• arada küçük kaçamaklar yapsam da 1 yıldır içmiyorum. düzenli yürüyüş de eklenince 38 kilo kadar vermemi sağladı...
  • kararlı bir şekilde, tek hamlede yapılması gerekendir.

    motive edici bir unsur varsa kolayca üstesinden gelinir. zaten bilimsel araştırmalara göre, azmedip, 21 gün boyunca tekrarlamadığınız takdirde pek çok alışkanlıktan kurtulmanız mümkündür.
    (bkz: 21 gün kuralı)

    benim bırakmam şöyle olmuştu:
    10 yıl kadar önce anneannem yoğun bakıma kaldırılmıştı. annem üzüntüyle, birkaç gün önceki görüşmelerinde onun ne kadar iyi göründüğünü anlatıyordu.
    "herşey yolundaydı. tek derdi senin çok kola içmendi." dedi annem.
    o günlerde günde iki litre kola yuvarlıyordum.
    anneanem ona "keşke insanfaktörü bu kadar kola içmese. çok üzülüyorum." demiş.
    fena halde suçlu hissetim anneanemi üzdüğüm için.
    "bundan sonra kola yok yeter ki anneannem iyileşsin." diye boşluğa bir adak gönderdim.

    kolayı ve diğer asitli meşrubatları içmeyi o gün bıraktım. bir daha da asla arkama bakmadım.
  • sigarayı bırakmaktan daha zor olabildiği tecrübeyle sabittir.

    ...kişinin ayrana olan hayranlığını azımsanmayacak ölçüde arttırır.

    sözlükçüye not: çocuğun olursa (veyahut varsa) kola içirme, bir yaşa kadar kola içmezse zaten sonradan da pek haz etmez. en sonunda da sağlıkla ilgili problemlerden ötürü -zaten sevmediği birşeyi- bırakmak zorunda kalmaz.
  • her gün eşimle beraber 1 litre içerdik akşam yemeğinde. her gün olmasa da ayda 20-25 garanti yani. 6 aydır toplasan 3 bardak içmedim belki de. midemin yanmaları geçti. artık bol bol soda içiyorum. yemeğin yanında illa ki bir şeyler içmek istersem şalgam, ayran ve bazen de soğuk çay.

    alkolü bırakmak kolay, kolayı bırakmak kolay, ekmeği hatta şekeri bırakmak da kolay. şu sigara neden bu kadar kolay bırakılmaz ki?
  • zoru kuşanmak. kolay...
  • atilla atalay'in hibir'da bir hikayesi vardi, cocuk "anne babannem bana kufretti" diyo "ne dedi evladim" deyince "su gibi omrun olsun dedi" diyo. annesi de "evladim onlarin doneminde kola yokmus su varmis" falan diyo. neyse.

    kolayi birakmak zor zira kola ayni anda "asitli icecek aliskanligi", "kafein bagimliligi", "yuksek seker tuketim esigi" gibi uc daldan insani sariyor. iclerinde en fizyolojik sikinti yaratani da kafein bagimliligi o yuzden ondan baslamayi tavsiye ederim. kafeini (cay, kahve dahil olmak uzere) kesip caffeine free diet coke'a (veya diet'a dayanamiyorsaniz onun normali) gecmek ideal ilk adim. adenozin reseptorleriniz normale donene kadar bas agrisi ve konsantrasyon eksikligine katlanacaksiniz. (bas agrisi can sikarsa cakin bi aspirin)

    vucudun kafein arayisi gecince kola arayisi da otomatikman azaliyor. seker kismi da ayni sekilde sadece kola degil tum yeme aliskanliklari degisitirilmek suretiyle asilmasi gereken bir sey.
  • sigarayı bırakmakla kıyaslanmaz bile sigarayı bırakmak çok daha kolay. kola öyle bişey ki herşeye katık ediliyor ağız tadı veriyor. odada en az bir litre olmazsa rahat edemiyorsun bir süre sonra yoksunluğu başlıyor. ellerimin titrediğini bilirim kolasızlıktan. sadece biyolojik değil psikolojik bağımlılık da yapıyor.
  • 'kola içen öldü de su içen ölmedi mi?'aşık mahzun-i.
  • ----------ironik-----------

    videoda süte limon sıktığınızda neler olduğunu görebilirsiniz. limonu kati suretle bırakmalı ve bu zararlı besinden uzak durmalısınız.

    ----------ironik-----------

    kolanın zararlı olduğuna lafımız yok da sütle kolayı karıştırınca ne hale geldi bak, hmmmm çok zararlı gibi ömer çelakıl triplerine gerek yok. iki farklı sıvının kimyasal bir tepkimeye girmesi bu maddelerin zararlı olduğunu nasıl kanıtlıyor onu çok merak ediyorum. aynı bakış açısıyla süt de zararlı. kola o tepkimeye teyzesinin kızıyla mı giriyor, sütle giriyor.
  • tam 6 ay once diger tum seker eklenmis gidalar ile beraber biraktim. amina kodugumun sekeri tum vucudu sikiyomus birakinca anladim. tam 27 kilo verdim ve su an 81 kiloyum. beslenme aliskanligimi merkezinde islenmemis gidalar olmak uzere degistirdim ve bunu diyet olarak degil hayat tarzi olarak oturtmaya calisiyorum. yemeklerin ve doganin verdigi diger herseyin ne kadar lezzetli oldugunu hayatimdan sekeri attiktan sonra anladim. artik siskinlik yok, garip cilt lekeleri yok. trigliserid 60 civari, kolesterol ultra mega normal, normal insan bedeni elbiseler alabilmek paha bicilemez, beslenmemdeki degisiklik ike birlikte basladigim kosulardan sonra kendimi kuslar gibi tertemiz ve arinmis hissetmek super, agiz tadim 10 kat artti. 36 sene boyunca yemedigim ve uzak durdugum bazi seylerin ne kadar lezzetli oldugunu yeni anliyorum. getirileri ve yasattigi ozguvenin ve mutlulugun bir karsiligi yok. gida endustrisinin sekeri nasil kullandigi, icinde seker yok sandiginiz seylerde bile gunluk ihtiyacinizin birkac kati seker oldugunu ogrenince, insanlarin nasil kandirildigini, amerikan sirketlerinin, amerikalarin yarisini 30 yilda nasil obez yaptigini gorunce ne kadar iyi ve dogru birsey yaptigimi daha iyi anladim. markete girdiginizde gorduklerimin yarisi artik diyetimde yeri olmayan cop seyler. ben artik almiyorum ve alanlara da inanin aciyorum. kola, sekerli garip diger icecekler, binlerce katki maddesi iceren gariplikler, icinde kahve olmayan ucu besi bir arada sikiboklar. ıcinde eklemis seker olan, abuk subuk katkilar bulunduran herseyden, hepsinden cok uzagim artik. ınsanlik, bugun bize yedirilenleri ve yasananlari yuzyil sonra beslenmenin karanlik donemi olarak anlatacak ve irkilerek konusacak. bu anlattiklarimi destekleyen konusmalar, programlar ve belgeselleri baska bir entrymde cok yakinda paylasacagim. gida endustrisi insanligin amisina nasil koyuyor gorecegiz.
hesabın var mı? giriş yap