• bütün öğrenim hayatım boyunca "bilindiği gibi insanlar doğar yaşar ve ölür" şeklinde boktan bir giriş yaparak başladığım sınavdır.
  • 100 uzerinden hiç puan alınan bir örnek:

    konu: kardeşlik ve barışın dünyaya yayılması için neler yapılmalıdır?

    kardeşliğin dünyası: *

    insanların doğumdan oluşan bir kardeşlik dünyadaki insanların barışın dünyada olan bir barışın insanların hayatında olan barışındır. insanlar kardeşlik ve barışın onlar dünyaya insanların kardeşlikleri oluşan bir dünyadır.

    insanların hayatında kardeşliğin ve barışgın olmasıyla insanların hayatta kardeşliğin önemide çok buyuktur. kardeşlik ve barışın savaşta olan barışın insanların hayatında olan barışın insanlarda olabilirdi. hayatlarında olan kardeşliğin insanların hayatlarında kardeşliğin önemide vardır.

    m.k. yaş:12
  • lise 2'de girdiğim bir tanesinde yazdığım kompozisyona "kişisel düşünce kalıpları" başlığı koyarak 78 almışlığım vardır. teşekkürler chuck...

    (bkz: individual thought patterns)
  • birbirinden beter üç beş konudan birinin seçilerek belirlenen süre dahilinde bir kompozisyon yazılması istenen sınavlardır. belirli bir konu çerçevesinde bir şeyler yazmaktan sıkılan bireyler için işkence kıvamındadır.
  • kilit cümleyi bulduktan sonra onun etrafında eski türkçe kelimeler, betimlemeler, metaforlar vs. ile döndüğünüz sürece korkulacak bişey yoktur.
  • bu sınavlar sonrasında öğretmen beğendiği sınav kağıdını, sahibine tüm sınıf önünde okutur. herkesin önünde
    -aferim yavrum der.
    sınıfın geriye kalanlarıda
    -ben böyle işin gelmişini geçmişini sikerim ya! bu inek neresinde sallamış bunca betimlemeyi kırkbeş dakikada. der
    zil çalar herşey normale döner.
  • eger yazilan kompozisyon yabanci dilde ve hakkinda hicbirsey bilmediginiz bir konudaysa kopya cekebilmenin gercekten anlam ifade edebilecegi zira serbest olan sozlugun bile kimi zaman hicbir ise yaramadigi sinav.
  • olması tamamen saçma bir sınavdır. çünkü hocanın yazılanları objektif olarak değerlendirmesi pek mümkün değildir, ve yazıları objektif olarak değerlendirmeye çalıştıkça özden de kopar. örneğin bazı hocalar imla kuralları 20 puan, sayfa kullanımı 30 puan vs şeklinde puanlamalara giderler. fakat çok etkileyici yazan fakat sayfanın 2 cm değil de 3 cm içinden başlayan bir çocuk 50 alabilir bu yüzden. sonuç olarak 40 dakika içinde hiç alakanız olmayan bir konuyla ilgili nasıl kompozisyon yazdığınızı bile belirleyemezler bu yüzden.

    (bkz: yalan olmak)
  • sınava giren kişilerin çoğunun, verilen sürenin %80'inde "ne yazsam, nasıl yazsam" diye düşünüp, kalan %20'de hiçbir şey yazamadığı sınav türü.

    oysa başarılı bir kompozisyon sınavına giden yolun, genel konsepti oturttuktan sonra aklına ne gelirse yazmak olduğunu genç yaşta çözmüş bünyeler, edebiyat hocalarının gözdesi, kompozisyon yarışmalarının baştacı olmayı bilmişlerdir. bilmişlerdir de ne olmuştur, nerede abik gubik yarışma varsa buralara ısmarlama kompozisyonlar yazmak zorunda kalmışlardır. ilk gençliklerinin ilk yılları heba olmuştur. akranları orda burda tozarken, onlar "canım öğretmenim", "çevremizi neden korumalıyız", "ayağını yorganına göre uzat ne demektir açıklayınız" temelinde derin felsefi yoğunluklar içerisinde boğulmuşlar, geleceğin psikopatları haline dönmüşlerdir. hocaların dinlemediği var sayılan müzik türleri içinde kaybolmuş, ama yine de şarkı liriklerinden kompozisyon atraksiyonları çıkarmaya çabalamışlardır. yazıktır, günahtır. tasvip edilmemelidir.
  • hocasina gore ya cok zevkli ya da cok sikici olabilecek sinavimsi, zira bazi hocalar vardirki sinavda kendi dusencelerini yansitmayan fikirlere sahipseniz ve bunlari kagıda dokuyorsaniz cok guzel yazmis olsaniz bile iyi not alamazsiniz..
hesabın var mı? giriş yap