• abartıyor diyeceksiniz ama bu mesele kuruşlar üzerinden eksik para alıp verilmesinin önemsenmemesine (veya tam tersine) benziyor. bazı şeyler böyle küçük konulardan çıkış alır. bunlara dikkat eden bir toplumda bir şeyler değişebilir.

    kısa bacaklı yeri geniş olduğu halde arkadan koltuğa diz dayayan ve yine koltuğu ölümüne yatıran da budur. çomardır yani.
  • açıkcası böyleleri için hiç bir zaman fedakarlık yapmıyorum yerimden. direk şak diye suratına söylüyorum. yoksa uğraşılacak iş değil. benim olan benimdir arkadaş!
  • küçük yaştan aileleri tarafından başıboş bırakılan türevlerine uzun süren otobüs yolculuklarına daha başlarken sık rastlanılır:

    - oradan kalkabilecek misin küçük bey/hanım? yerime oturmuşsun. anne baban nerede senin?
    - amcası biraz müsaade et, otursun yavrucak.
    - otursun da, başka yeri seçsin; zira biletli yerim orası. çocuğa aldığınız biletin koltuk numarası kaç hanım/beyefendi?
    - ufak daha o, bilet almadık.
    - kilo aldırmaktan caymamışsınız ama... kaç yaşındasın sen bakayım?
    - on!
    - .... neyse, hanım/beyefendi lütfen çocuğunuzu çağırın yanınıza! ona bilet almamışsınız zaten.
    - sana ne be! çocuğum istediği yere oturur!
    - la havle! (kayış kopar...)
  • kaldırılır. gitsin yerine otursun.
  • sorumsuzdur net.
  • bunların otobüs, uçak versiyonlarına zaten alıştık. ne yazık ki sinemada, tiyatroda, konser salonunda da var bu sığırlardan. bir de "bizim yerimize de başkaları oturmuş" savunmaları var ya... tamam oturduğun koltuğun sahibi geldi, git boşta olan ama yine senin olmayan koltuğa otur o zaman, ona da yok. illa hakkımı gasp edecek. adam kültürel etkinliğe geliyor beyin varoş, ne işin var ki senin orda?
  • en çok stadyumda karşılaşılan insan türü.

    yerinizden kalkmıyorsa güvenlik görevlisine şikayet etmek en hızlı çözümdür.
  • yüzsüzlük ve hadsizlik karakter özelliği olan insan türü.
  • eğer bilinçli olarak yapıyorsa (bkz: yurt içi uçak yolculuğunda koltuk yatıran ayı) kadar ayıdır. taviz verilmemelidir.
hesabın var mı? giriş yap