• ust duzey yonetici arastirma ve yerlestirme sirketi. sektorunde lider olan sirketin simdiye kadar yonetici buldugu firmalar arasinda at&t, coca cola, hollywood universal, bp, shell, chevron, johnson & johnson, vs. gibi isimler var.

    40'tan fazla ulkede 80'e yakin burosu olan sirketin merkezi los angeles a.b.d'de buluyor. turkiye'deki baglantili temsilcisi ise istanbul'da k partners isimli bir sirket.
  • süreyya ciliv, serpil timüray ik transflerlerini yapan kurum.
  • hay group'u globalde satın alarak hem liderlik ve yetenek yönetimi alanında güçlenmiş, hem de ücret yönetimi ve diğer ik yönetim danışmanlığı çözümlerini portföyüne katmıştır.
  • küresel danışmanlık hizmetleri veren bir amerikan firması. bu hizmetler üst düzey yönetici arama/yerleştirmeden kurumsal destek ve çözümlere, (bkz: recruitment process outsourcing)'den finansal çözümlere kadar gidiyor. istanbul'da da şubesi bulunmakta.
  • hazırladıkları sözel yetenek sınavının çok üst düzey olduğunu ve sözelim iyidir diyeni hüsrana uğratabileceğini gördüm bugün. sözel adı altında analitik zekayı ölçüyor olmaları çok daha olası... allahım onlar nasıl sorular ve napıyorsunuz korn ferry beyler!
  • soruları zor olmayan fakat verdikleri süre çok kısıtlı olan yetenek değerlendirme sistemine sahip firma. soruyu okuyup anlayana kadar süre bitiyor zaten. bizim alese şimdikinin yarısı kadar süre verdiklerini düşünün, o bile fazla olabilir.
  • beni dumura uğratmış yetenek sınavını yapmış olan ik şirketi. sorular zor değil belki ama sol üstte akan zaman soruyu okuyup anlamaya çalışana kadar bitiyor. cidden ales falan hikaye bu yetenek sınavının yanında.
  • hay metodolojisi ile değerleme alanında da lider durumda.
  • tanım: akıl küpü bir şirket.

    öncelikle (bkz: hay group) altına yazılanları okuyunuz.

    kf dikkatle incelenmeli.

    neden?

    çünkü bu şirket sektörlere yön veren kurumların ücret politikasını belirleyen bir iş değerleme sistemi oluşturuyor.

    nedir iş değerleme? bir pozisyonun ana hatlarıyla kaç birim ücret alması gerektiğini belirlediğiniz bir metot.

    kf metodolojisi marjinal değişkenlere alan bırakmayan bir temelde hazırlansa da kullanan şirketin kurumsal stratejisine göre evirip çevirebileceği bir dizi parametreyi de içinde barındırıyor. bu bakımdan, türkiye'deki büyük firmalar dünyadaki muadillerinden bir bakıma ayrılarak, bu sistemi ücret politikasına pozisyon braketi ve kademelendirmesi noktasında dejenere bir şekilde kullanmayı tercih ediyor. bu durumun başlıca nedeni ise devletin oluşturduğu asgari ücret ve vergilendirme yapısı... haliyle çok-uluslu firmaların parite farkından elde ettikleri karlılığa eklemlenen ucuz işçi maliyeti, yabancı işveren açısından çok değerli bir hal alıyor. özellikle kalifiye çalışan bakımından zengin bir ülke olduğumuzu ve coğrafi olarak doğuya gidildikçe maliyetlerle beraber teknik bilgi tatbik eden çalışanın da azaldığını hesaba katalım. bu mesnetlerle ülkemizdeki bu çok-uluslu şirketlerle aynı sektördelerde faaliyet gösteren yerel firmalar da piyasa ücret araştırması ile ücret haddi belirlerken dolaylı olarak bu gibi sistemlerden kendilerine düşen payı alıyorlar.

    özetle, neden her yıl maaş zamları hesaplanırken enflasyondan arındırma yapılmayıp, sahte enflasyon değeri oranında veya 2 ila 10 puan altında zam oranları belirleniyor ya da "ben mühendisliği bu ücreti almak için mi okudum?" gibi soruların cevapları buralarda gizli... basit bir ekonomi bilgisi de vermeyi unutmayalım, yüksek maaş, alım gücü, alım gücü enflasyon getirir. o nedenle refah oranını belirleyen maaşın miktarı değil, arz edilen ürünün miktarı ve kalitesidir.

    piyasada personel maliyetini minimize eden şirketlerin en önemli amacının işletme 101'de okutulduğu gibi insanlığa bir yarar sağlamak değil de salt karlılık olması ve bu gibi sistemleri kullanan kurum çalışanlarının kurumun çıkarlarını koruyacak şekilde kötüleşmesi, kullanılan yöntemlerin kötü olduğunu göstermez. aksine sistemin dolaylı dolaysız herkesi etkileyecek şekilde dahice tahsis edildiğini gösterir.

    bütün bunlara ek olarak, günün sonunda insan kaynakları politikalarını belirleyen şey kurumun genel müdürüdür, onu etkileyen de devletin ve piyasanın oluşturduğu koşullardır.

    bilmeden konuşmak ahmaklıktır.

    hiçbir şey etraflıca öğrenilmeden eleştirilmemelidir.

    işbu nedenle ne acıdır ki doğru eğitimi alamayan ama kapısına bayrak astığında rahatlayan milletler neo-liberalizmin kuklası olduğunun bile farkında değildir... bak ne güzel söylemiş:

    "temel ilke, türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. bu ilke, ancak tam istiklale sahip olmakla gerçekleştirilebilir. ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, istiklalden yoksun bir millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez."

    edit: imla ve bknz düzenlendi.
  • bu firmadan hizmet alan şirketlerin bunu prestij olarak gördüğünü düşünüyorum. sözleşmeler, ücretlendirme, performans değerlendirme sistemleri konusunda çalışanlara bahane üretmek amacı ile de kullanılabiliyor. ayrıca sınavları konusunda yazılanlara da katılmamak elde değil.
hesabın var mı? giriş yap