• yukarı köprüçay koruma platformu basın açıklaması

    --- spoiler ---

    türkiye’nin sularına ve vadilerine el konulmuştur. halkın yüzlerce yıldır kendi kendine yeterek yaşadığı ve bağımsız kalabilmemizin gerçek kaynağı olan son kaleler de kuşatılmıştır. türkiye’nin kılcal damarlarından kanı çekiliyor. uyuma türkiye, harekete geç!

    türkiye'nin bütün derelerinde eş zamanlı olarak başlatılan yaklaşık 2000 hes projesi, toplumsal maliyeti düşünülmeden uygulamaya konulmakta ve “enerjide dışa bağımlıyız” bahanesiyle halkın yaşam alanlarına özel şirketler tarafından el konulmaktadır. ancak bu projelerden üretilen enerji çoktan bulgaristan ve yunanistan gibi ülkelere satılmaya başlanmıştır.

    erzurum'dan antalya'ya, trabzon'dan artvin'e, isparta’dan gümüşhane’ye onlarca ilde halka ve hukuka rağmen sürdürülen vahşi hes saldırılarına karşı vadilerde yaşayan halk direnmiş, ne yazık ki kamuoyu bu direnişe beklenen refleksi gösterememiştir.

    hes furyası yalnızca su kaynaklarını değil, kırsaldaki yaşamın bütünü üzerinde tahribat yaratmakta; meralar, ormanlar, yaylalar ve tarım alanlarında telafisi imkansız zararlar doğurmaktadır. yaşam alanlarını savunmak için direnen halkın meşru hakkına karşı koluk kuvvetleri tarafından şiddet uygulanmakta, devlete, askere ve hukuka olan güven zedelenmekte, giderek de yok olmaktadır. üstelik orman ve su işleri bakanlığı yekilileri, yaşam alanlarına el konulan halkın direnme haklarını hiçe sayarak, köylülerin yanlış yönlendirdirildiği savıyla “hes bilgilendirme toplantıları” düzenlemiş, bu toplantılarda kamu ciddiyetiyle bağdaşmayacak biçimdeki sunumlarla halka şirketler lehine ‘yalanlar’ anlatılmıştır. hakemlik yapması beklenen kamu kurumları, bu süreçte şirketlerin ‘sözcülüğü’ne soyunmuşlardır.

    türkiye'nin dört bir yanında halk, küresel bir saldırıyla başbaşa kalmış ve bu saldırının yarattığı çaresizlik kamuoyu tarafından kaygıyla izlenmeye başlanmıştır. su zengini bir ülke olmamasına karşın, yakın gelecekte ortaya çıkması öngörülen 'su savaşları' için orta doğu'ya sınır karakolu misyonu biçilen türkiye'nin siyasileri, ülkenin su kaynaklarının denetimini tek elde toplayan yasal düzenlemelerin tümünü birer birer gerçekleştirmiştir. türkiye'nin suları üzerindeki bütün yetki, kanun hükmünde kararname (khk) ile kurulan ve merkezi istanbul'da bulunan türkiye su enstitüsü (suen) aracılığıyla orman ve su işleri bakanı veysel eroğlu'na verilmiş, dünya su forumu'nun hakları da bu kuruma devredilerek paydaş kurumlar aracılığıyla uluslararası işbirliğinin önü açılmıştır.

    özetle türkiye, küresel su baronlarının güdümünde ortadoğu ve afrika'nın 'su istasyonu'olma yolunda hızla ilerlemektedir. başbakan erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği "su akar türk bakar sözünü, 'su akar türk yapar'a çevirdik" biçiminde ajitasyon kokan açıklamaları tümüyle yalandır. çünkü türkiye'nin sularını hes projeleriyle denetim altına alan şirketlerin pek çoğu yabancı ortaklı ya da doğrudan yabancı şirketlerdir. doğru planlamayla toplumsal dokuya zarar vermeyecek projelerle enerji açığı kapatılabilecekken, bir havzada 36 proje (bknz. trabzon solaklı) gibi akıl ve bilim dışı uygulamalarla türkiye adeta kendi ayağına kurşun sıkar hale gelmiştir.

    bir başka deyişle binlerce yıldır halkın ve doğanın 'doğal' hakkı olan su kaynaklarına el konulmuştur. bunun en son ve tipik örneği isparta ilimizin sınırlarında doğan ve akdeniz’e dökülen köprüçayı’nda projelendirilen baraj ve hes’lerdir. yaklaşık 150 kilometrelik yolculuğu boyunca onbinlerce insanımıza ve doğaya yaşam kaynağı olan köprüçay ve koları üzerinde inşa edilmesi planlanan ikisi depolamalı (göletli), üçü de nehir tipi olmak üzere toplam beş adet hes projesi bulunmaktadır. köprüçay’da ayrıca antalya sınırlarında da projeler bulunmakta, kaynağından denize döküldüğü noktaya kadar adeta kelepçelerle boğulmaya hazırlanmaktadır.

    milliyetçi, muhafazakar, komünist, laik ayrımı yapmaksızın türkiye'nin bütün aydınlarının halka birlikte bir 'su seferberliği' başlatma zamanı çoktan gelmiştir. ortak paydamız olan türkiye'nin suları paylaşılırken ‘bakmamak’ için, gerçek bağımsızlığın halkın kendi yaşam alanlarında üretimden kopmadan, siyasilere el açmadan yaşamasından geçtiği bilinciyle bütün kamuoyunu bu sese kulak vermeye çağırıyoruz.

    yukarı köprüçay koruma platformu

    --- spoiler ---

    yusuf yavuz

    3 aralık 2011
  • yukarı köprüçay koruma platformu’nun su seferberliği çağrısına türkiye’nin önemli aydınlarından büyük destek geldi. aralarında nihat genç, müge iplikçi, muzaffer ilhan erdost, gülsüm cengiz, sennur sezer, adnan özyalçıner, şahin filiz, cihan dura ve orhan silier gibi yazar, sanatçı ve akademisyenlerin de bulunduğu elliden fazla aydın türkiye’nin su kaynaklarının hes şirketlerince yağmalanmasına karşı ortak tavır aldı. çağrıya destek veren aydınlar arasında kadınlar başı çekti.

    --- spoiler ---

    ‘dişa bağimliyiz’ bahanesiyle yaşama el konuluyor
    yukarı köprüçay koruma platformu tarafından aralık ayı başında yapılan su seferberliği çağrısında, türkiye'nin bütün derelerinde eş zamanlı olarak başlatılan yaklaşık 2000 hes projesinin toplumsal maliyeti düşünülmeden uygulamaya konulduğu belirtilerek, ‘enerjide dışa bağımlıyız’ bahanesiyle halkın yaşam alanlarına özel şirketler tarafından el konulduğu, ancak bu projelerden üretilen enerjinin çoktan bulgaristan ve yunanistan gibi ülkelere satılmaya başlandığı vurgulanmıştı.

    ‘devlete ve hukuka güven yok oluyor!’
    türkiye’nin dört bir yanındaki hes saldırılarına karşı vadilerde yaşayan halkın direndiği ancak kamuoyunun bu direnişe beklenen refleksi gösteremediğinin altı çizilen çağrı metninde, “yaşam alanlarını savunmak için direnen halkın meşru hakkına karşı kolluk kuvvetleri tarafından şiddet uygulanmakta, devlete, askere ve hukuka olan güven zedelenmekte, giderek de yok olmaktadır. hakemlik yapması beklenen kamu kurumları, bu süreçte şirketlerin ‘sözcülüğü’ne soyunmuşlardır” ifadelerine yer verildi.

    ‘su akar türk bakar’ yalani
    türkiye'nin suları üzerindeki bütün yetkinin, kanun hükmünde kararname (khk) ile kurulan ve merkezi istanbul'da bulunan türkiye su enstitüsü (suen) aracılığıyla orman ve su işleri bakanı veysel eroğlu'na verildiğinin anımsatıldığı çağrıda, “başbakan erdoğan'ın her fırsatta dile getirdiği ‘su akar türk bakar sözünü, 'su akar türk yapar'a çevirdik’ biçiminde ajitasyon kokan açıklamaları tümüyle yalandır. çünkü türkiye'nin sularını hes projeleriyle denetim altına alan şirketlerin pek çoğu yabancı ortaklı ya da doğrudan yabancı şirketlerdir. doğru planlamayla toplumsal dokuya zarar vermeyecek projelerle enerji açığı kapatılabilecekken, bir havzada 36 proje (bkz: trabzon solaklı) gibi akıl ve bilim dışı uygulamalarla türkiye adeta kendi ayağına kurşun sıkar hale gelmiştir” denildi.

    köprüçay’da trajediye ramak kala
    halkın su kaynaklarına karşı yapılan saldırıların son örneğinin isparta’dan doğan ve antalya’da denizle buluşan köprüçayı’nda projelendirilen çok sayıdaki baraj ve hes’ler olduğu kaydedilen çağrıda, ülkenin diğer vadilerinde yaşanan trajedi, köprüçay havzası'nda da başlamak üzeredir. milliyetçi, muhafazakar, komünist, laik ayrımı yapmaksızın türkiye'nin bütün aydınlarının halkla birlikte bir 'su seferberliği' başlatma zamanı çoktan gelmiştir. ortak paydamız olan türkiye'nin suları paylaşılırken ‘bakmamak’ için, gerçek bağımsızlığın halkın kendi yaşam alanlarında üretimden kopmadan, siyasilere el açmadan yaşamasından geçtiği bilinciyle bütün kamuoyunu bu sese kulak vermeye çağırıyoruz” uyarısında bulundu.

    aydinlardan anlamli destek
    platformun çağrısına destek verenler arasında kadın yazar ve şairler başı çekti. su seferberliği çağrısına destek veren ayıdınlar arasında; muzaffer ilhan erdost, (türkiye insan hakları kurumu/ tihak başkanı), adnan özyalçıner, (yazar), sennur sezer (şair- yazar), gülsüm cengiz (şair- yazar), nihat genç (yazar), prof. dr. şahin filiz (akademisyen), müge iplikçi (yazar), ahmet yıldız (yazar) turhan feyizoğlu (yazar), prof. dr. cihan dura (erciyes üniversitesi), prof. dr. orhan silier (akademisyen), gülseren engin (yazar), aslı akyüz (ressam), sevinç altan (ressam), hatice nalbant (ressam), aydın gündüz (karikatürist), aysel korkut (yazar), ferda izbudak akıncı (yazar), bilgin adalı (yazar), miyase sertbarut (yazar), zübeyde seven turan (yazar), mehmet atilla (yazar), sedef kandemir (yazar), ayfer gürdal ünal (yazar), ikbal kaynar (müzisyen-yazar), meltem ruscuklu (yazar), emine azboz (yazar), inci gürbüzatik (yazar), raşel rakella asal (yazar), zarife biliz (editör), nevzat süer sezgin (eğitimci-yazar), sevgi koşaner (açev ege bölge sorumlusu), yıldız irmek (avukat), şükriye ercan (barış aktivisti), tülay taşyar, arin manca, hüseyin arı, sayra onur, aygül özkaragöz, muazzez karamer, server karamer, aytül büyüktezcan, barbaros hayri karamer, günsel karamer, samet karamer, ayla uluğ, elif elvan uluutku, gökhan aksay ve adnan sayın gibi isimler yer alırken, fırtına ekoloji kolektifi ve tamzara turizm acentası (istanbul) gibi kuruluşlar da çağrıya destek verdi.

    --- spoiler ---

    yusuf yavuz
    açık gazete
  • eurymedon.
    kserkses'in kendi komutasında olmasa da pers donanmasının iö 466 gibi genç miltiades'in oğlu atinalı kimon'un yunan donanmasına yenildiği yer bu köprüçay'ın denize döküldüğü yermiş.
    (bkz: artakserkses)
  • eski ve asıl adı "kiferuk" olan siirt'in pervari ilçesine bağlı köyün resmi adı.

    (bkz: pervari/#24205288)
hesabın var mı? giriş yap