• çok üzücü haber. ölürken bile köpeklerini düşündüğüne göre çok duyarlı bir insandı ve hassas insanların cehennemi olan bu yere daha fazla dayanamadı. allah taksiratını affetsin.
  • torpille , yandaslikla , bayrak asip ,toplantılara sandalye taşimayla ise giren comarlarin umrunda olmayacak eylem . muhtemelen okuyunca intihar günah mübarek, cenneti goremeyeceksin diye iç geçirecekler .
  • ilgi çekmek için yapmıştır.

    bilmeyenler/anlaayanlar için link
  • atanamadığı için değil kalleşlikten, hakkının yenmesinden, birilerinin semirmesi için kendisinin hayatının çalınmasından bıktığı için intihar etmiştir.

    yoksa gerçekten atamayı hak etmemiş olsa niye intihar etsin, benden olmazmış demek der yoluna bakardı. ama kalleşler yol mu bıraktı? her yer gırtlağa kadar yolsuzluk.

    diyelim ki öğretmen olamadı, ticarete atıldı, orada hakkı verilecek miydi? orada kendisinden çalınan başkalarına peşkeş çekilmeyecek miydi? orada kendisinin burnundan getirilirken yandaşlar kayırılmayacak mıydı?

    ha bunlar intihar etmek için yeter sebep değildir elbette ama adamın hayatını çalmışlar, adalete hakka olan inancını çalmışlar, o da kendisinde bunlara tahammül edecek sabrı bulamamış demek. yaptığını onaylamam ama anlayabilirim.

    bakın bu adamın hayatını çalan götverenler arkasından nasıl da utanmadan "intihar etti demek ki inançsızmış, şöyle olacak böyle olacak, şöyleymiş, böyleymiş" diye atıp tutacaklar. bunlara laf mı anlatılır? hepsinin köküne kibrit suyu.
  • cidden şu haberleri gördükçe korkuyorum. çünkü 4 yıldır atama bekleyen okul öncesi öğretmeni kardeşim var. aklına esecek, bir gün yeter artık diyecek ve intiharı düşünecek diye ödüm kopuyor. bakın size kardeşimin onlarca tecrübesinden sadece 2 tanesini anlatayım;

    bizimki ücretli öğretmenliğe başvurur. onun bunun lise mezunu ya da önlisans mezunu akrabaları alınır ve kontenjan dolar. bizimki eğitim fakültesi mezunu olduğu halde alınmaz. halbuki yönetmeliğe göre ücretli öğretmen görevlendirme önceliği eğitim fakültesi mezunu veya formasyon alanların olduğu halde* bizimki ilçe milli eğitim müdürlüğüne gider, mevzuata göre öncelik benim hakkım der, liyakata göre önce eğitim fakültesi mezunlarını almanız lazım, bu yaptığınız suç der. yani hakkını arar. bizimkini bekle biz seni arayacağız diye sürekli eve geri gönderirler.

    bizimki baktı ücretli öğretmenliğin pek çıkacağı yok, özelde çalışayım bari der. alanı için isim yapmış bir üniversiteden mezun olduğu için çok talep edilir ama teklifler trajikomiktir. birçok yerden sigortasız, asgari ücretin yarısı kadar bir maaş ve haftada 60 saat mesai teklif edilir. kabul etmez. sigortalı, 1500 tl'ye haftada 50 saat mesaisi olan bir yerle mecburen anlaşır. çünkü en iyi teklif bu ve para kazanması lazımdır. sigorta evraklarını verir, işe başlar. anlaştığı kurum 2 ay sonra lise mezunu ve daha ucuza çalışanı bulunca bizimkini çıkarır. ihbar süresi yok, tazminat yok. hatta bizimki bir bakar sigortası bile başlatılmamış vs vs. ilçe milli eğitim'e gidip şikayet eder, ruhsat verdiğiniz kurum bana böyle yaptı der. ilçe milli eğitim bu işi fazla kurcalama, ne kadar para istiyorsan söyle, biz o kuruma iletelim, sana ödesin, yoksa senin diplomanı iptal ederiz diyerek bizimkini korkutmak ister. bizimki geri adım atmaz. kurum sahibi bizimkini arar tehdit eder. bizimki polise bildirir. bakanlıktan kuruma müfettişler gelir. müfettiş bizzat bizimkinide dinler ve bizimkine ülkenin senin gibi öğretmenlere ihtiyacı var, iyi ki hakkını aramışsın, bu işin peşini bırakmayacağız der. sonuç takipsizlik!

    kardeşimin birkaç ay önce bana kurduğu şu cümleye cevap bile veremedim;
    ben, hakkım olanı almak için niye sürekli kavga etmek zorundayım? artık çok yoruldum.

    işte özet bu cümle aslında. buna ne denir ki şimdi? bu yaşananlar kimin suçu şimdi? kim bilir intihar eden öğretmenimiz de neler yaşadı, neler çekti? nerelerde, ne şartlarda çalıştı ve nasıl hakkı yendi? bunlar onu kim bilir nasıl yıprattı? ne zaman gelecekten umudunu kesti? sonra atanamayan öğretmenler dikkat çekmek için intihar ediyorlar diyorlar. bu ülkede atanamadın mı öğretmen sayılmıyorsun bile. toplumda sana beceriksiz gözüyle bakılıyor. sığıntı gibi orada burada geçici işlerde çalışıp bir yandan da sınava hazırlanılıyor. insanlar hayallerinden vazgeçiyor! sonuç sınavdan yüksek puanlar alıp mülakatta nedensiz yere elenmek. bu insanlar iş bulamadığı için değil, hakkı olanı alamadığı için, artık bu adaletsizliğe bir çözüm bulamadığı için intihar ediyor. bu zihniyet insanların hayallerini, umutlarını çalmıyor, öldürüyor. çalınsa yerine yenisi konulur ama ölünce yenisi konmuyor.
  • keşke atanabilseydi de buradaki gereksizler haftasonları ve yaz aylarında yattığı için ona küfretseydi.

    ailenin başı sağ olsun hocam, umarım köpeklerine güzel bakacak birileri vardır.
  • keşke herkese iş ev ve güzel bir hayat standardı verecek durumum olsa. şu geldiğimiz noktada, herkesin eşit hak dağıtımından payını alabileceği bir dünya inşa etmek varken, 3-5 gözü doymaz yüzünden geldiğimiz noktaya bakar mısınız. bir yerde binlerce ton açılmamış gıda çöpe gidiyor, bir yerde çocuklar açlıktan ölüyor. bir yerde instagram postuna 3000 dolar alan insanlar, aynı yerde yaşam zorluğunu kaldıramadığı için intihar edenler. neydi sebebi? kurduğumuz düzen.

    çok üzüldüm
  • birileri kalkmış...
    "atanamadım diye intihar ettiyse uğurlar olsun" diyor...
    ya ben de kalkıp "sen kendini yaşadığını mı sanıyorsun ne?.." diyorum...
    bu canın kendi iradesiyle uçup gittiğini sanıyorlar...
    yoksa böylesine duyarsızca ahkam keserek bazı merkezlerin yıpratılmaması için mi ortaya çıkıyorlar ne?..
    eğer öyleyse bu durum insanlık adına çok daha vahim...
    sonra çıkıp, "fırat' ın kıyısında kaybolan bir kuzudan sorumluyum terbiyesinden geldik biz..." diye boş boş öğünürler...
    yahu yaşamın kıyısında canlar kayboluyor...
    bu tipler inşallah böyle bir acıyla sınanmazlar, ne diyeyim..

    sorun tek başına atanamamak değil...
    adam yerine konulmamak ne demek biliyor musunuz?..
    fırsat eşitsizliğinin mağduru olmak...
    bir işe yaramadığının duygusuna kapılmak...
    ideallerinin elinden uçup gitmesi...
    bir çıkış yolu bulamamak..
    yalnızlık...

    "köpeklerime iyi bakın.." demiş...
    bu acı başka bir acıyı çağrıştırıyor bana... bknz: eylül cansın
    her insan yaşadığı çağdan sorumludur ve ülkesinden...
    susuyorum...
  • yok intihar acizlerin işiymiş, yok efendim yaptığı çok saçmaymış. ulan bu adam tutup da bir anda intihara karar vermedi herhalde. her boku bildiğinizi sanıp nasıl kolayca konuşabiliyorsunuz lan.

    bir insan mezun olduğu gün en büyük düşmanları yakın akrabaları, komşuları olur genelde. papağan gibi hâlâ işe giremedin mi, okudun da noldu vs. diye cümleler gelir durmaksızın. belki de bu canına tak etti.

    2016'da babamı kaybettim. 11 ay boyunca annemle bir emekli maaşıyla yaşadık. emekli maaşının 3te1'i kiraydı. elektrik su vs.yi çıkarınca 650-700 lirayla geçindik 11 ay. akrabalar bir tek okudun da noldu, bi işe giremedin diye yanımda oldular. ıntihari bile düşündüm ama hem annem var hem inancıma aykırı diye yapamadım.

    bilmeden etmeden yarak kürek ahkam kesmeyin.

    allah rahmet eylesin.
  • üzülmemek elde değil.

    o kadar emek ver ama olmasın. ve yaşamına son ver.
    hergün burada öğretmenlere bok atılıyor. şu anda bazı bölümler hariç bütün öğretmenlik alanları atama puanları en az 80 oldu. bu puanları alabilmek inanın çok zor.

    bu arkadaş genel yetenek - genel kültür - eğitim bilimleri - ingilizce öabt sınavlarına girdi. her biri için çalışması lazım. yaşı da ilerlemiş. hangi zaman diliminde ne yapsın.

    benim merak ettiğim başka bir husus var.
    8 şubat 2019 öğretmen atamasında ingilizce bölümü 2.038 kontenjanda 70,63010 puan olarak kapattı.

    puan çok yüksek değil. bu çocuk kpss den kaç aldı. mülakata girdimi, girdiyse mülakatta kaç aldı.
    bu soruların cevaplanması gerekiyor.
    çünkü mülakatta bırakılmışsa çok büyük vebali var herkesin.
hesabın var mı? giriş yap