• alm. düzeltme. artikel'i die'dir. (bkz: correction)
  • thomas bernhard'ın, çevirisi heyecan ve sevinçle karşılanmış romanı. yky'nin sitesinden ön siparişi verilebilecek bu kitabı birkaç gün içinde raflarda görmek de mümkün olacak. çeviri elbette sezer duru; tanıtım metni ise şöyle:

    --- spoiler ---

    roithamer hayatının son altı yılını, gönülden bağlı olduğu kız kardeşi için, ailesinden kalan araziye, ormanın tam orta noktasına matematiksel olarak kusursuzlaştırılmış koni’nin inşasına vakfetmiştir. koninin inşasının tamamlanmasının ardından kısa bir süre sonra kendi hayatına da son verir. roithamer’den geriye kalan binlerce sayfalık, kâğıt parçalarına tutulmuş notlar, yazılar ve içinden çıkılmaz bir ana taslak roithamer’in içine düştüğü ruhsal bunalımı anlama, anlamlandırma yolunda bulmacanın parçalarını oluşturur. roithamer’in miras bıraktığı bulmacayı devralan isimsiz ben-anlatıcı, bu karmaşayı çözmeye uğraşırken, kendi algılamalarını damıtmakla ve taslakta yazılı metni düzeltmekle boğuşurken son adımda kendi ruhunu yadsımanın tek mantıklı çözüm olduğu sonucuna varır.

    --- spoiler ---
  • canımın içi ciğerimin köşesi yapı kredi yayınları'nın 1000.edebiyat kitabıdır.
    bu özel sayının özellikle bir bernhard kitabına denk getirilmiş olduğunu hayal ediyor, bu fikirden çok hoşlanıyorum.

    thomas bernhard'ın yaza yaza bitiremediği temel izleklerini okuya okuya bitiremediğimiz bir başka muhteşem yapıtıdır. ölenin, içinde yaşanması için inşa ettiği koninin bitimiyle kendi kendinin inşasını da bitirip öldüğü, kalanın, bu inşa/yıkım sarmalında kendi kendini inşa etmeye çalışmasının hikayesidir...
  • "her insanın sonunda kendisini öldüren bir fikri vardır, öyle bir fikir ki onu çözer, onu izler ve onu önünde sonunda hep en büyük gerilim içinde öldürür, yok eder." türkçeye 'düzelti' şeklinde çevrilmiş. kitabı metroda okurken pis pis bakan biri dayanamayıp yanıma gelerek "seri katil misiniz?" diye sordu, bilmeyen için bilmemenin verdiği korkunun üzerinde korku yayan bu kitap silah yerine taşınabilir.
    thomas bernhard dünyaya yön verecek renkte bir beyne sahipken siyah beyaz işlerle uğraşmayı boşuna seçmemiş,, edebiyat en değerli.
  • thomas bernhard'ın 1975'te yayımlanan kitabı. bitirdikten sonra izole olma ihtiyacınız dayanılmaz olacak. nasıl yazıyorsa 10 sayfası da 250 sayfası da cerrahi operasyon adeta.
  • thomas bernhard'ın görünürde silindirik bir ev inşaatının aşamaları ve ölen arkadaşının notlarının tasnifi gibi anlatılan, ama temelde tüm bir toplum, ahlak, eğitim ve zihniyet eleştirilerini ortaya koyduğu, elindeki baltayla dönemin donmuş anlayışlarına sert darbeler indirdiği romanı.

    "bu denemenin daha ilk satırlarını yeniden okuduğumda roithamer'in kısa anlatımlı düzyazılarını toplu halde kitap olarak çıkarmak düşüncesi geldi aklıma, çünkü her şeyin, ama asla dikkate değer bir şeyin çıkartılmadığı ve yayımlanmadığı bir zamanda, asla gerçekten özgün olmamakla kalmayıp aynı zamanda da son derece dâhiyane bilimsel olan ve her yıl yüzlerce ve binlerce ton ahmaklığın kâğıda dökülüp piyasaya sürüldüğü, sefih avrupa toplumunun ya da, çekinmeden sefih dünya toplumunun tüm sefih çöplüğü olduğunu söyleyebiliriz, sürekli sadece düşünce çöplüğü üretilen bir zamanda ve bu sürekli kokan ve sürekli olarak her şeyi en iğrenç biçimde tıkayan düşünce çöplüğünde düşünce ürünleri diye sürekli bunların takdim edilmesi, oysa düşüncenin sadece çöp ürünleri olduğu böyle bir zamanda roithamer'inki gibi gösterişsiz ve süssüz bir sanat olan düzyazı metinlerini yayımlamak mutlaka görevdir, asla dikkat çekmeyecektir diye düşünüyorum, ama gene de kaybolmamalarını sağlamalıdır…"
  • bernhard, romanda ludwig wittgenstein'ın yaşamından bir kesiti esas alarak roithamer karakteri odağında, düş gücüyle genişletir. -wittgenstein 1920'li yıllarda viyana'da kız kardeşi için sıra dışı bir geometrik tasarımla bir ev inşa etmişti-

    "bir gövdenin konumunu sabitlemek için düz bir çizgide olmayan en az üç dayanan noktası olması gerekir, diye yazmıştı roithamer."

    cümlesiyle başlar roman.

    " roithamer gibi karakterlerin, onun ve benim ülkem olan böylesi bir ülkede, temelinde işleri yoktu, böyle bir ülkede onlar gelişim gösteremezlerdi ve bu gelişim gösteremezlik içinde sürekli olarak bilinçliydiler; böylesi bir ülke, böylesi bir ülkenin utanmazlıklarına karşı çıkmayan insanlara gereksinim duyar. böylesi bir devlette, roithamer'in her zaman yinelediği gibi kamu düşmanı bu devletin vicdanı roithamer gibi birçok insana karşı suçludur. vicdanında bütünüyle hain ve alçak bir tarih yatmakta.

    ...orada devletin vatandaşları yalnız ikinci, üçüncü ve dördüncü ama her durumda yalnız en son seçeneğe razıdır. burada zihinsel gücün bütün belirtileri hemen zihinsel güçsüzlüğe dönüşür. burada ilerleme uğraşı, yükselmek boşunadır. zihinsel yetileri olan bir insan bu ülkeye ve devlete sırtını dönmelidir."

    " biz hiçbir şeyle yükümlü değiliz. tıpkı çocukken akla uygun biçimde çalışırsak ancak o zaman iyi yaşama hakkımız olacağına ikna edildiğimiz gibi.
    anne ve babamız, sözde eğitim yetkilileri bizi kendi amaçları için eğittiler, her zaman kendi amaçları için eğittiler."

    " biz bir okula sadece mahvedilmek için gireriz. okullar, devasa mahvetme kurumlarıdır. insanı bozma kurumları, diye yazmış roithamer."

    " toplum yüzünden hastalananlar ve toplum; milyonlarca insanın kendisi yüzünden hastalananlardan başka bir şey değil."

    "biz önce yakınlarımıza tutunabiliriz sanırız ama yakınlara tutunmanın, kısa sürede gördüğümüz üzere, zihnimizin intiharı, ruhumuzun ve mizacımızın intiharı anlamına geldiğini anlarız. sonra biz akıl/ruh uzmanlarına dümen kırmak zorunda kaldığımıza inanırız çünkü sürekli yardım aramaktayızdır ama her zaman derin bir hayal kırıklığına uğrarız, derin'in altı çizilmiş, sadece derin hayal kırıklıkları."

    " çocukluk, her durumda bütünüyle kopmayı engelliyordu, bütünüyle kopmanın altı çizilmiş."

    " biz sürekli düzeltirz, kendimizi düzeltiriz en büyük acımasızlıkla çünkü her an her şeyi yanlış yaptığımızı kavrarız. yanlışlığı düzeltiriz, bu yanlışlığın düzeltisini de düzeltiriz ve bu düzeltinin düzeltisinin sonucunu da düzeltiriz ama asıl düzeltiyi -intihar- erteleriz. her zaman düzeltmeye çok yaklaşırız, her şeyi düzeltmeye, kendimizi öldürerek, gene de bunu yapamayız.
    zeminsiz bir yanılgı olarak tüm varoluşumuzu ve tabiatımızın tahrifata uğramışlığını düzeltmek, diye yazmış roithamer."

    _buradan itibaren de bernhard'a biraz kırılıyoruz.

    " onun kendi hemcinslerinin (kadınlar) hainliğinden ayırt edilemeyen hainliği..."

    "en yalın biçimde tabiatı sebebiyle, kadın cinsiyeti, kadın olduğu için, bugün kimse bunu dile getiremeye cesaret edemiyor. akla karşı ve sadece duyguya yatkın, bütün olanaklarıyla akla karşı... dişil insan, diye yazmış roithamer. kadın cinsiyeti ilk iyi niyetlilikten öteye zihinsel olarak geçemez."
hesabın var mı? giriş yap