• dünyada ilk defa kullanılmış bir mikrofonlama tekniği kullanılmış olan albüm.
    örneğin, 'güzel bir gün' de mikrofonu teoman'ın boğazının içine implant şeklinde yerleştirmişler. bütün balgam, tükürük ne varsa hepsi çok net duyuluyor.
  • teoman artık aynı şarkıları farklı farklı yorumlarla bizlere dinletmek yerine artık yeni şarkılara odaklansa daha bi güzel olur kanaatindeyim. tamam şarkılar güzel, her bir yorumun güzel, yaşlandıkça sesinin çatallaşması harika ama ne bileyim amk sonunu bağlayamadım. eleştiri niyetiyle başlayan bir entry daha başarılı olamadı.

    tanım: albüm
  • teoman'ın albüm için yayınladığı basın bülteni:

    " arkadaşlar merhaba,

    yıllarca resmi basın bültenleri yazdıktan sonra, bu kez resmiyeti bırakmaya karar verdim. 12 ocak 2018 tarihinde çıkacak albümüm “ koyu antoloji”yi, kendi ağzımdan anlatacağım sizlere.
    “koyu antoloji” 26 eski şarkımın yeni düzenlemelerle biraraya getirilmeleriyle oluştu. bu şarkıları seçerken, şarkı yazma stilimi en iyi gösteren şarkıları almaya çalıştım. sadece buna dikkat etmedim, ayrıca yanyana birbirini tamamlayacak olmalarını da bir kıstas olarak aldım. bu albüme aldığım şarkıların çoğunluğu, hit şarkılarımın yanında biraz geri kalmış olanlar. ticari olarak bana çok katkıları bulunmasa da, ben o şarkıları yazmak için çok uğraştım ve onları seviyorum. ana amacım bu şarkıları – ve başka projelerde yapacağım diğer şarkılarımı- geleceğe derli toplu bırakmak. bu albüm de o yüzden yapıldı.
    21 yıllık kariyerim boyunca, 10 albüm içerisinden seçtiğim bu şarkıları, eski hallerinden çok başka bir tarza büründürmeye çalıştım ekip arkadaşlarımla beraber. yaklaşık bir buçuk sene süren bu çalışmamızda ana oyuncular; düzenlemeleri yapan ve albümün prodüksiyonuyla sonuna kadar ilgilenen; mehmet cem ünal ve safa hendem. memo ve safa - aynı kendilerinin de sık sık dile getirdikleri gibi- albümün sahibi gibi davrandılar. hatta memo, benim fikrimi sormadan, yurtdışından beğendiği ses mühendisleriyle bile iletişime geçti ve bu albümün miks ve masteringini yapan - depeche mode ve nick cave gibi sanatçıların ses mühendisi- kevin paul ile uzun mesailer geçirdi.
    albümün kartonetinde prodüktör olarak beni göreceksiniz ama memo ve safa düzenlemeleri yapmakla birlikte, albümün prodüktörü de sayılırlar. albümün şarkıları, soundu vs. gibi genel kararlarımı onlara söyledikten sonra, çok seyrek olarak işlerine karıştım. baktım ki, çok hevesliler ve benden çok daha çalışkanlar, kritik bir çok kararı onlara bıraktım.
    4 parçada ise düzenlemeleri tuğrul akyüz yaptı. tuğrul’u vega grubundan tanırsınız.
    görsel yönetmenimiz esen demirci, albümle ilgili tüm tasarımları yaptığı gibi, albümde yer alan 26 şarkıya çok özenli lyric videolar hazırladı. bunları resmi you tube channel sayfamızdan seyredebilirsiniz. (https://www.youtube.com/user/teomantv/)
    albümü ve şarkıları dinledikten sonra hemen anlayacaksınız gerçi ama düzenlemeler ve soundumuz, eski anlayışımızdan çok farklılar. albümün düzenlemelerine başlarken, aranjörlere verdiğim direktifte şunları belirttim ilk olarak; şimdiye dek “ ticari” dediğimiz hiç bir kurala uymak zorunda olmadığımızı, şarkımızın radyolara- televizyonlara uygun olması için hiç bir şey yapmayacağımızı, klipler ve diğer görseller için sadece “ internet” i kullanacağımızı vs.…
    düzenlemeleri yapanlar, en çok, dramatik etkiyi ve atmosfer yaratımını önemsediler. şarkılarıma, “hikaye”lerime katkı vermeyi amaçladılar, alışageldiğimiz düzenleme kalıplarından da kaçındılar. uzun intro’lar, uzun outro’lar var bir çok şarkıda. dramatik bir filmin “ soundtrack”i havasını vermek istedik.

    ayrıca, bu albümün “insanların kanlarını fıkır fıkır kaynatacak bir albüm” olmayacağını da belirttim çalışma arkadaşlarıma. “koyu” ismi oradan geliyor zaten. albümde bir sürü “koyu” şey var; enstrümanların tonları, şarkıların sözleri, benim vokal tarzım, şarkıların düzenlemeleri, ritmi vs.
    vokal tarzı olarak da “şarkıcı” değil, “anlatıcı” formunu tercih ettim. genelde şarkıları normalde olduğundan çok daha pes-kalın- - koyu- söyledim. hatta bazılarını neredeyse sadece “konuşur” gibi söyledim, öyle kaydettik. bazıları bir kerede öylesine kaydedildi. beğendik, olduğu gibi bıraktık.

    albümün video klibi; “tuzak” damla yolaç tarafından yönetildi.

    bu albümün insanları eğlendirmesini amaçlamadım. hayalim; bu albümün, evde, tercihen gözler kapalı, dikkatlice dinlenmesi. benim yazmayı sevdiğim şarkı formunda, içerik de çok önemli olduğundan, dinleyicinin şarkı sözlerime konsantre olmasını istiyorum.

    albüm, 2 cd olarak yayınlanıyor. önümüzdeki aylarda, 3 lp’lik bir “ box set” i de çıkacak.

    bu albüme aldığım 26 parçayı, eski düzenlemeleriyle de çok seven dinleyicilerim var zaten. ama bu albüm, farklı bir albüm. bu çalışma, daha önce bahsettiğim, kariyerimdeki şarkıları gelecek dinleyicilerime daha “derli toplu” bırakma konusunda, içimi rahatlatıyor. biz, bu albüm için çalışanlar, yaptığımız işten çok memnunuz. umarım, dinleyiciler de aynı hazzı alırlar.

    sevgiler
    teoman "
  • ellerim -neredeyse titreyerek- spotify’i açtım dinlemek için, namuzsuz çok da iyi albüm ismi bulmuş diye düşünerek.

    önce baştan sona seçtiği şarkılara baktım, ay ay tuzak’ı da almış, amanınnn bazı yalanlar da var diye içim coştu. bir kapıda bir süredir görmediğim sevgilim az sonra şuracıktan çıkıverecek diye beklerkenki heyecanla aynı duygular desem, abartmış olmam herhalde.

    bu adam hiçbir şey değilse, çok iyi bir şair diye düşünürüm hep, ama bu antolojideki yorumlarıyla küllerinden doğmuş, kırkına merdiven dayamışlarımızın ergenliğine, genç yetişkinliğine, orta yaşlılığına şefkatlice dokunmuş. gözlerim dolu dolu dinledim, tuzak ve bazı yalanları ilk dinlemede beşer kere dinleyerek, ben bunu çevire çevire en az iki ay dinlerim diye düşünüp mutlu oldum. hayatta insanı mutlu eden bu ufak tefek sürprizler, karşılaşmalar, ne kadar değerli, hele insan yaş aldığını her gün farketmeye başladığı yaşlara gelince. sağol teoman.
  • haha ilk çıktığından beri "o şarkıları dinlemek istesem açar dinlerdim, yıllardır yüzüne bakmadığım, on beş yıldır bir kez hatırlamadığım şarkıların yeni düzenlemelerini niye dinleyeyim ki?" diye yüzüne bakmıyordum, spotify gözüme sokuyordu "dinle ya bak," diye, burada denk geliyordum, hep de "bu kadar güzel ve hiç dinlemediğim birçok albüm var, niye zaten bildiğim şeyleri yıllardır dinlememişken şimdi dinleyeyim?" diye reddettim.

    bu sabah, belki dolores o'riordan'ın ölümünden sonraki geçmişe duyulan müzikal özlemin etkisiyle, belki de dinleyecek bir şey seçmeye üşenmekten, spotify yine gözüme sokunca "tamam ya, gönder gelsin," diye başlattım albümü. vaov. ben bu kadar temiz göt olmadım. gençken bile teoman'ı, yalnızca alternatifi yok diye dinlediğimin farkındaydım, henüz çok gençken bile bu şarkıların asıl halleri bana çok pop gelirdi, daha müziği keşfetmemişken bile "bu rock müzik değil, öyleymiş gibi davranılmasına ne gerek var?" derdim. teoman iyi ki yaşlanmış ve iyi ki bu albümü yapmış, o şarkıların rock müzik olmak gibi bir derdi zaten yokmuş, o da gençken öyle olsun istemiş belli, ama bu şarkıların asıl halleri sanki bu halleriymiş yahu. sanki bir nick cave and the bad seeds, leonard cohen, tom waits albümü dinliyor gibiyim, usul usul hikaye anlatıyor, sesi de çok güzel yaşlı erkek sesi olmuş, yıllardır yüzüne bakmadığım halde bir teoman albümü dinlerken keyif alacağımı hiç düşünmezdim, gerçekten temiz göt oldum ve çok iyi oldu. kendisi de eğer bu saydığım şarkıcılarla kıyaslanmak istemişse, hedefini gözünden vurmuş, tebrik ederim. şarkılar hatırladığımız şarkılar evet, ama bu şarkılar böyle değildi, baştan beri de böyle olmalıydı belki de, yıllar güzel dinlendirmiş bu şarkıları, gerçekten bu potansiyeli böyle değerlendirmek de büyük bir başarı, herkes dönüp eski şarkılarına "bunu böyle değil de şöyle yapsaydık keşke," diyordur muhtemelen bir on - yirmi yıl sonra, ama teoman o keşkeyi gerçekleştirmeye güzel cesaret etmiş, ayrıca birçok yorum sesinin kötüleştiği yönünde ama bence sesi güzel oturmuş, şarkıları kirli söylemeye çalıştığı dönemleri olmuştu ya, ama şimdi gerçekten kirli söylemesi belki de isteğe bağlı bile değil ve o kirlilik bu şarkıların ruhuymuş meğer. hatta benim teoman'ı takip etmeyi bıraktığım yıllardan şarkıları da var, ilk kez bu halleriyle dinleyince o şarkıları da çok sevdim lan, çok şaşırdım sevdiğime de, muhtemelen "bakın çok acayip bir şey yapıyoruz, uzun sözlü, şiirsel, leonard cohenvari bir albüm yapacağız, ama gitarlar baskın olacak çünkü rock yapacağız yine de, ben de bağıracağım," diye kaydetmişse esas hallerini sevmezdim bile, bu halleri sakin sakin, kirli kirli, ne doğal geldi ilk dinlediğimde, çok hoş ya.
  • bu entry’yi yazarken “tatlı evinnn çocuklarınnnn, sahibiysen tuzak bunlarrr” diye fısıldayarak çığırıyorum, zira içeride çocuk uyuyor. akşamüstü yatırırken görecektiniz ama, daha uyumuyor diye verdim coşkuyu, “anan ergenliğine döndü evladım, inşallah birazdan çıkacak” diye ne şakalar, ne nükteler sonra, evimiz şenlendi ayol. ben senin gibi kocanın bilinçaltını severim.

    fakat koyu antolojiyi dinledikçe ve eski şarkıların sözlerini hatırladıkça, bir daha belirtmek isterim ki bu hayatı sen ben değil teoman yaşadı arkadaşlar. renkli rüyalar oteli senin, duş benim coşup şarkılara eşlik ederken ne yapıyorsun derseniz, kıçı düşmüş eşofmanımla çerez yiyorum. zalımsın teoman.
  • şarkıları biraz daha "koyu" yorumlayarak farklı bir tat veren teoman albümü. lakin ben pek çok şarkısının orijinal halini daha çok seviyorum. farklı bir konser tecrübesi gibi olmuş. teoman gerek konserlerinde, gerek son albümlerinde son zamanlarda böyle şeyler yapmayı seviyor zaten.
    umarım derleme/yeniden uyarlama olmayan güzel albümlerini görürüz. bir de ortaçgil ile yeni bir konser turuna çıksa epey güzel olur. türkiye'de en beğendiğim konser albümünü çıkardılar :)
  • teoman'ın 26 şarkıdan oluşan ve hit şarkılarını yeniden seslendireceği albümün adı; aralık ayının ilk haftası piyasaya çıkması planlanıyormuş. ayrıca "alışılmışlığın dışında daha bir damar ve daha bir ağır olacak." demiş teoman.

    bugün çıkmış albüm.

    spotify
    apple müzik
    youtube**
  • paramparça bu koyu haliyle olması gereken ruha bürünmüş, popüler müzikten bir tık daha uzak ve insanın içine daha derin işleyebiliyor şimdi. biraz da nostaljik geliyor herhalde şarkılar, teoman'la beraber biz de yaşlandık hissini uyandırıp yer yer göz doldurabiliyor albüm dinlerken.
  • karanlık bir odayı kırmızı ışıkla aydınlatıp, çikolatalı tütsü yakıp yere yatarak hareket etmeden dinlenilmesi gereken albüm.
hesabın var mı? giriş yap