyorum bilmem ne diye gazlamalar.. böyle veriyor gazı, veriyor hoşgörüyü, veriyor aman da ben seni seviyorum hissini, sonra ben çok konuşmuş oluyorum.. zaten kızım, öntanımlı olarak açım böyle birşeylere, bir de calimero türkiye temsilcisi gibi oldum son zamanlarda, hoşuma gidiyor tabii, isyanım var, çok konuşuyor diyenlere...

    yalnız tam bir meriç profili çizdim.. değil hiç, iyi ki değil.. demiyorum tabii süründürdü bu beni diye, aylardır göstermiyor yüzünü bana diye.. neysem.. ama sonunda baktı ben terki diyar eylemeye meylediyorum, artık buluşabileceğimiz bir anavatan da olmayacak bir süreliğine, chat arkadaşım ya da telefon arkadaşım olmadığını hatırladı beyzadem.. balkanlar ve orta anadolu gibi uzaklıkların gerçekliğini sorgulatacak uzaklıklar da var tabii paşam.. iş-güç geçiştiremeyeceğimiz kadar uzak.. neyse işte hem buluşma hem eğlenme hem de böyle tatil gibi planları yapıyoruz.. binbeşyüzüncü kez yaptığımız için sallamıyor diye düşündüm, ya da bana bıraktı planlama işini diye.. çünkü 'sen planyadur güzelim, ben üzerime rahat bişeyler alıp geliyorum' gibi bir tavrı da mevcut yazık ki :)

    ya aslında bu kez o kadar da kendimi kaybetmedim ben, niye bişey demiyor diye düşünmedim değil tabii, ama duramıyorum ki.. bıdı bıdı şuraya gideriz, şöyle yaparız, sonra ben böyle bilmem ne yapıcam, o da var, bu da böyle bilmem ne anlatıyordum mis gibi.. ve o sırada mesajı geldi: "at siki, benim bağlantım koptu hala anlatıyorsan diye dedim"..

    ah.

    psikopat gibi gülüyorum sabahtan beri... hayvan herif :)
  • elmaslı kesici takımların imalatında da kullanılan bir element.
  • kobalttan fakir topraklarda yetişen bitkiler ile beslenen hayvanlarda anemi tablosu görülür. bunun nedeni kobaltın b12 vitamininin yapısına katılmasıdır. b12 vitamini hemoglobin dolayısıyla da eritrosit sentezinde görevlidir. ruminantlar b12 vitaminini rumende sentezleyebilir fakat bu vitaminin yapısına katılan kobalt’ın dışarıdan besinler yoluyla alınması şarttır. kobalt eksikliğinde kanatlılarda da canlı ağırlık ve yem tüketiminde azalma, yemden yararlanma oranının düşmesi gibi spesifik olmayan belirtiler ortaya çıkar.
  • insan vücudunda amonyaktan üre oluşumu için '++' iyonu gerekli olan bir element. üre siklusundaki bir basamakta mangan ( onun da '++' iyonu) ile beraber arginaz enziminin aktivasyonunu sağlar.
  • geçtiğimiz nisan ayında fiyatında inanılmaz artışlara şahit olduğumuz element. bu aralar sakinleşmiş gibi.

    dünyada en çok kongoda bulunuyor ve üretim de en çok kongo, kinsaşada yapılmakta. ilk kullanım alanı cam renklendirmedir fakat ne kullandıklarını bilmez kullananlar. cama kattığı renge de adını verir *. ilk bulunan kobalt kullanım örnekleri çinde m.ö. 2600 yılına dayanır. tutankhamen in mezarında da kobalt katkılı bir cam eşya bulunmuştur ama o tarih olarak 12 yüzyıl sonrasına denk gelir. ayrıca geçiş metalleri içerisinde en yüksek curie sıcaklığına sahiptir ve kobalt samaryum mıknatıslarının üretiminde kullanılır.
  • 2030'a kadar değerinin önemli ölçüde artması öngörülen bir maden/element. kobalt, elektrikli araçlar için önemli bir elementtir ki elektrikli araçlar günümüzde kobalt talebinin yaklaşık %40'ını karşılamaktadır.
  • nereden alındığını merak ettiğim değer.
hesabın var mı? giriş yap