• orgazmdan daha zevkli anlar kapsamında değerlendirilmesi gereken goldür.

    ayrıca

    "girişimiz olay
    çıkışımız olay
    nasıl koydu ama
    kadıköy'de koray"

    şeklindeki güzel bestenin de çıkışını sağlamıştır.
  • dün gibi hatırladığım, oturduğum sandalyeden havaya fırlayıp bugün cesaret edemeyeceğim kadar bağırdığım sevinci yaşatan goldür. o maçtan sonra 3 gün kısık sesle dolanmıştım zaten.

    bu golü, daha doğrusu bu galibiyeti bu kadar anlamlı yapan şeylerin başında tabiki beşiktaşın fener karşısında deplasmanda kalecisiz 10 kişi olması gelir. ama asıl unutulmaması gereken diğer bir nokta da o maçtaki hakem rezaletidir. maç boyunca bütün takdir haklarını ev sahibi takımdan yana kullanan, yanlış bir penaltı vererek fenere +1 gol hediye eden, yetmeyip haksız yere kaleciyi atan, o da yetmeyince maçın sonuna sekiz dakika ilave edip fenerin maçı kazanması için gerekli herşeyi yapan bir hakem vardı o gün sahada.

    işte beşiktaş deplasmanda kalecisiz 10 kişi olarak o gün bu golle sadece fenerbahçeyi değil, o hakemi de kadıköy'ün çimlerine gömmüştür.

    bir de çaresiz fenerbahçe taraftarlarının anelka'nın veya tuncay'ın attığı gollere sığınmaları var ki o da çok komik. arkadaşım deplasmanda + 10 kişi + kalecisiz diyoruz bak. iyi düşün.

    kabul etmek de büyüklüktür, unutma.

    edit: imla
  • (bkz: boru)

    (bkz: nasıl koydu ama doksanda koray)

    ayrıca fener taraftarının da 'skorla övünüyorlar bik bik' diye saçmalayabileceklerini, bizlere gösteren goldür efenim. sanki ben dilimden düşürmedim yıllarca 6-0 geyiklerini; ya da liverpool'un * sikiyle ben gerdeğe girdim de, '2-2 mi?' geyiklerine 'rerererörö' yapma hakkını kendilerinde buluyorlar. *
  • sergen'e şu sözleri söyletmiş goldür efendim ;

    'ezeli rekabet bu mactan sonra bitmiştir. ne zaman fenerbahçe kalede alex veya hoijdonk'la bizi yenerse ezeli rekabet tekrar başlar'.
  • izlerken sol yanımda oturan koyu fenerbahçeli eric cartman tıynetindeki arkadaşımın gol sevincimin bitmesine müteakip "olm ne gıcık takımsınız siz ya" demesiyle beni nirvanaya ulaştıran gol.
  • arkadaşlarla benim evde toplanmışız, fener'de bomba gibi kadro var, alex'ler, anelka'lar, tuncay'lar, aurelio'lar yıldızlar topluluğu ibneler... arkadaşların tamamı fenerli, 7 kişiyiz, maç başladı, çıtır çıtır oynuyoruz. tümer bomba bir gol yazdı ama hala vaziyet kritik, fener yüklenmeye başladı, hooop derken yazdılar golü. berabare bitirsek bile iyi sonuç, arkadaşların ağzından salyalar akıyor, hepsi galibiyetten emin. devreye girerken hiç yoktan, şaaaak carew patlattı golü. devre arası mutfağa gittim cips, çekirdek vs tazelemek için, içeride fenerliler arasında kahkahalar gırla, ulan biz devreyi galip bitirmişiz ama içimiz rahat değil. ya hakem piçlik yapacak ya da alakasız biçimde maçı vericez.
    metin / ali / feyyaz döneminde böyle değildi oysa ki, gidip kadıköy'de 5 atıp gelirdik.

    ikinci yarı başladı, rıza çalımbay defansif oyunu ile maçı gayet güzel soğuttuk, 70 lere falan dayadık kronometreyi, derken alex denen piç yazdı golü. aha 2-2 . fener bu maçı kesin alacak belli, hayvan gibi üzerimize geliyorlar. hahaha bir kontra top, şaaaak ibrahim akın düdükledi rüştü'yü. 2-3

    ilk defa o an bu maçı alırız dedim, psikolojik biçimde içimdeki bütün kara bulutlardan arındım. rahat rahat izliyorum maçı. bizim fenerli arkadaşlar fıtık olmuş vaziyette, bir tanesi şişman ve her an kalpten gidebilir modda, ki gitse bile diğer 5 fenerli dönüp bakmaz, hepsi beşiktaş'ı ceset şeklinde görmek arzusunda...

    maç böyle biter derken devreye standart biçimde giren hakem* ve bir anda saçmalıklar silsilesine dönüşen maç. kavga gürültü son bulduğunda 9 kişi kalan beşiktaş ve kalede pancu . skor 3-3

    golden sonra hiçbiri yetmezmiş gibi bir de van hooijdonk'un oyuna girmesi. biraz evvel içimde vuku bulan esenlikten eser yok. kalede pancu ile nasıl biter bu maç. uzatmalarla birlikte 10 dakika. ölümcül biçimde geliyorlar, gol olmaması şu an ajda pekkan' ın bana oral seks yapması ile aynı ihtimalde bir mesele.... atamadılar, pancu deli toplar çıkardı. arkama yaslanmaya başladım, en fazla iki atak daha yeriz.

    koray'ın şutundan sonraki on saniyeyi hatırlamıyorum. en son avizeye kafa atar haldeyim. fenerli şişko arkadaş koltuğa yığılmış, ay ben çok fenayım şeklindeki adile naşit* modunda... diğerleri derin bir sükunete bürünmüş ama hepsinde ortak olan tek nokta kıpkırmızı yanaklar. ben bağırıp çağırıyorum onlar milyoner filmindeki kafayı yiyen şener şen gibi boş boş önlerine bakar haldeler. 3-4

    sonra ayağa kalkışım, siktirin gidin lan evimden diye bağırışım, eşimin, ayağıma vurarak yapma çok ayıp derken içten içe gülmesi falan acayip bir gece idi. aynısını 7 sene sonra 90+ da olcay şahan ile yaşayacağımı bilmiyordum. onu da bir ara anlatırım.
  • beşiktaşlı olmayanın anlayamayacağı bir goldür o gol. şimdi başlıklara göz atarken gözüme çarptı bir mola verip tekrar izledim maçın özetini. o gol gelince o gün gözümün önüne geldi. eşşek gibi sırıtıyorum ve kalbim yerinden çıkacak gibi heyecanlandım tekrar. işte öyle bir goldür o gol.

    edit: imla.
  • of ağaçseven köyü derneği lokalindeki hiç tanımadığım, hiç konuşmadığım yalnızca yanyana oturma ilişkisi içinde bulunduğumuz yaşlı amcayla sarılıp zıplamamıza neden olan goldür.

    zöge: zoruna gidenin borusuna gitsin :)
hesabın var mı? giriş yap