• sami tarcan'ın başında olduğu, hayatımı kurtaran kişilerdir. neden mi? hemen anlatayım:

    geçtiğimiz çarşamba günü sarı sitede bir araç gördüm. fiyatı araç piyasasına göre 10-15 bin tl yüksek ama durumlar malum, her şey her gün zamlanıyor. sahibinin satmakta acelesi yoktur belki dedim. aradım araçla ilgili bilgileri aldım, anlattığı hasarlar dışında başka bir sorun olmadığını aracı kendisi bir yıldır kullandığını ve model yükseltmek için sattığını söyledi. ertesi gün için sözleştik.

    anadolu yakasının güzide (bkz: swh) bir semtindeydi araç. sitedeki konumu ile semt farklı olunca sebebini sordum. ''dükkan burada abi'' cevabını aldım. çıplak gözle araç parıl parıl parlıyor, çalıştırınca kükrüyor. dedim tamam araç bu. farlar göz kırpıyor adeta bana, araba başımı döndürüyor, bulutların üstüne çıkartıyor beni. ''abi başka bir sorunu yok, alırsın binersin sorun çıkarsa da garantisi benim'' cümlesi giriyor arabayla arama. ''tamam, hızlıca bir ekspertiz yaptıralım, oradan notere geçeriz'' diyorum, arabaya biniyoruz.

    araba leş gibi sigara kokuyor ama temizletirim diye düşünüyorum. sahibi ben değilim ya adam içmiş ne yapalım diyorum içimden. yanımda bir sigara daha yakıyor, tekerlekli kül tablasının içindeyiz mübarek. ''abi annem hasta bu aralar ondan ilana yazmayı unuttum ben, koltuğun altında bir kablo gördüm ama baktırmadım ne olduğunu bilmiyorum'' diyor sigara içerken. kafamda sami usta ''evet, kemerlerimiz dirençle kandırılmış'' diyor ve cık cık cık diye bu durumu hiç onaylamadığını aktarmaya başlıyor bana.

    ''ümraniye'ye gidelim, tarcanlar bakar kemerlerine, başlamışken airbagleri de kontrol ederler'' diyorum. iki taraf için de on beş dakikalık mutsuz bir yolculuk sonucunda varıyoruz tarcanlar'a.

    ücreti ödüyorum, ilanda yazdıklarından başka bir şey çıkarsa alırım parayı senden diyorum. abi ekspertiz demedik ama diyor. nereden bileyim araba belki change'li diyorum ve sami ustaya selam çakıyorum kendimce. o ne abi diyor bana. bekle diyorum, anlarız iki saat içinde...

    ekip aracı alıyor ve güzelce incelemeye başlıyor. şüphelendikleri bir şey olunca alıcıyı ve sahibini yakına çağırıp soruyorlar ''bu değişmiş, biliyor muydun bunu'' diye.

    yaklaşık bir saatlik ekspertiz sonucunda rapor çıkıyor. sorduğumuz her şeyi büyük bir sabır ve profesyonellikle cevaplıyorlar. araba yürüyen tabut çıkıyor: airbagler tamirli, kemerler dirençli, turbo bozuk, jantlar kaynaklı, motor hız yapınca arıza ışığı yakıyor ve şanzıman vites geçişlerinde tekliyor.

    soruyorum bunları niye söylemedin diye, sormadın ki abi diyor. başlatma abine ver parayı uza şuradan diyorum. para yok üstümde diyor. aybenimi (bkz: gibi) (bkz: ilkkan) vereyim gönder hemen diyorum.

    size ve kendime soruyorum: vakti zamanında sözlükte görüp youtube'da videolarını izlememiş olsam olası bir kazada ya da düz yolda jantın ikiye yarılması durumunda yaşar mıydım? ya da birinin ölmesine sebep olup ben yaşasaydım nasıl yaşardım?

    edit: mesaj atan ve iyi dileklerini ileten herkese teşekkürlerimi sunuyorum. elimden geldiğince mesajları cevaplamaya çalışıyorum.
    ekspertizde usulen ücret peşin istendiği için alıcı parayı öder; söylenmeyen bir hasar çıkarsa satıcı alıcının masraflarını giderir ya da aracın fiyatında indirim yapar. ben aracı hiçbir şekilde almayacağımı söylediğim için zor da olsa ücreti satıcıdan aldım.

    debe editi: "vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır." mustafa kemal atatürk.
  • (bkz: tarcanlar oto ekspertize verdiğim ekspertiz raporu) başlığını okuyunca aklıma geldi. ben de yaşadığımı anlatayım, biraz uzun olacak ama insanlar bir fikir edinir belki...

    1 ay önce 7 senedir kullanıcısı olduğum aracımı sattım. sattım ama nasıl sattım bir de bana sorun...alıcıya aracın bildiğim her şeyini anlattım. alıcı aracı tarcanlar istanbul/kartal şubesinde ekspere göstermek istediğini söyledi. ben de gönül rahatlığıyla kabul ettim ve iyi seçim olduğunu söyledim. bugüne kadar hiç gitmesem de youtube hesaplarını takip ediyorum ve türlü dolandırıcıyı, sahtekarı afişe ettiklerini görüyor, izliyorum. ertesi gün aracı ekspertize götürmek için sözleştik...

    ertesi gün alıcı ve araçlardan iyi anlayan bir arkadaşıyla buluştuk. araçla beraber hem test sürüşü yaptık, hem de bildiğim her şeyini tekrar anlatarak araç başında gösterdim. bana çok güvenmiş olacaklar ki 'ekspere boşuna 3000 tl vermeyelim, biz bu aracı alalım' dediler. (evet tarcanlarda geçen ay itibariyle 3000 tl idi ekspertiz ücreti) aracıma çok güveniyorum ya, ben olsam ekspere sokardım ama siz bilirsiniz dedim. sonuçta ben dolandırıcı da olabilirim ya da araçta benim de bilmediğim bir kusur vardır...peki madem dediler ve tarcanların yolunu tuttuk.

    araç kontrollere girdi, yaklaşık 1 saat sonra bizi aracın başına davet ettiler. öncelikle kaporta aksamından bahsetti eleman. burada bir sorun yok, ufak birşey dışında benim anlattığımın dışında farklı birşey söylemedi. şimdi gelelim can alıcı kısmına; motorda yağ eksiltmesi var, bu araç yağ yakıyor. motora kompresyon testi yapılması lazım, kontrol edilmeli, şanzımanda yağ kaçağı var, geri vitese alınca uğultu var, bunlar sıkıntı çıkarabilir dedi. ayrıca bir sürü şeyi abarta abarta öyle bir anlattı ki bırakın alıcıyı, 7 senedir aracın tüm bakımlarını düzenli yaptıran ve araçla ilgili hiçbir sorun yaşamayan ben bile yok artık dedim. neredeyse bi çekici çağırıp aracı göndersem yeriydi, malum böyle bir araca ben nasıl bineyim, ailemi eşimi dostumu nasıl bindireyim değil mi? sanırsın yürüyen tabuta biniyormuşuz...

    neyse...çıktık ekspertizden, oturduk alıcıyla konuşuyoruz. adamlar 'valla kaç tane araç baktık, sizin aracınız kadar temizi, düzgünü yok. fakat ekspertiz öyle şeyler söyledi ki midemiz bulandı, aracı almaktan vazgeçiyoruz' diyor. dedim haklısınız, benim bile midem bulandı. ama bu iş öyle değil. ne bu araç yağ yakıyor ne de şanzımanında bir problem var. gelin dedim sizin ustanız varsa götürelim gösterelim. hatta yetmezse bir şanzımancıya ve bir de honda ustasına götürelim. bir masrafı varsa ben yaptırayım ya da fiyattan düşerim. kabul ettiler...

    önce alıcının ustasına götürdük. adam motorun yağına baktı, sonra kaş üstünden bir bakış atıp sordu bu motor mu yağ eksiltiyor emin misiniz diye. sonra bütün kontrollerini yaptı. dalga mı geçiyorsunuz kardeşim, yağ eksiltme, yağ yakma falan yok, motor da saat gibi pırıl pırıl çalışıyor. al keyfine bak dedi. sonra yine alıcının şanzıman ustasına gittik. 10.000 km üstü her araç terleme yapar, burada yağ olması normal, en fazla keçeleri vs değiştiririz, 2000 tl tutar maksimum, şanzımanda problem yok, gönül rahatlığıyla binebilirsiniz dedi. en son bir de honda ustasına gittik. o da motor yağ çubuğunu çekti, eksiltme falan yok, yağ olması gereken yerde. motoru test etti, dinledi vs. aynı şeyi o da söyledi; motor saat gibi sapasağlam, ne eksiltme var ne yakma. şanzımana baktı; şanzımancının dediğini tekrarladı. geri viteste zaten olması gereken kadar ses var 1 gram fazlası yok dedi. sonra da servisteki aynı model başka bir arabayı çalıştırıp gösterdi asıl uğultu nasıl olur diye. keçesini değiştirelim içiniz rahat olsun dedi. masrafı mı? 500 tl...

    biraz uzun oldu farkındayım. sonuç olarak aracı sattım. fakat hatrı sayılır bir meblağ indirim yaptım acelem de olduğu için. şimdi soruyorum sami tarcan ' a; en fazla 3-5 yıldır bu işi yaptıkları belli olan çoğu çalışanın görevi basmakalıp cümlelerle ve en ufak bir şeyi bile inanılmaz abartıp alıcıyı (hatta satıcıyı bile) korkutmak mıdır yoksa objektif şekilde aracı değerlendirmek midir? işini iyi yapmak demek düzenbazı, sahtekarı ortaya çıkarmak mıdır yoksa her önüne gelen aracın satıcısına sahtekar muamelesi yapmak mıdır? bugüne kadar kendim hiç kullanmasam bile eşime dostuma (hatta benim aracımı alacak alıcıya bile) tavsiye etmeme rağmen artık kendi alacağım aracı bile firmanıza getirmem, kimseye de tavsiye etmem tıpkı işten hiç anlamayan, en ufak şeyi bile tespit edemeyen ekspertiz firmalarına güvenmeyip araç götürmeyeceğim gibi...
  • burayla 2017 senesinde aracımı kocaelinden birine satarken tanıştım. adam illada oraya baktırmak istedi. ilk başta anlam veremedim tabi, tanımıyorum hiç duymadım isimlerini. hatta alıcıya "abi yandaki ekspertizciler boş duruyor gel oralarda baktiralim niye sıra bekliyoruz" falan dedim. neyse sıra bize geldi. araca bakılırken daha ilk dakikalarda dediler ki bu iki çamurluk değişen. ben alırken de birine boyalı birine orjinal raporu verilmişti ona göre almıştım. nasıl olur falan dedik, adam parça kodlarini değişik bir ayna ile gösteriyor. diyorki bak beni de istiyorsan mahkemeye ver alırken ekspertiz yaptırdığın yeri de ver. o kadar eminim dedi. ben şok tabi. mahcup olduk alıcıya derken yine de tarcanlarin sahibi alıcıya dediki, bak kardeşim bu aranın çamurluklar değişmiş ama bu araba alınır, önemli bir hasarı yok ve hasarı üstten almış. airbag açacak da bir durum yok istiyorsan bakmaya devam edelim dedi. öyle deyince alıcı ile biraz daha düşük bir rakama (2.000 kadar) anlaştık ve evlerimize geri döndük. şimdi ben cahillik yapsam bu adamlar 2000 lirama mal oldu derim ama.onlar sadece işlerini iyi yaptı, bize de ilk ekspertiz yapan firmayla birbirimze düşmek kaldi
  • kocaeli ilinde araç ekspertiz hizmeti veren firma.
    uzun zamandır youtube kanallarından kendilerini takip etmekteyim. insanların nasıl kandırıldıklarını gün yüzüne çıkarıyor resmen. kocaeli araç fiyatlarını genel olarak düşürmüştür. benim de gördüğüm sahibinden.com da bazı ilanlarda “tarcanlar oto ekspertize aracımızı göstermeyiz” yazıları var.
    akıllara gelen onlarca soru..
    youtube kanalına bir göz atın, sizlerinde araç alırken fikriniz olur en azından.

    https://www.youtube.com/…l/uccoqshd50lbssqczy5yifgg

    iki aracın birleştirilmesi, diğer ekspertizlerin bu dolandırıcılığı bulamayışı ve sami ustanın bulması, orjinal yazılan boyanın sonradan işlem olduğu gibi birçok olay var. artık öyle bir durum aldı ki, piyasadaki araçların yarısının airbagleri ve emniyet kemerlerinin patlak olduğunu, dirençle kandırıldığını düşünüyorum.

    daha önce izmir’de ekspertiz firmasında çalışan kaportacı arkadaşımın “galericiler, alsatçılar ve aracı elinde kalanlar para teklif ediyor bize” demesi zaten araba alma olayımı çok geciktirmişti.
    ufak tefek kusurlara bakan biri değilken ekspertizi daha önce yapılmış kasası kusursuz beygir testi %80 cıvarında çıkmış bir araç denk geldi. bu otomobili tekrar kontrol ettirmek istediğimi söyleyince “ya ne gerek var” tarzı cümleler duydum. aracı motor ustası arkadaşıma gösterdiğimde motora katkı maddesi ve kalın yağ koyulduğu ortaya çıktı. duman atma ve üfleme görünmesin diye yapılmış.

    biz bu paraları yoldan bulmuyoruz, lütfen araç alırken heyecana kapılmayın. bulunduğunuz bölgede ki ekspertizleri de iyice araştırın, araba arar gibi. en kötü gittiğiniz bölgede içinize sinen ekspertiz yoksa yetkili servislere gösterin.

    araç satanlar vicdansızlık yapmayın. bu tür olaylar yüzünden gönül rahatlığıyla gezemiyoruz bile galerileri. acaba kim beni kandırıp dolandıracak korkusu hep.

    artık kocaelinden araç bakıyorum, tarcanlara gösterebilmek ve gönül rahatlığı ile almak için.

    tüm memlekette
    tarcanlar oto ekspertiz sami usta, izmir’de ki motor ustası arkadaşım gibi esnafların artması temennisiyle..

    işini hakkıyla yapıp, insanları dolandırmayan tüm esnaflarımıza bol ve bereketli kazançlar diliyorum.
  • cumartesi günü alacağım aracı götürüp 5(beş) saat sıra beklediğim hastane hissiyatlı ekspertiz firmasıdır. yolun karşısında bir kaç tane daha eksper firması vardı. dükkan ağlıyordu resmen abi nolur bana da gelin diye ama atacama çölü gibiydi içerisi. ha değiyor mu değiyor o ayrı.

    dediğim gibi içeride kendinizi hastanede gibi hissediyorsunuz, adamlar da doktormuş gibi takılıyor zaten. emniyet şeridinin gerisinde ameliyata giren arabanızı bypass'a giren kalp hastası dedenizi bekler gibi bekliyorsunuz. işlem bittikten sonra "alıcı satıcı kim?" diye bağırıyorlar "hastanın yakını kim?" der gibi. elde belgelerle(tahlil sonuçları) sizi odaya alıyorlar. başlıyor adam(doktor) anlatmaya. aracımızda şu değişen, şu boyalı, motor gücü bu, şurası böyledir orası öyledir, şöyle düzeltilir ilacı budur vs. benim alacağım araçta bir silindirde enjeksiyon hatası verdi. "şimdi sizi şu servise yönlendiriyorum, gidiyorsunuz baktırıyorsunuz, gelip tekrar dyno testine sokuyoruz aracı" dedi. ilaçları kullandırıp ultrason günü verdi adam resmen. "bugünlük rapor yazabilir misiniz iş yerine ehe" falan diyecektim zor tuttum kendimi.

    işin özeti fantastik bir yerdir. alım satımın kabesidir. araç alan/satan herkese gidip o topraklara el yüz sürmeyi nasip eder rabbim inşeallah. selam ve dua lipa ile.
  • galerici, al-satçı ve bunların dışında bilumum üç kağıtçının korkulu rüyası dürüst işyeri.
    bu nedenle taşlanan, tükaka ilan edilen bir yerdir aynı zamanda, internette bunlarla alakalı müthiş bir kara propaganda yürütülüyor, belli ki çoğu kişinin tekerine çomak sokmuşlar.
    neyse, evet show bussines işinde başarısız olabilirler, evet sahibi iyi bir youtuber değil, kelime dağarcığı yetersiz olabilir ama kesinlikle namuslu ve işini hakkıyla yapan adamlar. e benim için de önemli olan bu zaten.
    eğer kazıklanmak istemiyorsam, malı değerinde almak veya değerinde satmak istiyorsam ekspertizin kalitesine, dürüstlüğüne bakarım ben.
    ne yapayım ustanın entelektüel birikimini amk?
    neymiş? hep aynı cümleleri kullanıyormuş.
    direnç falan. e hep aynı üç kağıtlar var çünkü.
    ne yapsın adam, yeni kelimeler mi kazandırsın türkçe'ye?
    bunu mu istiyorsunuz yani?

    edit= uyarı üzerine imla.
  • kanımı dondurdu.
    o siktiğimin arabasını 10 bin lira pahalıya satacağım diye airbag yerine direnç taktıran milletimiz çakallarını ifşa eden ekspertizci. çakal dedim çakallara ayıp oldu, sonraki alıcının hayatına kast eden orrrrrrospu çocuklarını ifşa eden ekspertiz. şimdi oldu gibi. tehdit alıyorlarmış, yarrağıma kadar yolu var mafyatik orospu çocuklarının.
  • üstteki yazar kardeşime/abime istinaden diyorum ki: birbirlerinin makatına kompresör ile hava basanların olduğu sanayi ortamı için kız gibi araba tabiri bence çok kibar ve ponçik kalıyor
  • dürüst esnafın efsane gibi dilden dile dolaştığı bir ülkede yaşıyoruz. yazık lan bize
  • galerici arkadaşların korkulu rüyası olan eksper şirketi. en son sahibinden de bir kaç galerici “tarcanlar hariç her yere ekspere açıktır.” yazıyordu. sağolsunlar kendilerinden alışveriş yapmıyoruz, iyi oluyor.

    şimdi de sözlükte taşlayanlar olduğuna göre ya bunlar galerici ya da onların yakınları. pert aracı sağlam fiyattan insanlara satamayınca acılarını buralardan çıkarıyorlar demek.
hesabın var mı? giriş yap