• krill yağı alırken dikkat etmeniz gerekenleri kısaca yazayım,

    krill yağı içeren kapsüllerin büyük kısmının tamamı krill yağından oluşmaz. çoğunlukla krill yağı, somondan elde edilen omega 3 yağ asitleriyle birleştirilir. (somondan elde edilen omega 3 yağ asitleri içermesi gayet iyi bir şey zira hamsi gibi sığ su balıklarından elde edilen balık yağlarını kullananlar da var. balık yağının kilo yaptığı yaygın inanışı bu yüzden doğrudur ancak kaliteli bir omega-3 yağ asidi ve krill yağı kesinlikle kilo yapmaz. eğer kilo almaya ihtiyacınız varsa almanıza, vermeye ihtiyacınız varsa vermenize yardımcı olacak bir besin takviyesidir.) sadece krill yağı mı alıyorsunuz, krill yağı içeren bir ürün mü alıyorsunuz, krill yağı içeren bir ürünse geri kalan bileşenler nelerdir, gibi konulara dikkat etmek gerekiyor. 'krill yağı içeren nokta nokta besin takviyesi' yerine 'krill yağı' diye satış yapan uyanıklara dikkat edin. kapsülün tamamı krill yağı içermek zorunda diye bir şey yok ama ne içtiğinizi bilin. eser miktarda krill yağı konmuş ürünü de krill yağı içiyorum diye içmeyin.

    krill canlısına rengini veren kırmızı maddenin ismi astaksantindir ve astaksantin çok kuvvetli bir antioksidandır. krill yağı kullanmanın en büyük amaçlarından biri de zaten o astaksantini almaktır. nitekim kırmızı renkte olmayan bir kapsül de kesinlikle astaksantin içermiyordur. astaksantin tek başına krillden elde edilmez, kırmızı renkli deniz canlıları ve alglerde de bol miktarda bulunur. aldığınız üründe bu canlılardan elde edilmiş astaksantin de olabilir. önemli olan ürünün gerçekten astaksantin mi içerdiği yoksa boyar madde hilesine mi maruz kaldığıdır. krill veya astaksantin içeren kapsüller turuncudan bayrak kırmızısına dönen bir renk aralığında olurlar. düşük oranda astaksantin içeren bir krill yağı ürünü kan kırmızısı koyuluğunda olmaz örneğin. bu anlamda hileli bir ithal ürünü ülkeye sokmanız mümkün değil ancak bazı yerli üreticiler maalesef hile yapabiliyorlar.

    krill işlenmesi maliyetli bir canlıdır, kaliteli bir ürün alacaksanız o ürün kesinlikle ucuz olmaz. krill yağı oranı yükseldikçe fiyat artar. astaksantin içeriği de ne kadar yüksekse aldığınız ürün o kadar iyidir. bazı üreticiler ve ithalatçlar ürün kutusuna tek kapsülün içeriğinin toplamı yerine günlük alınması gereken miktarın içeriğinin toplamını yazarlar. (2-3 kapsül) tek kapsül değerini baz alın ve toplamda günlük en az %10 oranında astaksantin aldığınızdan emin olun.

    bu sonuncu da benim şahsi önerim, elzem bir şey değil: aldığınız omega 3 veya krill yağları sıvı olmaları hasebiyle jel kapsüllere konurlar. jel kapsüller de jelatinden elde edilir. o jelatin bizim ülkemizde helal ve ucuz olması sebebiyle çok büyük oranda sığır mamülüdür. aldığınız kapsüllerin jelatinlerinin sığır yerine balık olmasını tercih ederseniz balığın besin değerlerinden çok daha büyük oranda faydalanmış olursunuz. sığır jelatini nitelikli şekilde üretilmediğinde bazı zararlı bakteriler üretebiliyor ancak balık jelatininin bu anlamda riski çok daha düşük.

    bu söylediklerim omega 3 kapsülleri için de geçerli. derin deniz balığından elde edilmiş kaliteli omega 3 yağ asidi mi alıyorsunuz yoksa sığ denizlerde yetişmiş ağır metal içeren balıklardan üretilmiş balık yağı mı içiyorsunuz, içtiğiniz kapsüldeki epa-dha miktarı ne gibi konular çok çok önemli.

    son olarak deniz kabuklularına alerjiniz varsa kesinlikle kullanmayın.

    yoğun soru yağmuru üzerine edit:

    ben yıllardır "norwegian fish oil omega 3 & krill oil" kullanıyorum. bana sık sık, (çok büyük olasılıkla yazdıklarım okunmadan) şu olur mu, bunu alalım mı, soruları geliyor. kısaca şunu söyleyim:

    alacağınız ürün içindeki astaksantin oranlarına dikkat edin. 100 mikrogram 1 miligramın onda biri ediyor.

    1000 mg kapsül içinde 80 mikrogram astaksantin varsa o ne kadar ise yarar, siz düşünün. en az ama en az 10 mg olmalı, diyorum. daha yükseği çok çok daha pahalıdır. imkanınız varsa onları alın. paraya kıyın. bu astaksantin insanın vücuduna yapabileceği en değerli yatırımlardan biri çünkü.

    ikinci edit: norwegian fish oil'in ithalatçısı ürünü artık getirmiyor. venatura'dan astaksantini ayrı bir ürün olarak satın alabilirsiniz, omegayı da güvendiğiniz bir yerden temin edin. ikisi bir arada olan ve yeterli miktarda astaksantin içeren başka bir ürün bilmiyorum.
  • çiğ karides gibi kokar.
  • emilimi yüksek olsa da dha ve epa içeriği balık yağına göre düşüktür. balık yağı trigliserid form kapsüller, dha ve epa kaynak sağlayıcı olması açısından daha yüksek oranlara sahiptir.
    kril yağı, kuvvetli antioksidan olan astaksantin içermesi nedeniyle tercih edilen besin takviyesidir.

    dn: günlük kullanım dozu 2 kapsül olduğu için 1'er tane kullanabilirim pekâlâ diyerek kendimce çözüm buldum.
  • krill, karidese benzeyen küçük bir deniz canlısıdır. krill yağı işte bu canlıdan elde edilmektedir. omega 3 açısından son yıllarda ün kazanmış bir gıda takviyesidir. dha ve epa omega 3 yağ yönünden zengindir.hafızaya iyi geldiği bilinmektedir.
  • sosyal medyada sürekli reklam pompalanan ürün. yüksek takipcili doktorlar falan sürekli paylaşıyor. iyi reklam geliri elde ettikleri belli. sözlükte de yazılan bilgilere bakaraktan çoğunun kopyala yapıştır bilgileri olduğu görülmektedir. yani birileri çıkıp şöyle söyle etkileri var diye uzun uzun yazmamış. çoğu yazdırılmış entry kanımca. neyse hakkında ciddi bilimsel makale varsa özellikle yabancı kaynak paylaşsın arkadaşlar. bir ürüne bu kadar reklam pompalaniyorsa bir: iyi para dönüyor. iki: bahsedildiği kadar iyi bir şey değil. üç: aslında iyidir ama ülkemizde çok hileli ürünler satiliyordur. yani iyi araştırmadan umut saçan hiçbir ürünün kullanılmaması gerekir.
  • 3 yildir kullaniyorum, hicbir faydasini gormedim.
  • marka model tavsiyesi almak istediğim canlı yağı. şöyle ifos gibi sertifikalı yüksek epa dha içeren kaliteli bir ürün biliyorsanız yeşillendirin lütfen.
  • çoğu kimse bir şekilde kendi açısından bakıp aydınlatmaya çalışmış sağolsunlar. önce yazılanları okuyup gerekirse bir iki birşeyler ekleyeyim diye düşündüm.
    kısaca toparlamak için aşağıda bilgi vermeye çalıştım.
    insan metabolizması, ihtiyacı olan bir çok hormonu ve vitamini kendisi üretebilir.
    birçoğu da beslenmemiz ile tükettiğimiz gıdalarda ya direkt , ya da endirekt olarak (oluşmasını sağlayan katalizörler ile birlikte) vücudumuza girer. buraya kadar sorun yok.
    (doğal ürünler olarak bakıyoruz elbette beslenme şeklimize, hatırlatmak isterim.)
    gelelim "yağlar"konusuna ki bence en önemli yapı taşıdır vücudumuzun.fazla dallandırıp budaklandırmadan en faydalısı olan "omega-3" yağ asitine gelirsek, hem hayvansal gıdalarda hem de bitkisel gıdalarda mevcuttur.
    faydalarını saymakla bitiremeyeceğimiz ama en basit anlatımı ile "bağışıklık sistemini" çok güçlendirmesi,beyin ve kalp sağlığı için en önemli unsur olması diyebiliriz.
    ( not: 7/24 deniz ürünleri ile beslenen eskimolar üzerinde yapılan bir araştırmada kalp ve damar hastalıklarına yakalanmamaları ve uzun ömürlü olmaları dikkat çekmiş ve bu araştırmalar sonucu "krill yağı" literatüre girmiştir)
    "balık" en bilineni olmakla beraber, kırmızı ette,hatta yumurta ve tavuk etinde dahi vardır.
    bitkisel kaynaklarda ise ceviz,badem,fındık,zeytin,zeytinyağı,semizotu,avakado örnek verebiliriz.
    bu saydığımız omega-3 asitleri hücrelere ve dokulara hemen taşınamaz ve pankreasın yardımıyla bir miktarı (kişiye göre de değişir) ulaştırılabilir. "buna rağmen çok ama çok faydalıdır" deyip o kapıyı da kapatmak istemem.
    en etkin omega-3 araştırılırken soğuk denizlerde yada kış balıklarında, dip balıklarında daha fazla olduğu gözlenmiş. çok soğuk denizlerde yada dipte yaşadığı için çok soğuğa maruz kalan deniz canlıları soğuğa dayanmak için yağlanır.
    "hamsi kışın yenir", "üzerine kar yağması lazım" derlerdi hatırlarsanız. işte tam da etkin omega-3 anlatılmaya çalışılmış aslında.
    kuzey ülkelerindeki balıklar ve deniz canlılarını anlatmama gerek kalmadı sanırım.
    tam da bu aşamada (eskimo lar üzerinde yapılan araştırmayı hatırlayın)
    "krill" denen, bir nevi küçük karidese benzer bir deniz canlısının güneş gören deniz yosunları ile dipte ve soğukta beslenmesi ile bünyelerindeki omega-3 ün diğer deniz ürünlerine nazaran daha zengin olduğu gözlenmiştir.
    ayrıca;vücuda girince hücrelere ve dokulara ulaşması için pankreasın falan ekstra yardımına gerek kalmadığı görülmüş, suda bile çözüldüğü fark edilmiştir.
    yani....kronik rahatsızlığı olanlar için balıktan alınan 10 birim omega-3 ün 2 birimini vücut değerlendirirken krill den alınan 10 birim omega-3 ün 9 birimi hücrelere ve dokulara ulaşmıştır.
    eh ticari olarak bu aşamadan sonra gereksiz gibi görünen bir deniz canlısı inanılmaz paralar etmeye başlamıştır.
    tabi ilaç endüstrisi de bunu kapsülleştirip satmaya başlamıştır haliyle.
    işte sabahtır bu kapsüller üzerinde konuşuyoruz.
    saygılar
  • krill yağı, okyanusların tabanında yaşayan krill canlısından elde edilir. askaksantin, fosfolipid, kolin ve omega-3 içeriği yüksektir.
    askaksantin; somon balığına, karidese, flamingoya pembe rengini veren ß-karoten ve a vitamini benzeri güçlü antioksidan bir pigmenttir. krill yağı da askaksantin yönünden oldukça zengin bir kaynaktır, kırmızı rengini de buradan alır. askaksantinin antioksidan etkisi e vitamininden 500 kat daha fazladır. kan-beyin bariyerini geçiş yeteneği üstündür. antioksidan özelliği ile krill yağının oksidasyonunu engeller, böylelikle uzun ömürlü olmasını sağlar. bu özelliği krill yağına bir avantaj sağlar çünkü balık yağı gibi dışarıdan e vitamini benzeri ek bir antioksidana ihtiyaç duymaz.
    kolin; kolin sinirler arası iletimi sağlayan asetilkolin ve yine bir nörotransmitter olan gaba yapımında kullanılan önemli bir öncüldür. özellikle bilişsel ve kardiyak sorunlarda kolin ihtiyacı artar.
    krill yağı ayrıca fosfolipit yapıdadır. yani insan hücre duvar yapısına benzerliği nedeniyle biyoyararlanımı ve emilimi oldukça yüksektir. ki diğer omega-3 takviyelerinin de trigliserit yapıda olduğunu düşünürsek bu da bir avantaj sağlar.
    askaksantin içeriği ile krill yağı q10'den 34 kat, balık yağından 48 kat daha fazla antioksidan özellik taşır.
    krill yağı, balık yağı gibi insülin direncini azaltır. yani kilo aldırır ifadesi yalnızca bir dedikodudur. aksine kilo kontrolüne yardımcı olur.
    krill yağı ayrıca pms 'in fiziksel sendromlarını da azaltmaya yardımcı olur. içeriğindeki çoklu doymamış yağ asitleri inflamatuvar sürecin öncüsü olan pgl-2 seviyesini düşürerek ve antienflamatuvar etki gösteren pgl-3 düzeyini arttırırarak bu özelliği gösterir.
    krill yağı kötü kolestrol olan ldl'nin düşürülmesine, iyi kolesterol olan hdl düzeyinin arttırılmasına yardımcı olur. ayrıca yapılan çalışmalarada trigliserit düzeyini de anlamlı derecede düşürdüğü görülmüş.
    karides ve diğer kabuklu deniz canlılarına alerjisi olan kişilerin krille alerji geliştirme ihtimali de bulunmaktadır.
    antikogulan kullanan hastaların da doktoruna danışması önerilir.
  • monitör başında geçirilen zamanın artmasına bağlı gelişen göz kuruluğum için gittiğim doktor tarafından tavsiye edilen ve sorunumu çözmüş olan besin desteği
hesabın var mı? giriş yap