• uykum var izlerken gider yatarım diye başlayıp, ağzım açık izlediğim belgesel.

    birisinin kafasına koyduğu şeyleri yapmak için neleri yapabileceğini tahmin edemiyor insan.
  • “akıl sağlığı” denen şeyin “toplum sağlığı”na karşı ne kadar önemli olduğunu ve

    --- spoiler ---

    bir insanın bir değil, iki değil, üç (3!) defa eşini/sevgilisini öldürmüş bir insanın serbest kaldığında kendisi gibi kötüleri bulup daha kötü şeyler yapabildiğini anlatan 4 bölümlük belgesel.
    --- spoiler ---
  • hollywood'un pompaladığı müstakil evlerde yaşayan sakin ve vergisini ödeyen amerikalı profilinin içinde ne tür sapıklıklar çıkabileceğini gösteren, gerçek bir olay olduğu için izlemenin kesinlikle zaman kaybı olmayacağı kaliteli bir netflix yapımı.
  • amerikan adalet sisteminin ne kadar bok olduğunu bir kez daha gösteren yapım.

    --- spoiler ---

    adam evinin garajına ceset gömüyor kefaletle serbest kalıyor ve bu adamın ev arkadaşı neydi adı? *stockhon* mu her ne boksa 17 yaşında bir kıza tecavüzden kaçak yaşıyor, pizzacının kafasına bombayı yerleştiriyor ve tahmini 5 yıl bile ceza almadan tahliye oluyor evleniyor ve çocuk yapıyor.
    --- spoiler --- biz sık sık adalet bu ülkede sadece kadın ismi deriz ama abd bu konu da gerçekten bombok.
  • 4 bölümden oluşan, son derece sürükleyici bir netflix yapımı.

    zaman kaybı diye düşünmeyin, tatava yapmayın izleyin.
  • ilk bölümüyle "oha" dedirten, konusunu gerçek hayattan alan 4 bölümlük mini netflix belgeseli.
  • tek bir seferde izlediğim belgesel olmuştur. suç belgesellerini beğenenlerin kaçırmayacağını düşünüyorum.

    kafamda deli sorular bırakan ve oldukça fazla soru işareti bırakan bir belgesel oldu.

    --- spoiler ---

    - yüksek dozdan mı kalpten mi gittiği belli olmayan ikinci pizzacı için neredeyse hiçbir bilgi verilmedi. ne araştırıldığını ne de tüm olaydaki yerinin sorgulandığını göremedik.

    - bu kadar çer çöp toplayan tayfanın evinden doğru düzgün bir ipucu çıkmaması enteresan. rothstein denen adımın elinden çıkan çizimleri de doğru düzgün göremedik. veya csi kafasıyla herhangi bir metaryalin bomba düzeneği ile alakasını bulamamaları garip.

    - olaydan bir 1-2 yıl sonra ortaya çıkıp tanık olanlara nasıl bu kadar güveniliyor, bu beni gerçekten şaşırttı.

    - bir adamın bir evden aldığı ceseti kendi evine götürmesi ve buzluğa koyup o ceseti parçalama planları sonrasında devlet tarafından mahkemeye kadar para yoluyla tahliye edilmesi inanılmaz saçma. ne kadar cinayeti çözme adına yaptığı yardım olsa bile delil karartması bu saatten sonra içten bile değildi.

    - bu noktada biraz cesar pavese'ye bağlıyacağım. sen ne kadar zeki olursan ol karşındaki kadın seni ölüme götürebilir. diehl-armstrong 5 tanesini götürmüş mezara, sonrasında pizzacı wells'in de bir fahişe nedeniyle öldüğü ortaya çıktı. her erkek tehlikede!

    - her suç dizisinde/filminde gördüğümüz amerikan güvenlik güçlerinin kendi aralarındaki çekişmelerinin burada da inanılmaz ölçüde olması beni biraz şaşırttı. bu kadar göz önünde olan bir olayda bile neredeyse delil karartmış olmaları inanılmaz.

    - belgesel yapımcısının "o dönemde çok da yapacağım bir iş yoktu" diyerek olaya atlaması ve bunu on küsur sene devam ettirmesi inanılmaz. daha inanılmazı bu işsiz sayesinde amerikan adalet sisteminin kaçırdığı suçluların yakalanması.
    --- spoiler ---
  • bak herşeyi geçtim şu rothstein denilen iblisle ilgili polis,fbi,atf her ne boksalar nasıl bir araştırma yapmışlar hayret ediyorum.
    herifin evinde ceset var bir,adamın güya intihar notunda banka soygunuyla ilgisi yoktur diyor ki intihar edecek kişinin çokta umrumda olurdu sanki bu iki,fbi ajanı herifi sorgulamaya girdiğinde adam sizin gözünüze sokuyor ve diyorki "burda en zeki kişi benim" diye açık açık size meydan okuyor bu üç,polis haritanın son noktasında mavi bir minibüsten bahsediyor ve adamın mavi minibüsü var bu dört.
    yahu en önemlisi evindeki yığınla çöpün arasından ok işaretleri koyduğu harita çıkıyor ve bankaya bırakılan notların kopyaları çıkıyor ve bu evi arayıp fotoğraflayan polis bunları seneler sonra görüyor.
    abi bu kadar gerizekalı bir grup lanet olası federalleri ve polisi biraz zeki birisi çok rahat kandırır.olay ta en başından çözümlenebilecekken salak salak dolaşmışlar orada burada.
    dediğim gibi daha önce cinayetten hüküm giyen deli kadının nasıl dışarda olduğunu,çocuk tecavüzcüsü bir adamın nasıl dışarda olduğunu ve daha birçok kriminal tiplerin ufacık bir yerleşim yerinde toplantılar yapıp,planlar yapıp organize suç işlemelerini saymıyorum bile.
  • kesinlikle tavsiyedir. yakın tarihte olması, birçok görüntünün ve kaydın çok net olması. ve olayların boyutunun inanılmaz dereceye ulaşması, 4 bölüm az gelmiş diyeceğiniz bir suç belgeseli.
  • kaç zamandır karşıma çıkmasına rağmen "ayyy ben korku türünde şeyler izlemeyim gece uyuyamamam..." der dururdum. dün şeytan dürttü başladım izlemeye. tabi bu izleme öncesinde ekşideki yorumları tek tek okudum gayet iyi bilgiler vermişler sağolsunlar. başlayalım bakalım ağır spoiler içeren entrymize :))

    --- spoiler ---

    şimdi efendim filmin ismi googlenınca "amerika'nın en şeytani banka soygununun gerçek hikâyesi" yazıyor. kesinlikle konuyu fazlasıyla abartmışlar. bir kere film psikopat 8 kişinin biraraya gelmesiyle gelişen banka soygunu, adam öldürmek, ceset saklamak gibi birtakım korkunç olaylar silsilesini anlatıyor. bu tip olaylar her yerde yaşanır yani abd tarihi bu tip olayların daha da karmaşık ve kötüsünü görmüştür. her neyse şimdi en bilinemeyen ya da olaylar içindeki rolleri tam anlaşılmayan kisiler üzerinden yorum yapayım. (isimler sonra eklenecektir.)
    ölen 2. kurye: olayla ilgisi nedir? neden kaçtı? neden öldü ya da intihar etti bilen yok? filmde de sonlara doğru tamamen unutuldu. bu adam boşa atılan mermi gibi hayattan geldi ve geçti.

    james (marjorie'nin sevgilisi) : ya bu zavallıya ne demeli? hem bir deli ile yıllarını geçir hem de seni öldürsün. sebep ne bilen yok anlatılanlar tamamen yalan. donmuş hindi gibi bu dünyadan ayrılmak belki günahlarını affettirir. bu adamda karavana olmuş bir hayat yaşamış.

    hayat kadını: sonradan imana gelmiş gibi bir hikaye anlattı ama bu anlattıklarının başı ve sonu tutarsız geldi bana. fbi da dikkate almamış olacak ki pek tınlayan olmadı kendisini. hayır bir de brian'dan çocuk yapmış falan filan.

    bill'in tecavüzcü ev arkadaşı: şimdi efendim ne bok yerseniz yeyin sonunda "tamam ya ben adam kestim, doğradım, yaktım, küçük çocuğa tecavüz ettim ama gelin uzlaşalım" diyerek az bir süre hapiste yatacağınız, katil, sapık ve pislik bir mahluk olarak yaşayacağınız bir ülke düşünün. burası işte abd. bu sapıkta abd vatandaşı ne yaparsa yapsın hayatına devam ediyor bu olayla ilgisi var ama beyimiz konuşmuyor -the net- ahhh sen türkiye de yaşasaydın gör o zaman hapiste neler olurdu ve sen nasıl bülbül kesilirdin ahhh işte.

    balıkçı adam : abimiz hapiste yatmaktan çok mutlu. olaylara ilişkin az ve bağlantısız bilgi verdi yinede sağolsun. belki bill ve marjorie ona her şeyi tam anlatmadı ya da anlatılırken kafası iyiydi. kismende olsa itiraflari sayesinde deli kadın hapiste geberdi.

    şişko bill: marjorie'ye aşık olan sosyapat. çok zeki olduğunu düşünüyor belki de öyle ama bu malın amacı neydi? neden birini öldürmek için gerçek bomba koydu? deli bir kadınla yıllarda süren kavgalı ilişkiye neden devam etti? bence cevabı belli kendisi de deli ve zararlı birisi, banka soygunu tamamen fiyasko olan bir plandı ama birisini öldürerek olayın içinde olduguna dair kanıt bırakmak istemedi. tek merakım marjorie'yi neden ihbar etti?

    marjorie : kötülük dehası olarak tanımlanan ana karakter. sanki diğerleri ondan aşağı kalırmış gibi kadına yüklenmişler. deli, acımasız bir katil, usta bir manipülatör tıpkı bill gibi. hala hapisteyken saatlerce suçsuz olduğunu bağırarak anlatması iticiydi. lan bi sus öldürdüm de gitsin manyak karı, öldürmedim desende seni o delikten çıkartmayacaklar bari itiraf et öte tarafta sorgun hafiflesin..neyse geberdi gitti cehenneme, ateşi bol olsun.

    bence mağdur ve saf olan brian : polislerin karşısında direnmeyip bildiklerini itiraf etseydi ve embesil eyalet polisi biraz aklını kullansaydı bugün hayatta olurdu. gerçekten çok saf ya da çok korkak biri olabilir. sonuda kötü oldu garibin. ama bu soygun planında onunda aklının yettiği kadar iştirakçi olduğunu düşünüyorum.

    gelelim kahrolası federallere. abd denilen ülkede de polis ve fbi arasindaki çekişme bu kadar açık anlatılamazdı. belgeselde her iki kurumunda iyi elemanlarla çalışmadığı ortaya çıkıyor. özellikle brian elleri kelepçeli halde beklerken trafiği kapatmak ve bunun sonucunda bomba imha ekibinin olay yerine geç gelmesi ve bombanın patlaması gayet malca bir plan. adam pisi pisine öldü yetmedi deliller arasında bağ kuramama, birbirine bilgileri eksik aktarma sonucu abd tarihinin bana göre en "beceriksiz" soygun olaylarından biri aynı derecedeki beceriksiz insanlar tarafından çözüme ulaştırılamadı.

    spoiler ---

    ilk bölümün heyecanı dışında özellikle son bölümün basitliği ve sonuçsuzluğu nedeniyle orta kalite bir film diyorum. yine de izlenebilir. iyi seyirler.
hesabın var mı? giriş yap