• büyük çoğunluğunun (bkz: valiye selam veren polise otomobil çarpması) başlığındaki videoda görülen beyaz arabanın oluşturduğu trafiktir. konyada özellikle dışarıdan gelip araba kullananlar bilir ki konya trafiği teksas gibidir. sağlamaya çalışanlar kırmızı sarı yeşil fark etmeksizin her kavşakta yol üstünlüğü kendilerinde sananlar, 90 model arabalarla çılgın hareketler deneyenler, dolmuş şoförlerinin ekseriyetle değişik tiplemelerden oluşması gibi bir çok nedeni var bu durumun. bu nedenle mümkün olduğunca konyaya aşina değilseniz trafiğe pek çıkmamanızı öneririm.
  • ziyaret ettiğimde bütün dünyada kullanılan "yol hakkı döner kavşak içindekindedir" kuralının uygulanmasını gördüğüm kentin trafiği. demek teksas trafik kurallarını uyguladıkları içinmiş.
  • ailem konya'da yaşıyor, arabam hala 42 plaka ama ben on bir yıldır izmir'deyim, dokuz yıldır da araba kullanıyorum.

    izmir'de 42 plaka görünce insanlar kenara çekiliyor, ki kurallara çok dikkat eden bir şoförüm. burada da denyo çok ama yol veren, dikkatli insan sayısı da azımsanacak gibi değil. e tabii benim araba sürüşüm de bununla birlikte şekillendi.

    yılda birkaç kez konya'ya ailemi ziyarete gidiyorum. uzun kalacaksam arabamla gidiyorum hatta. yol yaklaşık 560 kilometre. molalarla falan altı saati bulan yol boyunca hiç sorun yaşamadan, çok keyifli bir yolculuk geçirsem de konya'ya girdiğim anda safari başlıyor. izmir'de araba sürmeye alışık olduğum için neredeyse her defasında şehrin batı girişinden itibaren en geç otogar kavşağına kadar bir kaza tehlikesi yaşıyorum.

    birkaç gün trafiğe çıktıktan sonra ben de konya'ya ayak uydurmaya başlıyorum tabii. çünkü konya'da arabanın burnunu çıkarmazsan kimse yol vermez, şerit değiştirirken kimse sinyal vermez. herkes her an her çılgınlığı deneyebilir. dedim ya, gerçek bir safari deneyimi.

    sonra izmir'e geliyorum, alışana kadar konya'daki alışkanlıklarımı sürdürüyorum tabii. bu sefer de insanlar haklı olarak "al, tamam geç, yol senin" moduna giriyor. kısa sürede adapte oluyorum tekrar, medeniyete dönüyorum.
  • konya gibi düz bir ovada , nufüs çok daha sınırlı iken, güzel bir karar alınmış ve denmiş ki, "sanayi şehrin bir tarafında olsun, yerleşim diğer tarafında olsun".

    bu sayede konyada bir apartman altında lastikçi, kaportacı, fason üreten birini bulamazsınız. hepsi kendisine ait sanayide bulunmaktadır. şehri haritada karşınıza aldığınızda merkezde kuzey-doğu bloğu neredeyse hep sanayiden oluşur.

    tabi bu efsane düşünce konya'nın nüfüsünun bir anda x3 olması ile tamamen çökmüş, yerle yeksan olmuş ve hareket edemez bir konya ortaya çıkarmış.

    dümdüz ovada, yaklaşık 300-500 bin insan, her gün uyanıp muhtelif vasıtalar ile, şehrin kuzey doğu yakasına gidip, gelmeye çalışıyor.

    bu anlık yüklenme o kadar ciddi boyutlara ulaşıyor ki, önceki senelerde pandemi sebebiyle servis vs olmaması ve insanların daha az araç kullanması bu konuyu biraz geciktirdiği için fark edilmedi, saat 06:30-9:30 ve 17:00 ila 19:30 arasında normal şartlarda 6-8 dk civarında gittiğiniz yeri ortalama 45 dk ila 2 saat arasında gidiyorsunuz.

    daha vahimi, şehrin merkezinde bulunan çok değerli sanayi alanlarındaki dükkanları şehrin yine kuzey doğu kanadına taşımak için birkaç projeye başlandı. birkaç seneye onlar da bittiğinde her gün bu yolu gidecek insan sayısı yaklaşık 1 milyonu geçecek.

    şehre yapılan alt geçitler , köprüler hiçbir işe yaramadı. bunun ilk sebebi sıkışık olan güzergahların opsiyonu yok. aynı noktadan gitmek zorunda olan neredeyse milyonlar var.

    ek olarak halk trafik konusunda müthiş bilgisiz, vurdumduymaz ve anlayışsız.
    istanbul'da ankara'da veya izmir'de sağa doğru bir köprüye veya üst geçite katılımda 10 arabadan 5'inin soldan kaynak yaparak katılmasının şehrin kozmopolitliği ve o esnada gelen yabancı aracın yol şaşırması konusunda normal bulabilirsiniz.

    konyada bu kaynak konusu çok daha vahim durumdadır, 10 araçtan 19'u bu şekilde yapar ve kendisini bu konuda fevkalade haklı görür.

    ayrıca konyalı şoförlerin bir çoğu en temel kuralları bile bilmediği için uygulaması imkansızdır.
    mesela bir konyalı bir dönel kavşağa (göbeğe) yaklaştığında o esnada göbekten dönen bir araç olsun olmasın hiç önemli değil, göbeğe dikine doğru gider.

    arabasının sol lastiği göbeğin taşına değdi mi bir rahat eder kendine gelir. sonra dönmeye başlar. açıktan dönerse o döndüğü göbek sayılmayacak ve iptal edilecek gibi düşünür. bu sebeple açıktan dönüp koyup gitmek varken göbeğe zorla yaklaşıp, dönen göbeğin akışını da kesip, trafiği de zorlayıp döner.

    bunu sanmayın 1-2 kişi yapıyor da yazıyorum, mobeseler çıkartılsın en az trafikteki araçların %97'si bu şekilde göbek dönmekte. bunun trafikteki etkisini anlayabiliyorsunuzdur.

    toplayacak olursak ,
    ani nüfüs artışı, saçma ve düşünülmemiş sanayi konumlandırılması ve buna devam edilmesi, şehirde yan yolların oluşturulmamış olması , kötü, bencil ve ahlaksız şoför yapısı ile konya 2023 yılına kadar dünyanın en büyük otoparkı olmaya aday şehir olmuştur.

    2023'e de kalacağını sanmıyorum.
  • her gün içinde cinnet geçirdiğim trafik. sorunların büyük çoğunluğu şu (bkz: #129016676) entryde çok yerinde bir şekilde ele alınmış. orada atlanmış bir sorunu da ben ilave edeyim, ki bu da sanırım konya başlığı altında ifade edilmişti.

    konya'nın çevre yolu yoktur efendim. evet koca iki milyonluk ve düz ovada konuşlu şehrin bir çevre yolu yoktur. zamanında şehrin yarısının etrafını dönen çevre yolu kılıklı bir yol vardı ama yol birden bire şehrin göbeğinde kaldı, bulvar oldu. üzerinde sürüyle kavşak - ışık, etrafında yerleşim, çevre yoluna açılan binlerce sokak - cadde.. yani burası zaten çok yoğun bir bulvar iken bir de şehir dışından gelen araçları ve daha da önemlisi ağır vasıtaları ekleyin denkleme. kabus gibi. evinize giderken koca koca tırlarla otobüslerle şerit kavgasına giriyorsunuz. ve o yol bir türlü bitmiyor. mesela tam iş çıkış saatlerinde konya'dan güney illerden birine gitmeye kalkın. konya manavgat arası mesela taş çatlasın 3 saattir. ve bu üç saatin en az yarım saati, ki genelde 45 dk. dır, konya'dan çıkmak için debelenmeyle geçer. ve bu debelenme 3 gidiş 3 geliş dümdüz yol üzerindedir.

    konya şoförlerinin artık tabir etmek için sıfat bulamadığım sığırlıkları da eklenince, başlasın şenlik.. ki bunlar daha iyi günler. dümdüz ve geniş yollara sahip bir şekilde trafik çilesi istanbul'u nasıl sollar, hep beraber göreceğiz.
  • konya yerine kayseri yazınca değişen hiçbir şey olmuyor entryde. aynı plansızlık aynı görgüsüzlük.
  • saygısızlığın, kural tanımazlığın, şark kurnazlığının ve bilgisizliğin etkilerini yakından hissetmek istiyorsanız; kurallara uymadığınızda değil, bilakis kurallara uyduğunuzda tepki gördüğünüz bir sürüş keyfi yaşamak istiyorsanız bekleriz.
    örn: göbeklerde yer alan koskoca "yol ver" tabelasına uyup göbeği dönmekte olan araca yol verme gafletine düşerseniz korna, küfür, kıyamet kaçınılmazdır.
  • belediyelerin rant peşinde koşmasının da katkıda bulunduğu trafiktir. sayın cumhurbaşkanı defalarca kameralar önünde "konya arazi fakiri bir şehir değil, dikey yapılaşmayın" dediği halde eskiden tek katlı evlerden oluşan adalara 13-15-20 katlı binalar yapılıyor. sorsan hepsi reişçi, hepsi kefenli! bu alanlarda yaşayan insan ve araba sayısı 50 katına çıkıyor. peki yollar? yollar aynı, bir-iki basit iyileştirme o kadar. sonra hep beraber yukarıda da zikredilen uyanık eşşeksikenlerin cirit attığı trafikte beklemeye başlıyoruz.
    neyse, şu an gerçek manada bir çevre yolu yapılıyor konya'ya. o bitince hiç değilse transit araçlar bu trafikten çıkacak. bir nebze olsun rahatlar.
  • zirve budur herhalde daha kötü olamaz diyorsunuz ama konyalılar çıtayı sürekli yükseltiyor. ben bu kadar kötü bir trafik görmedim. her an önünüze biri kırabilir tamam, buna alıştık artık. gözünüzü dikiz aynasından ayıramazsınız çünkü sürekli olarak tamponunuza biri yapışır. gece dikiz aynanızda gözünüzü alan ışıklarla araba kullanırsınız.
    ama artık yeter ya, şehire inmişsin artık ayı kardeş. sırf önüne geçti diye bir arabayı takip edip sıkıştırmak nedir? öldürecek yakalasa. yok olmaz bizim insanımız asla medenileşmez konyalılar ise başka bir boyut, üç saat içerisinde trafikte ne kadar olay yaşayabilir bir insan. konya'da bunun sonu yok.
  • kadıköy+üsküdar büyüklüğünde bir alanda 1,4 milyon kişi yaşadığı için oluşan trafik.
    not: kadıköy+üsküdar nüfusu toplam 1 milyon.
hesabın var mı? giriş yap