köpek gezdiren 80 yaşındaki teyze

• aklına şaştığım teyzedir. bi ayağın çukurda, otur ahiretini kazanmaya uğraş. ne işin var köpek gezdirip işetmekle. tey allahım
• (bkz: 80 yaşında köpek)
  
  (bkz: köpek gezdiren 80 yaşındaki teyze)
• köpek, teyzeyi gezdiriyordur.
• 80 yaşındaki köpek nedeniyle oldukça ilgi çekicidir.
• yalnızdır ama mutludur.
• 80 yaşında oğluyla gelininin arasını bozmaya çalışan teyzeden, daha çok ahiretini kazanmış teyzedir.
• muhtemelen maymunlar cehennemi'ne benzemeyen bir ülkede yaşayan mükemmel bir teyzedir, kendisinin bisiklete de binen versiyonu olmak istiyorum.
  
  gençken kendi korkunçlu kayınvalidesinin boyunduruğu altında, ya da kaynanası ölüp başından gitmişse bile "en temiz ev benim olmalı", "eve gelen herkesi çatlatana kadar yapılması en zor yemeklerle beslemeliyim", "hayatımın en önemli amacı balkona en temiz çamaşırı yaymak" gibi düsturlarla sürekli dizlerinin üzerinde yer silmek, düşüp ölmeyi göze alarak cam silmek, temiz halıyı 80. kez yıkamak, "filanca hanım çok misafirperver, evinde bi rahat ediyoruz bi rahat ediyoruz" diye adı çıkana kadar milleti yedirmek, içirmek, ağırlamak için geberinceye kadar uğraşıp akrabalar arasında nam salmak için ömür harcayıp, sonuçta kendi oğlu evlendiği gün perte çıkmış bir kocakarı olup, ahiretini kazanmak için dua günlerinde gezip "nasılsa gelin bana bakmaya mecbur" diye ne kadar yağlı, tuzlu, hamurlu, nişastalı şey varsa tıkınıp, orta üstü sayılabilecek bir yaşta yatalak olup kendi gelininin hayatının ortasına sıçarak, kadınlığı bir kısır döngü gibi yaşasa daha mı iyi olacaktı amk?
  
  mevcut enerjinizi döşeme parlatıp, törensiz ve gergin bir şey olan "yılın über ev kadını" ödülünü almaya değil, kendinize, kitaba, yürüyüşe, kediye köpeğe harcayın.
• köpeklerin 80 yıl yaşamadığını bilmeyen kadın kişisidir. muhtemelen alzheimer'dır, az bir ihtimalle de şizofren.
  
  doğrusu için "köpek gezdiren 80 yaşında teyze"ye bakmalı, kimlerin yazar olup, başlık açtığını sorgulamalısınız.
• 75- 85 yaş aralığı "orta yaşlılık” olarak kabul edilmektedir. orta yaşlılık döneminde fiziksel davranışlarda bazı değişiklikler görülür. genel olarak da hareket azlığına bağlı olarak kas dokusunda az ya da çok bir azalma gerçekleşir. kadınlarda özellikle menopozdan sonraki dönemde yoğun bir şekilde kemik kayıpları olur ve bu kayıplara bağlı olarak boy kısalmaları, omurlarda çökmeler, hatta kırıklar olabilir.
  yaşlanmayla algılamada, yaratıcı yeteneklerde bir azalma, dikkatsizlik ve düşünme hızında yavaşlama görülebilir.
  yaşlılıkta zihinsel değişikliklere paralel olarak, kişilikte de bazı değişiklikler oluşabilir. yeni durumlara uyum sağlayabilme, yeni düşünceleri kabul etmede güçlük yaşanabilir. çevreye karşı daha az ilgili, kendi bedenine ve kendine karşı daha ilgili olup, ilişkilerde daha derin ve seçici olabilirler. yeniliklerden ürküp eski yaşamlarını özlerler. sağlıklarına aşırı önem verirler. aşırı tutumluluk, kişisel eşyalarına karşı bağımlılık gelişebilir.
  yaşlıların günlük yaşama dahil olabilmeleri, arkadaş sohbetleri yapabilecekleri ortamlarda bulunmaları, sosyal yaşamdan tecrit edilmemeleri, becerileri doğrultusunda sorumluluk almaları gerek zihinsel gerekse bedensel sağlıkları açısından son derece faydalıdır.
  genel olarak toplumumuzda görülen; yaşlılara karşı uzak durma, zorunlu hallerde ise onlarla çok kısa zaman geçirme, yaşlıların daha çok kendileri ile baş başa kalmasını da beraberinde getirir. hafızalarından hep gençlikleri, geçmiş yaşam ve anıları akar. bu durumda hayvanlar ile kurdukları ilişki onlara iyi gelir. özellikle köpekler insanı ararlar ve onlar ile birlikte olmak hoşlarına gider. köpekler sahiplerine bağlanırlar. sahiplerine karşı “çocuk gibi” hareketler yaparlar. bu hareketler bir yanıyla yaşlılardaki çocukluk-gençlik özlemini giderirken diğer yanıyla da köpeğiyle karşılıklı sevgiyi, sempatiyi de oluşturur. yaşlı kişideki stresi de azaltır.
  80 yaşındaki bir teyzenin de sevgiye, ilgiye, huzura ve “daha genç insanların kişisel ve sosyal yaşamda sahip olduklarına” ihtiyacı vardır. ailesinden birileri kendisinin arzu ettiği kadar süre yanında olmadığı ya da olamadığı; arkadaşı olmadığı, koruyucuları, huzur vericileri, kendisine eşlik edenleri olmadığında, kendisinin en yalnızlaştığı dönemde ihtiyacı olduğu için bir köpek edinir. bu köpeğini de yanına alır ve gezdirir.
• (bkz: görsel)