• sevgilimde var bundan. söylediğine göre hayatında hiç koku alamamış. nasıl bir şey olduğunu tahmin bile edemiyorum.

    (bkz: anosmi)

    çeşit çeşit sebze çorbaları yapıyorum. "ay çok güzel olmuş" diyorum yerken de ama onun için hepsi aynı aslında. bugün de "akşama kabak yemeği mi yiyelim patlıcan yemeği mi" diye sordum. "ikisi de aynı değil mi?" diye cevap verdi. çok üzülüyorum sözlük.
  • doğuştan sahip olduğum durum. çok kötü bir şey. dünyada hiç bir şey'in kokusunu alamadan yaşıyorum ve alamadan öleceğim. tedavisi yok dendi ben de üstüne düşmedim fazla. sadece kolonya kokusu. o da koku değil yanmaymış.

    teselli etmek isteyen kızlar mesaj yeşilini yakabilir, sarılıp memişlerinde uyutabilir.

    edit: gelen sorular üzerine, yemeklerin tadını alabiliyorum. hem de gayet iyi alabiliyorum. bir akrabamızda daha var bu durum koku diye bir şey tamamen yok.
  • dünyanın en berbat hissi.

    her geçen gün koku aldığım günlere özlem duyuyorum.
    deniz kokusu, yağmur yağınca beliren o toprak kokusu, çiçek kokusu, sevdiklerinin kokusu...
    tüm bunları bu duyuyu yitirince hayal bile edemiyorsun, hissedemiyorsun, anımsayamıyorsun.

    çok berbat bir şey sözlük, coronadan dolayı yaşadığımız bu durum canımı çok sıkıyor. eşim ve ben ortalama 1 haftadır bunu yaşıyoruz ve kalıcı bir hasara uğramış olabileceğinden endişe duyuyoruz.
  • kronik olarak sinüzitten * muzdarip birisi olarak yıllardır çektiğim, nefret ettiren ve zaman zaman insana sorun dahi yaşatabilen rahatsızlık. yemeklerin kokusuna hasret kalırsınız; ne güzelim anne yemeğini ne de baharatlarla bezenmiş bir kebabı koklayabilirsiniz, kokusunu alamadan yerken de içinizde bir ukte olarak koku alabilseydim yemeğin tadı daha farklı gelir miydi bana diye düşünürsünüz ve cevap bellidir: evet. bu yemeğin tadındaki eksiklik tam olarak eksiklik sayılmasa bile tamamlayıcı bir olgu olduğundan keyif üzerine etki eder.
    benim koku alamamaktan tek derdim yemekler değil elbette, bu süre zarfından birlikte olup ayrıldığım kız arkadaşımın da kokusunu hiç hissedemedim ya en çok o üzdü beni. insan sevdiğini doya doya öpmek, koklamak ister ama biz birincisi ile yetindik, neyse. ya peki başka bir sorun var mı? var tabi, laboratuvarda zaman zaman asitlerle çalıştığım için ortamda ağır bir koku oluştuğunda bu durumdan ancak arkadaşlarımın uyarısı ile haberdar olabiliyorum ki bu durum diğer yazdıklarımdan çok daha ciddi aslında.
    şu an 2 haftadır kortizon almakta olduğum için uzunca bir aradan sonra koku alabiliyorum nihayet ama ne yazık ki bu durum ilacın etkisi sürdüğü sürece geçerli (bkz: #23020605).
    umarım bu sorunu doğuştan beri yaşayanlar için bir çözüm bulunur da bu duyularının tadını çıkarırlar onlar da.
  • evinizde çiş eğitimi almamak konusunda inatçı bir köpek ve henüz kısırlaştırılmamış, kızgınlık döneminde bir erkek kedi olduğu durumlarda çok işe yarayan rahatsızlıktır.
  • yaklaşık 8 senedir muzdarip olduğum durum. yavaş yavaş koku alma duyumu yitirdim. bir zamanlar güçlü kokuları az da olsa alıyordum fakat son 2 senedir bu durum da sona ermiş bulunmakta. şu an bir eşek leşine sarılıp uyuyabilirim benim için hiç problem olmaz. yiyeceklerde fazla umursamıyorum ama içeceklerde bu durum canımı çok sıkıyor. gazlı içeceklerin ve gazlı olmayan içeceklerin iki grup olarak tadı tamamen aynı benim için. yani kolayla gazoz hemen hemen aynı tadı veriyor keza çay ve ıhlamur da.

    bu işin en kötü yanı yanlışlıkla bozuk yiyecek tüketme durumu. süt ve et ürünleri tüketirken özellikle yalnızsam tedirgin oluyorum. bir keresinde marketten aldığımız tatlı bozukmuş eşim farketmese löp löp yiyecektim. bir de benim için en kötü yanı iki çocuğumun da bebeklik kokularını hiç almadım. bez değiştirirken yardımcı oldu ama.

    faydalı yönleri de yok mu var tabi. her ortamda rahat rahat uyuyabiliyorsunuz. toplu taşımadaki koku sorunu olmuyor. bozuk değilse her şeyi yiyebiliyorsunuz. misal kokusu yüzünden kereviz ağzıma koymazdım şimdi patates niyetine rahat rahat yiyorum.

    not : doktora birkaç kez gittim. genelde ilaç tedavisi uyguluyorlar ve geri gelmeme olasılığının olduğunu söylüyorlar. hiç geri gelemeyeceği gibi bir gün ansızın geri de gelebilirmiş. eğer geri gelirse ilk yapacağım iş önce doya doya çocuklarımı koklamak sonra kırlık , bahçelik bir yere gidip önüme gelen tüm bitkileri ve toprağı koklamak olacak.
  • insanlar size devamlı bir şeyler uzatıp " bunun da kokusunu almıyor olamazsın" der. sonra "çok kötüymüş" diye yorum yaparlar.
  • hislerini koku alma duyusunun yonlendirdiği kişinin bir daha geri gelmemesinden korkmasına sebep olabilecek duyu kaybı.
    (bkz: olmeden once olmek)
  • (bkz: sinuzit)
  • onca derdin içinde bir bu eksikti.
    bok gibi bir yaşantım var artık. üç ay önce depreşen farenjitim geçmeden sinüzit de olmuşum, alerjik rinit midir ne haltsa ondan da olmuşum. bugün 9. günüm kokusuz geçen. yemek için yaşayanlardanım ve hiiiç birşeyin tadı yok. yangın çıksa alamam kokusunu. kedi kumlarını boşaltırken ağzımı yüzümü sarmıyorum tek iyiliği de bu herhalde.
    ne zaman gelir bilemiyorum. farenjit ve diğerleri için verdikleri antibiyotik bitmedi. o bitince gelir mi acaba?
    ben parfümcü biriyim. tek bir kozmetiğe para harcarım o da parfüm. şimdi nasıl da manasız. anlamıyorum ki pis mi kokuyorum, temiz mi kokuyorum. yani adettendir diye duş almak ve diş fırçalamak ne saçmaymış. köpüren şampuanlar var ama sessiz film gibi.
    gelecek mi acaba geri? kim çekti acaba bu derdi? hayrına bi söyleseler de rahatlasam
hesabın var mı? giriş yap