koşer

• kaşer de denildiği vakidir.
• (bkz: kaşer)
• yahudinin (bkz: helal) i. mevcut dünya düzeninde en saf ve katkısız, bu koşer besinler kalmıştır.
  
  kendileri böyle beslendikleri için, beslenme-yaşam süresi ilişkisini irdeleyen arkadaşların, musevilerin ortalama yaşam sürelerini incelemelerini tavsiye ederim.
  
  ayrıca katkı maddeleri, hormonlu tohumlar ve gıdaların çıkış noktası da, bu kaşerin bir üst rafıdır!!!
• yolcunun talebi üzerine havayolu şirketlerinin anlaşmalı olduğu kurumlardan (havra, sinagog) hazirlatip, okutup üfletip, paketletip el degmeden yolcusuna servis ettiği yahudi yemeklerine verilen isimdir. bir nevi helal gıda.
• sefarad yahudilerince kaşer, aşkenaz yahudilerince koşer diye telaffuz edilip, yahudiliğe göre; yenilmesi ve kullanılmasında dinen bir sakınca bulunmayan helal ürünler belirliymiş. bunları belirleyen kurallara ise kaşerut ya da kaşrut kuralları adı verilirmiş.
• (bkz: şehita)
• domuz, av eti, at eti ve kabuklu su ürünü yeme.
  çift toynaklı, yüzgeçli ve pulluları ye.
• etin kesiminden öte yemenin kurallarını da içeren kavram.
  talmud'a ilişkin okuduğum bir kitapta yavrunun besini (süt) ile annenin etini (et) bir arada yemenin zalimlik olduğu yazıyordu. yemenin de bir ahlakı olmalı elbet, hiçbir kuralı olmadan herşeyi bir arada yiyebilmemeli insan.
• inancın helal olmasını temel alan yahudi öğretisi.
  müslümanların ki ile eşdeğer. farklı yok ancak zihniyet olarak farkı var. bir müslüman dışarda yediği etin helal olup olmadığını sorgular. ben görmedim, yalan olmasın şimdi. öyle diyorlar. türkiye de helal gıda sektörüne teveccüh son yıllarda rağbet görmeye başladı. sağ popilizminin etkisinden olsa gerek. ürünlerin üstünde helal, araplara ihraçsa halal yazar. farkındalığın oluşması yıllar almışken yahudilerin koşeri millet politikasıdır. kendilerini tüketimde belli ettirirler dünyanın her yerinde.
• bildiğim kadarıyla peynir ile domuz beraber yenmiyor. ama peynir tek başına yeniliyor veya tost olabiliyor. ama yengen veya çizburger olmuyor. ama hamburger ok. döner ok. iskender no.