kötü öpüşen kadınlar

• yinede hiç öpüşmeyen kadınlardan iyidirler tabi.
• öpüşmezler. öyle sanırlar.
• kötü öpüşmek diye bir şey yoktur. öpüşme tarzları vardı. kendisi gibi öpüşen birini bulduğunda, mutlu olacak; dünyada ondan güzel öpüşen olmayacaktır.
• (bkz: dudakları ince hatunlar)
• ağızlarını açmalarının istendiği yegane 2 durumdan birinde yapmayıp, istenmeyen her durumda ağızlarını açarlar.
  
  ancak güzel öpüşen kadının dırdırına bir şey demiyorum. sevdicekse katlanılır ona. genetik kodun toleransı bi nevi.
• hiç görmediğim bir tür. ama kötü öpüşen adam gördüm. bir saniye izah edeyim yanlış anlaşılmasın. çocukken dayımınoğlu bizde kalıyordu bir ara. ben küçüğüm o da 15-16 yaşlarında. bir gün odama bi' gittim. beynimden vurulmuşa döndüm dostlarım. benim oyuncak bir gitarım vardı. bizim dayıoğlu (isim verip rencide etmek istemiyorum noah diyeyim) gitarı almış sap kısmını haaaauuuuummmm hauuummm diye öpüyor. ne yapıyorsun noah abi dediğimde bana duyarsızca sırıtarak öpüşmeyi öğreniyorum demişti. o günden sonra iki şey oldu:
  
  1. kötü öpüşme ya da nasıl öpüşmemeli dendiğinde aklıma hep o sahne geldi.
  
  2. bir daha hiç gitar çalmadım. blok flüte bile mesafeli yaklaştım.
  
  ne zaman bir gitar solo duysam hüzünlerim, içim bir tuhaf olur. hey gidinin noah abisi...
• kötü öpüşen bi' sevgilisi olabilir.
• bir de bunun ısıranı vardır ki adamı soğutur. ısırarak niye yiyişirsin lan? tamamen kelimeden yola çıkarak böyle davrandığını düşünmekteyim.
• sevgilileri az votka içen kadınlardır. hem votka içme hem de bok at kadının öpüşmesine sevişmesine. yek yea...
• ön dişlerini kilitleyip dudaklarını da yüz felci geçirmiş gibi hareketsiz bırakan kadınlar. french kiss'ten hoşlanmayan kadınlar.